Ali İhsan Göğüs masası başında Bir derdin dermanı ram tatilinde Antalyaya gitmek isti- yorum" İlk adımlar Türkiyenin özellikle Akdeniz kıyıla- rında, turizm sezonunun başlamak üzere olduğu şu günlerde, turizm açı- sından en önemli olayı Ali İhsan Gö- güsün 35 vali ile yaptığı toplantı teş- kil etti. Geçen haftanın sonlarında Cu ma günü sabahtan başlıyarak akşamın geç saatlerine kadar devam eden top- lantının amacı, önümüzdeki turizm se- zonu içinde illerde alınması gereken âcil tedbirleri valilere duyurmak ove onların dileklerini öğrenmekti. oİmâr ve İskân Bakanlığının konferans sa- lonunda düzenlenen toplantıya Göğüs ten başka İçişleri Bakanı Orhan Özt- rak ile İmâr ve İskân Bakanı Cela- lettin Üzel de katıldılar. İdareci kadro çoğunlukla hep aynı şeylerden yakındılar. Yolsuzluk, güm- rük memurlarının ehliyetsizliği, turis- tik tesislerin kontrol edilmeyişi, Tu- rizm ve Tanıtma Bakanlığının o bazı turistik değerlere karşı ilgisiz kalışı, şehir dışındaki motellere telefon hattı çekmek için istenen paranın çok yük- sek oluşu, yasak bölgeler gibi mesele- ler şikâyetlerin başlıcalarıydı. o Ayrı- ca, kürsüye gelen her vali, bir turizm polisi kurulmasının şart olduğunu ile- ri sürdü. Toplantının asıl faydalı yönünü ise, Turizm ve Tanıtma Bakanlığı tara- fından bu yıl uygulanmak üzere vali- lere bildirilen âcil tedbirler teşkil etti. Bakanlıklararası Turizm Koordinas- yon Komitesince alınan bu kararlara göre valiler, belediyelerin girişecekle- ri hamlelere yardımcı olacaklardır. Ay rıca turistik değeri haiz yerlere gideri köy ve ilçe yolları en kısa zamanda onarılacak, piknik yerleri yabandı tu- ristlerin faydalanacağı şekilde den düzenlenecek, illerdeki dil bilen öğretmen rist rehberi olarak çalıştırılacak, siv- risinek ve karasinekle mücadele açıla cak, eğer yapılıyorsa festival tarihleri bundan böyle hiç bir şekilde değişti- rilmeyecektir. Emniyet teşkilâtı — ise jandarma ve askeri birlikler tarafın- dan takviye edilecektir. Valiliklerce alınacak tedbirlerin ya- nı sıra, belediyelerin de turizm faliyet lerinde geniş çapta rolü olacaktır. Be- lediye hudutları içindeki enformasyon büroları, ziyaret mahalleri, yollar in- gilizce, fransızca ve almanca © yazıl- mış levhalarla işaretlenecek, ana cad- delerdeki binaların temiz ve badanalı olması temin ve kontrol edilecek, şe- hir içinde alafranga tuvaletler yaptırı lacak, koku yapan kanalizasyon hat- ları onarılacak, taksilerin fiyatları tes bit edilecektir. Belediyeler ayrıca otel- leri de kontrol ederek, buralarda te- miz takım kullanılmasını sağlayacak, lokantaların fiyat listelerini, İngilizce olarak, görülen bir yere asmalarım te- min edeceklerdir. Şeytanın gör dediği Ancak bütün bunlar temeldeki bazı meselelere bir decereye kadar çö- züm yolu bulmakla beraber yeter de- TURİZM ğildir. Almanyadan, İngiltereden, İs- kandinav ülkelerinden güneye, Akde- nizin güneşine aka eden turist, son durak olarak Yunanistanı zorlamakta ve her şeye rağmen Türkiyeye geçmek (istemektedir. Ama bugün o Türkiyede hâlâ bu turistlerin en basit ihtiyacı o- lan konaklama tesisleri tamamlanmış değildir. 1962 rakamlarına göre otel ve motel olarak Türkiyede kâğıt üs- sunulacak niteliktedir. Öte yandan tu ristin, en çok üzerinde durduğu bir di- ğer mesele, yol problemi, hâlâ bir keş mekeş halindedir, Türkiyeye giren üç anayolun dış ülkelerde kalan kısmı ile yolun Kapıkule ve ipsaladan kısmı modern karayolu nitelikleriyle badaşamıyacak kadar kötüdür. İç İrtibatı temin eden karayolları sadece belirli bazı bölgelerde iyidir. Turizm açısından değerli olan bir çok yerler ise sırf yolsuzluk sebebiyle tu- rist çekememektedir. Bu bakımdan ö- zellikle Marmara, Ege ve Akdeniz böl gelerindeki yolların bir an evvel ele alınması ve kısa zamanda tamamlana rak, trafiğe açılması (gerekmektedir. Türkiyeye gelen turistlerin büyük ço- gunluğunun otomobille seyahat ettik- leri gözönüne alınırsa bu konunun ö- nemi daha açık olarak ( anlaşilabilir. Türkiyeye 1963 yılında 200 bin tu- rist gelmiştir. Bu, beklenilenden fazla dır. Bu rakkamın 1964 de 240 bin, 1965 de 288 bin, 1966 da 345 bin, 1967 ise 415 bini bulacağı tahmin edilmektedir. An- cak rakkamlar ilk bakışta biraz bü- yük görünmekle beraber, gerek konak lama tesislerinin yetersizliği ve gerek- se ulaştırma ve diğer oimkânsızlıklar sebebiyle turistler Türkiyede pek âz kalmakta, ekserisi transit geçmeyi ter cih etmektedirler. Bu yüzden bırakı- lan döviz miktarı da en iyimser tah- minlerle dahi gülünç bir 7 milyon do- ları ancak bulmaktadır. Oysa bu mik- tar İtalyada 900 milyon, Oo İspanyada 500 milyon, Yunanistanda ise 80 mil- yon dolardır. Gerek İtalya ve gerekse İspanyada ilk turizm hareketleri, bundan 20 yıl geriye 1944 yılına kadar uzanmaktadır. Komşumuz Yunanis- tan ise bu konuda sadece 10 yıllık bir maziye sahiptir. Her üç devletin müş- terek özelliği ise devletin bu sahada özel sektöre sağladığı kolaylıklardır. Yunanistanda devlet önce adalardaki turizm o hareketlerini (o desteklemekle işe başlamış, daha sonra kıtaya el at- mıştır. Türkiyede ise cok geniş bir böl- ge, hemen hemen bütün Batı Anadolu AKİS/25