DÜNYADA OLUP BİTENLER Hindistan Geçimsiz kardeşler Hint yarımadasının kuzey doğusu- na düşen Orissa eyaletinin Rurke- la şehrinde, geride bıraktığımız haf- ta içinde, yılın en içler acısı olayların- dan biri cereyan etti. Hindistan İçiş- leri Bakanı G.L. Nanda'nın bu haf- tanın ilk günü Parlâmentoda yaptığı konuşmaya bakılırsa, bu olay sırasın- da 200 katlar insan ya taslanmak, ya dövülmek, ya da linç edilmek suretiy- le öldürüldü; bini aşkın insan da ya ağır, ya da hafif şekilde yaralanarak hastahanelere taşındı. Almanlar ta- rafından kurulan demir-çelik döküm- hanelerile tanınan Rurkela şehrinde bulunan ingiliz ve amerikanlar olay başlar başlamaz selâmeti ortadan kay bolmakta buldular, almanlar biraz da- ha yürekli çıktı, dökümhanelerden ay- rılmadılar. Zaten, olayın avrupalıları korkutacak (o hiçbir, tarafı olmaması gerekirdi. 1 Zira birbirlerine girenler yerlilerle yabancılar değil, hindular- la müslümanlardı. Hindistanda zaman zaman patlak vermekle beraber son yıllarda biraz gevşemiş görünen Oo hindu-müslüman geçimsizliğinin bu sefer öyle pek gözle görünür bir sebebi yoktur. Gerçi bun- dan bir süre önce Kalküta camilerin den birinde kaybolan kutsal sakal yü- zünden bir arbede çıkmıştı ama, so- nunda iş tatlıya bağlanmış, ortalık yatışmıştı. Fakat geçen hafta içinde o- lup iii ortalıktaki sessizliğin ne kadar yüzeyde ve geçici olduğunu a- çıkça göstermektedir. Geçen hafta Orissa eyaletinin Rurkela şehrinde (o başladıktan sonra oradan Kalküta, Camşedpur ve Ray- garh'a ve Bihar eyaletine atlayan hin- du-müslüman geçimsizliğinin neden- leri, aslında, dinsel olmaktan çok sos- yal ve ekonomiktir. | İngilizlerin 1941 a kadar birbirleriyle ba- rış içinde yaşayabiliyorlardı. Fakat bu ikilikten sonra, birbirlerine düşman gözüyle bakmaya başlamışlardır. Hele birtürlü çözülemeyen Keşmir anlaş- mazlığa bu düşmanlığı daha da ço- galtmaktadır. Böyle olunca, ne Pakis- tanda yaşayan 10 milyon hindu, ne de Hindistanda yaşayan 40 milyon müslüman için huzur kalmıştır. Çözüm yolu nedir? HT iki ülkedeki sosyal ve ekonomik durumun ilkelliği, bu huzursuzluğu hergün biraz daha körüklemektedir. bea kendi öz evlâdı diye bak- tığı müslümanları beslemekten yoksun olan Pakistan, sınırları içindeki hin- dulara birer asalak diye bakmakta, ayni şekilde Hindistan da 1947 paylaş- masından arta kalan müslümanları benimseyememektedir. Özellikle Doğu Pakistandaki ekonomik durum bozuk gittikçe, Hindistanda, Bata Behgal e- yaleti üzerinden bir hindu akını baş- lamaktadır. Bu akın bu yıl da kuv- vetlenmiştir, çünkü Doğu Pakistan şu sırada önemli bir ekonomik buhran içindedir. Doğu Pakistandan Hindistana gö- çen hinduların yerleştikleri dolaylarda müslüman aleyhtarı propagandalar yaptıkları. anlaşılıyor. e Konuyla ilgili yorum yapanların hiçbiri, bu propa- gandanın son olayları yaratmakta bü- yük bir rol oynadığını gizlemiyor. Pa- kistandan göçen hinduların kulaktan kulağa yaydığı söylentiler Doğu Hin- distanda büyük bir infial uyandırmış ve Kalküta olayının üzerinden iki ay bile geçmeden hindularla müslüman- lar arasında yeni bir dövüş patlak vermiştir. Gelen haberlerde, Hindis- tan hükümetinin olayların çığrından ıkmasını önlemek için büyük gayret- ler harcadığı bildiriliyor. Hattâ Hint Başbakanı Nehru Oo Pakistan Devlet Başkanı Eyüb Hana Ur mesaj yollaya- rak geçimsizliğin önlenmesine yaraya- cak köklü tedbirler almak için iş bir- liği yapılmasını istemiştir, Bilindiği gibi, iki devlet adamı arasındaki mü- nasabetler iki yıldır, Keşmir anlaş- mazlığı yüzünden alabildiğine (soğuk bulunuyordu. Hint yarımadasında osürüp giden hindu-müslüman geçimsizliğinin çözü- müne giden yolun Hindistanla Pakis- tanın ortak çalışmasına bağlı bulun- duğuna şüphe yoktur. Bu bakımdan. eğer olumlu bir sonuca ulaşırsa, Neh- runun teşebbüsünü memnunlukla kar- şılamak gerekir. (Fakat bu teşebbüs sözde kalmamalı, davranışlarla des- teklenmelidir. Ne yazık ki, Hint hü- kümetinin aldığı bir “karar, Nehrunun iyiniyeti konusunda bazı tereddütler uyandıracak türdendir, Hint İçişleri Bakanı Nanda'nın açıkladığına göre, Doğu Pakistandan Hindistana kaçan hindulara karşılık, Assamda yaşayan 300 bin kadar müslüman da önümüz- deki bir yıl içinde Pakistana göçmeye teşvik edilecektir. Buna teşvikten çok, zorlama demek doğrudur. Eğer Nan- da'nın bu söyledikleri gerçekleştirilir- se, hem hindularla müslümanlar, hem de Hindistanla (Pakistan arasındaki münasebetler, oOÖönümüzdeki günlerde iyileşeceğine kötüleşecek demektir. Nehru ve Eyüb Han Düşman kardeşler AKİS/25