doğrusunu söyledi. Tabancasını ne za- man, kimden, kaç paraya aldığım bil- dirdi, İnönüyü öldürmeye silâhını al- dığında azmettiğine, silâhını ise ha- diseden sadece altı gün önce aldığına göre azmettirilme hadisesi yeniydi, her halde 27 Mayıs değildi. O zaman tah- kikat, Mesut Sunanın kimler tarafın- dan ve nasıl azmettirildiğinin araştı- rılması faslına intikal etti. Küçük suç ortakları Mösut Suna önce üç, sonra bir daha ilâve ederek dört suç ortağının a- dını verdi. Bunlar, haftanın ortasında tevkif edildiler. Bunlardan Sabri Cinai tabanca alışverişinde aracılık etmiştir. Ali Deveci bu tabancayı satan adam- dır. Yunus Erseven ise Mesut Suna- nın Kayseri Fabrikasındaki en yakın arkadaşıdır. Bunların hepsi, İnönüye düşmanlıkta birleşmişlerdir Ağızların- daki lâf "27 Mayıs'"tır. Ama asıl, bun- ların hacı ve hocaların tesiri altında oldukları hissedilmektedir. 27 Mayısa düşmanlıkları, bu hacı ve hocaların velinimetleri olan, onların ellerini öpen sahte dindar politikacıların o tarihte bertaraf edilmeleridir. Bu fanatikler i- nönüyü, putlarını kıran adam gözüyle görmektedirler. Hisleri ve kafaları bu olan adamların, bir küçük tahrikle ha- rekete geçirilmelerindeki kolaylık tah- kikatı yapanların dikkatinden kaçma- mıştır. Bütün sorgular esnasında Me- sut Sunanın tekbirler getirmekte, Al- lahtan ve Peygamberden bahsetmekte, oluşu da müşahede edilmiştir. Cennet ve cehennem lafları suikastçının âdeta dil pelesengidir. Bu hususiyetin itibariyle suikast hadisesinin siyasi olarak tahrik edil- miş' bir yobazlık eseri olduğu yolunda umumi efkârın kanaati açıklanan bil- giler sayesinde kuvvetlenmiştir. Ailesi gelince.. MS. Sunanın mukavim bir insan olduğu, sorguların oOdaha başında anlaşıldı. Suikastçı olarak Mesut Su- nayı seçenler yanılmış değillerdi. Su- na önce, doldurulmuş bir plâk gibi hep aynı şeyleri tekrarladı ve bütün gay- retlere karşı koydu. Fakat bir ara ağ- zından kaçırdığı "Başka kimleri tev- kif ettiniz?" sözü polis için kıymetli bir ipucu oldu. Mesut Suna tevkif e- dilmesini, yakalanmasını istemediği bazı kimseleri koruyordu. Sonra, yavaş yavaş, Kayseride hacı ve hocalarla mü- nasebeti olduğunu onların telkinlerine önemle kulak verdiğini, pek mutekit bulunduğunu anlattı. Mesut Sunanın kimlerle teması olduğu çeşitli kollar- dan araştırıldı. Suikastçı AP de ka- yıtlı olmadığını bildiriyordu. Gerçek- ten de böyle bir kayda rastlanmadı. Kendi tipindeki insanların çoğu gibi ko yu bir AP sempatizanı olduğu ise çev-- resindeki herkes tarafından biliniyor- du ye zaten bunu kendisi de inkâr et- miyordu. Mesut Sunanın. dili, annesi ile eşi ve çocukları Ankaraya e ei açıldı. Ermeniden dönme olan suikastçıya fena halde ef ve böyle bir işe niçin giriştiğini sordu. Eşi ve ocukları da hiç iltifatkâr lâflar söyle mediler. Hepsi birden "Yaktılar seni!" diye Mesut Sunayı kınadılar. Fakat Suikastçının karısı ve çocukları Kurşunu asıl yiyenler YURTTA OLUP BİTENLER Kulağa Küpe İŞKİL! Gecen haftaki AKİS'in başya- zısının son paragrafi: "Hadisenin O fahkikat ne getirecektir, o bugünden söyle- mek imkânı yoktur. Ama Me- sut Sımanın hangi melanet yu- vasıyla irtibatı tesbit edilirse o ütün sorum- luları arık en büyük şiddetle mutlaka takip edilecek, , yuva kökünden kurutulacaktır." Aman efendim P, de ve tarafından temsil edilen kana- dından bir feryat, bir feryat: "A.P. yi tehdit o ediyorlar. A.P. ye kimse dokunamaz! A.P. nin şahsında, namuslu ve dü- rüst olduklarından, hele suikast gibi bayağının bayağısı bir is- Vallahi Vallahi bizini, alâkamız yok. Bizi nasıl, çam ? Ayol, bu feryatlardan çıkan sadece 2 itiraftır: .P. bir melanet yuvasıdır ? Acaba, bunu mu istiyorlar? söylemek, Mesut Suna, arkadaşlarının isimlerini verdiğinde bile bir nedamet hissi gös termekten uzak kaldı. Sanki kendisine bu görev gökler tarafından verilmişti"! Mesut Suna ve üç arkadaşı hakkın- daki tahkikat evrakı polis tarafından Salı günü Ankara C. Savcılığına gön- derildi. O gün suikastçılar tevkif o- lundular. Çarşamba günü o Şahingi- rayların mutemet adamı Niyazi Akyüz ortaklarının yanına gönderildi. Ankarada yapılacak olan duruşma ruşma sırasında oaçığa vurulacağı ve AKİS/9