KOMEDİ )nönüye o kurşun atıldığı Cuma günü. Öğleden sonra. Başkentte bir ka- dın berberinin salonu. Ha/mumlar heyecan içinde hâdiseyi konuşuyor- üzgün lar. Herkes ü Bir hanım sırıtıp duruyor. Ötekiler ona bakıyorlar, kızıyorlar. Fakat bir şey söylemiyorlar. Kendi aralarında konuşmakta devam ediyorlar. «Al- lah korudu» diyorlar, «Allah millete, memlekete acıdı> diyorlar, » Paşa kıl payıyla kurtuldu» o diyorlar. Sırıtan hanım, kendisine aldırış edilmemesine de içerlemiş hâlde ya- nındaki arkadaşına dönüyor ve ötekilere işittirecek tarzda şöyle diyor: « Tabii abii! Kendileri tertiplemişlerdir..» Bu hanım, Kayseride bulunan bir eski D.P. Bakanının — zavallı, iyi adamdır da..— eşidir. Kız kardeşinin de eşi Kayseridedir. Kız kardeş ay- nı zamanda Meclistedir ve pekdehşetengiz A.P. milletvekillerinden biridir. Dertli kadın. Söyler tabii. Time Mecmuasının geçen sayısından bir haber: Kennediy'ye yapılan sui- kasi Amerikada öyle söylentilere yol açmıştır ki bunların hayal bile edilmesi kolay değildir. İşte bunlardan biri: Efendim, Kennedy kansermiş. Yakında nasıl olsa ölecekmiş. Bir kahraman olarak tarihe geçmek için kendisine karşı suikastı kendisi Time'n bildirdiğine göre b tertiplemiş! unu yazan, müslüman zencilerin gazetesi- dir! Müslüman aklı böyle mi çalışıyor, net. Amerikada böyle söylenti olur da lacak bir şey yoktur. İşte, bizimkilerden bir tanesi: İnönü Türkiyede mi olmayacakmış? Şaşı- ü demiş ki: «Hay- di Mesut, göreyim seni! Sen hiç korkma ve gözün arkada kalmasın. Ço- cuklarını padişah çocuğu gibi yaşatırım...» gerber dükkânında,, kadın gevezeliği. Halk arasında, isleyen muhayyele. Ama bir partinin Genel Sekreteri! Yok, hu kadarı bırakmış Amerikayı, ne Çinde vardır, ne Maçinde., bunun kulaklara kar suyu kaçıracağı anlaşılmaktadır. Bilhassa suikastçı ve suç ortakları - bunların bugünkü sa- yıda kalması ihtimali azdır - böyle fi- kirleri- nereden, edindiklerini anlattık- larında melanet yuvalarının mahiyet- leri herkesin gözü önüne serilecektin A.P. de telaş Mösut Sunanın daha ilk gün, 27 Ma- ısa düşmanlığından dolayı taban- casını ateşlediğini itiraf etmesi AF yi ve onun idarecilerini fena halde te- lâşa düşürdü. AP Genel Merkezi, Me- sut Sunanın bir kaydının bulunmama- sından, faydalanarak "Suikastçı AP li değildir" diye bir açıklama yaptı. A- na Mesut Sunanın gönülden bir AP li olduğunun anlaşılması, üstelik çe- şitli görevler aldığının ortaya çıkması mideleri bulandırdı. Hele asıl, suikast- -ının AP Genel Merkezi veya oradaki idareciler değil, Kayseri hapishânesiy- le yakın teması olduğu bildirilince ve AP bir haklı yaylım ateşinin alfana a- lınınca bu badirede partinin başına bir şeyler gelebileceği endişesi hafta- nın sonunda büsbütün büyüdü. Bir yetkili bu mecmuanın bir men- ubuna : AKİS/10 "— Hakları yok değildir. Marifet- lerini biliyorlar" demiştir. AP nin ve idarecilerinin Mesut Su- nayı bir kiralık katil olarak tutup ona cinayetini işlettirdikleri hiç kimse ta- rafından ileri sürülmemiştir. Eğer böy- le kimseler varsa onların daha başka- ları olduğu düşüncesi daha yaygındır. AP nin ve idarecilerinin memle- kette Mesut Sunaların yaratılmasında birinci derecede rol o larıyla bu çeşit fanatikleri besledikle- ri Türkiyenin büyük gazetelerinde be- lirtilmiştir. Bu yaylım ateş AP nin Ge- nel Merkezini Mecliste ve Sanatoda bir takım gösterişlere mecbur bıraktı. Halbuki bu sırada küçük çapta AP liler yer yer, çeşitli vesilelerle asıl his- lerini izhar etmekteydiler. Bu nevi ha- diselerin en ilgi çekicileri İzmirde ce- reyan etti. Kin kusanlar İzmirin Gültepe semtinde (o belediye seçimleri münasebetiyle AP nin yap- tığı bir kapalı salon toplantısında, Mehmet Ali İnce adında bir AP li İ- nönüye "komünist" dediği için tevkif olundu. Ayni toplantıda CHP lilere hü- cum edip Rıza Altay ve Mehmet Altay adında 2 CHP li kardeşi döverek ya- ralayan Ali Hikmet, Osman Dağcı, Sü- leyman Nergiz, Ahmet Köprülü ve Şa- kır Van adındaki AP liler de jandar- malar tarafından yakalanıp adalete teslim edildiler. Bergama ilçesinde Nihat Daldal a- dında bir sarhoş AP li ise İnönünün suikast teşebbüsünden kurtulmasından duyduğu üzüntünün acısını bir bak- kal dükkanındaki Atatürk büstünden çıkarmak ( istedi ve bıçağını çekerek büstü vurup parçaladığı için yakala- nıp o da tevkif edildi. Şube önünde emniyet tedbirleri Bir de korunması deri!