Toplantı, çok güzel oldu. Bir ara e- elek riklenmiş olan hava, Mu- nis Faik Ozansoyun soğukkanlı idare- si sayesinde tatsız bir durum hasıl ol- madan, dağıtıldı. Gericilere karşı bir konuşma yapılıp, dinleyicilerin de tas- vibi belirli bir hal alınca, salonda se- yirci olarak bulunan Ordu milletvekili Sadi Pehlivanlı, iki arkadaşı ile birlik- te salonu terketti! G eçen hafta çarşamba gecesi, Anka- ra Sanat Tiyatrosu, "Ölü Canlar"ın ilk temsilini verdi. Çok yeni tarzda, enteresan buluşlarla, sahneye konulmuş yuncularını, hattâ bazılarını iki rolde birden, görmek fırsatım bulduk. O gün salon tamamen doluydu. Çarşamba ol- elemanları oradaydı. Faizenin gelinliğinin siyah bir kopyesi olan, yakası payet işli, kolsuz, kruva- ze düğmeli elbisesi ve başındaki siyah bantla pek zarif olan Esin Avcı, yün başım anormal sekilde dik tutmayı adet etmese epeyce yakı- şıklı olan Kartal Tibet, eski öğretmen- lerden zarif o Nükhet Berktin kızı ve damadı ile. Son Saat gazetesi sahibi Nazım Özbay, yakın arkadaşı Babür Ardahan ve İstanbulun genç tüccar- larından Sevil Bursa, İmar İskân Ba- kanlığından Mehmet Reşat seyirciler arasındaydılar. Yeni Kabinenin bilhassa basın men- supları Oo tarafından sevilen Bakanlarından biri de Ka ve İskân Bakanı Celâlettin Uzer... Kendisini bü- tün gazeteciler pek tutuyorlar. Hele, Gökayı düşünenlere, limonata gibi ge- liyor Üzer. Geçen hafta Ankarada bulunan Nazım Özbay da bütün günlerini Ba- kanla birlikte geçirdi. (Gössitimiz haftanın ortasında, İmar ve İskân Bakanlığı yüksek mimarla- rından Toğan Düzgören, altı aylık tet- kiklerde bulunmak üzere, Parise hare- ket etti. Kendisini istasyonda yakın arkadaşları uğurladılar. Bunlar ara- sında yüksek mühendis Nezih Kona ve eşi, yükseli mühendis Dr. Dündar Arf va eşi, yüksek mimar Selçuk Milar ve eşi Aynur Milâr, Tekel Başmüdürü Me- bise görünen eşi Nilüfer Sağtür vardı- İveki hafta cumartesi gecesi, Devlet Konser Salonunda kornocu Barry Tuckwell'in solist olarak katıldığı bir orkestra, konseri vardı. Pek kalabalık olan konsere, bir gün önce menfur bir suikaste mâruz kalan Başbakan İsmet İnönü de geldi ve büyük tezahüratla karşılandı. Konseri müteakip nefesli sazlarla kornoyu ayrı ayrı dinliyerek tetkik et- mek üzere bir müddet daha kalan İnö- nü, sinir sisteminin ne kadar sağlam olduğunu bir'daha ispat etmiş, oldu ve herkesi kendisine hayran bıraktı. Evvelki' hafta içinde, bir süre- denberi Ankara ve istanbulda temsil ler vermekte a fransız tistleri adına, ansız Bi olosu eşi Claude Midiçi, İstanb ti 1 yerdiler, Hemen hemen ikin konsolosların hazır bulundukları kok- teyl çok samimi bir hava içinde geç- i. Gecenin en büyük süksesini, tru- pun en genç elemanı olan Colette Ber- ge yaptı. Gayet tatlı yeşil tayyörünün içinde, altın sarısı saçları ensesinde toplu, siyah, numaralı gözlüklerinin ardından etrafa çapkın çapkın baltan bu genç ve güzel sanatçı, hazır bulu- nanlardan bir çoğunun gönlünü çal- dı. Ancak, toplantıda bulunanlardan sadece bir kişi Gölette Berg'nin bu tipik güzelliğine boyun eğmedi. O da, İstanbul Şehir Tiyatrosunun genç re- jisörlerinden Tunç Yalmandı. herkesin aksine, bol bol şampanya iç- ti ve diğer hanımlara iltifat etti dur- du 2 Kokteylde ikinci sükseyi, trupun aktör ve sahneye koyucusu M. Ray- mond Gerome yaptı. Salonlardan bi- rinde, beş orta yaşlı bayan tarafından şöminenin önüne sıkıştırılan M. Gero- me, bu hanımlar yüzünden, kendisine takdim edilen gen dullarla meşhur kimselerin iltifatlarının tadına doğru dürüst varamadı. Trupun şöhreti Lise Delamare, tiyatroya girdiği tarihi ha- tırlıyamıyordu! Bunda da haklıydı, Bir ara, kendisine sorulan klasik bir so- ruya şu cevabı verdi: "- İstanbul, dünyanın cenneti. İm- kânım hisbetinde, bana gösterilen yer- leri gördüm. Fakat en merak ettiğim yeri bir türlü göremedim. O da, Altın sokağı idi. Yarın inşaalah orayı da gezeceğim." Yalman, TULİDEN HABERLER Sanatçının "Alton Sokağı" dediği yer, İstanbulun kapak çarşısında bu- lunan Kuyumcular sokağı idi!.. AKİS/25