lunmuştur. Gelen haberlere bakılırsa, Grivas bu teklif kargısında hiç de ka- yıtsız değildir, Grivasin oOAdaya dönüşü Kıbrısta yani bir cebe çalışmasının başlangıcı demek olacaktır. Bu çalışmanın başlı- ca amacı da, elbette ki, Kıbrıs türk- lerini sindirmek, onları kuvvet yo- luyla Yunanistanla birleşmeye razı etmekten veya Türkiyeye (o kaçırmak- tan başka birşey olamaz. Birleşmiş Millet kuvvetleri de nasıl olsa Akde- msin ılımlı ikliminde hoş vakit geçir- mek peşinde olduklarına göre, Grivas bu amaca kolaylıkla ulaşabilirim diye düşünebilir. o Fakat işin aslı hiç de bu değildir. e Anlaşmazlığa el koymuş milletlerarası kurum bizi durma- dan tek taraflı fedakârlığa teşvik e- den vefalı dostlar nasıl davranırlarsa rakmaya asla razı olmayacaktır. Bu gerçeğin, dost, düşman herkes tarafından bilinmesinde büyük fayda vardır,. A.P. Ya koltuk, ya ölüm! anda bu yana ilk defa ola- rak nisbi bir (o istikrar devresine girmiş görünen AP için yine zor gün- ler gelmiş çatmıştır. Önümüzdeki Se- nato ara seçimleri ve bu seçimlerin ikramiye hanesinde yer alan pırılpı- rıl 52 senatör adaylığı çoğunluğu men- faatlerini iyi bilenlerden meydana ge- len bu partinin bütün kademelerini sarsacak, bölecek, karıştıracak önem almıştır. AP nin yönetici kadrosunu (AKİS — 897) YURTTA OLUP BİTENLER A.P. nin Yaylacı milletvekilleri poz veriyor. Geçmiş zaman olur ki.. meydana getirenler şimdi, bu kördö- güşünden, kendi plânlarına uygun ne- ticeleri de sağlıyarak, nasıl çıkabile- ceklerini hesaplamakla meşgul bulun- maktadırlar. Son onbeş gün içinde bu dertle en çok haşır-neşir olan ve en çok ter döken AP yöneticisi, Faruk Sükan ol- du. Partinin seçimden sorumlu Genel Başkan Vekili olarak Cumhuriyet Se- natosu Seçimleri ile ilgili aday yok- lama yönetmeliğini hazırlamakla gö- revlendirilen Sükan çok çetrefil prob- lemlerle karşı karşıya kaldı. Hazırlı- yacağı yönetmeliğin hem nurlu istik- baller için Genel İdare Kurulunun ha- zırladığı politikanın tatbiki yolunda gerekil imkânlarla mücehhez olma- sı, hem de Parti tüzüğüne ve büyük kongre kararlarına (aykırı olmaması cabası yüzünden Faruk Sükan mendil- ler dolusu ter döktü. Meselâ, merkez kontenjanı meselesi yalnız Sükanı değil bütün AP yöne- ticilerini fazlası ile üzen bir konu ha- line gelmiştir, AP (idarecileri, 52 sena- törlük için düzenlenen ara seçimleri arefesinde bol keseden koltuk dağıt- mışlar, partiye çekmek istedikleri ba- gımsızlara, kurada (kaybeden AP ve YTP'li senatörlere, partilerine almak istedikleri ve "kıymet" tâbir ettikleri cazip isimlere merkez kontenjanından senatörlük vaadetmişlerdir. Bu o koltuk ir faaliyeti sırasında gönülleri- n bir köşesinde yüzde yirmilik bir merkez kontenjanım renlize edebilme ümidini de saklamışlardır. Ancak Sü- kan, aday yoklama yönetmeliğini ha- zırlamak için masasına oturduğunda merkez kontenjanım yasaklıyan ve Temsilciler Meclisi veya Genel Ku- rul karan ile değiştirilemiyecek bir; Büyük Kongre kararının mevcudiyet- tini farkedince çok üzüldü. Gerçi 52 senatörlük için oyapılan bir seçimde Genel Merkez sadece 10 adayı tayin yetkisini sağlıyacak bir yüzde yirmlik kontenjan, bol keseden dağıtılan vaad- ler yarımda pire ile deve mukayesesi- ni akla getirmektedir ama, bunun da bir hayal halline gelmesi suratların büsbütün asılmasına sebep oldu. Mese- leye çözüm yolları arandı ve tesirlilik- leri seçimden önce ( anlaşılamıyacak olan bazı dolayiş çareler tesbit edildi. Sıradakiler Ankarada ükanın hazırladığı taslağın bir yö- Ş netmelik haline (getirilebilmesi ve seçim meselelerinin görüşülmesi için AP nin hiç bir partide görülmeyen yetkilerle donatılmış teşkilât başkan- larından meydana gelen Temsilciler Meclisi, geçen haftanın sonunda Cu- martesi günü toplandı. Teşkilâtlanma başında üç yıldan beri gittikçe palas-