29 Şubat 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

29 Şubat 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER tünlüğünün garanti ve Adaya yapıla- cak müdahalelerin takbih edilmesini istiyorlardı. Eğer bu dedikleri olursa, o zama Kıbrısa bir milletlerarası kuvvet mi itirazları olma- yacaktı! U Thant'ın Perşembe günü kabul ettiği üçüncü temsilci, türk temsilcisi Turgut Menemencioğlu oldu. Türkiye- nin Washington Büyükelçisi. Genel Sekretere bu konudaki türk görüşünü bir kere daha büyük bir açıklıkla an- lattı: Elbette ki Türkiyenin ilk ama- cı Adada düzen ve güvenliğin yeniden kurulduğunu, çarpışmaların durduğu- nu görmekti. Bunun için Kıbrısa gön- derilecek milletlerarası kuvvet, güveni- lir ülkelerin askerlerinden kurulmak şartıyla, Türkiye tarafından iyi kar- şılanacaktı. Hattâ, ne kadar iyiniyet- li olduğunu göstermek için, Türkiye bu milletlerarası kuvvet Adada olduk- ça oradaki askerlerini de kullanmaya- caktı. Fakat Makariosun asıl amacı, eninde sonunda, Zürih ve Londra anlaşmalarıyla kendilerine verilen ay- rıcalıkları kaldırarak ada türklerini o- lağan bir azınlık derecesine indirmek- ti. Bunu önlemek için, Türkiye 1960 Garanti Andlaşmasının kendine ver- diği haklardan vazgeçemezdi. > U Thant ertesi gün ingiliz temsil- cisi Sir Patrlek Dean'le karşı karşıya gelince, yalnız Amerikanın değil. İn- gilterenin de Türk görüşüne katıldı- ğım anladı. Buna karşılık Yunan tem- silcisi de, tıpkı Makariosun temsilcile- ri gibi konuştu. M.T.T.B. nin Kıbrıs Ses veren dağ broşürü AKİS/18 Dışardan gazel B” yandan Birleşmiş Milletler Ge- nel Sekreteri türk, ingiliz, amerikan, yunan ve Kıbrıs Rumlarının temsil- cileriyle görüşmeler yaparken, diğer yandan Sovyetlerin New York'taki tem- silcileri de, perde gerisinden, U Thant plânını hiç tutmadıklarını yaymaktan geri kalmıyorlardı. Birleşmiş Oo Milletlerdeki Oo Sovyet temsilcilerinin söylediklerine obakılır- sa, Kıbrısa milletlerarası bir kuvvet yollamak için doğrulanır hiçbir sebep yoktu. Eğer Makariosun polisleri du- ruma hakim olamıyorlarsa, bu, devam- lı olarak bir dış baskı altında tutul- dukları içindi. o Eğer Garanti' Andlaşması feshedilir ve Kıbrısın top- rak bütünlüğü (Birleşmiş Milletlerin teminatı altına konulursa, Makario- sun polisleri duruma kolayca hakim o- lacaklardı! Yook, eğer Adaya, bir mil- letlerarası kuvvet gönderilmek isteni- yorsa, o zaman bu kuvvet mutlaka doğrudan doğruya Güvenlik Konseyi tarafından kurulmalı ve onun emri al- tına verilmeliydi. o Yoksa, bu kuvvet Genel Sekreter tarafından kurulur ve ona, ya da üçlü bir komiteye sorumlu olursa, o zaman Kıbrıs yeniden Ame- rika, İngiltere ve Türkiyenin nüfuzu altına bırakılmış olacaktı. Hafta sonuna kadar yaptığı görüş- meler olumlu bir sonuca ulaşamayınca, U Thant, Pazartesi günü o yapılması kararlaştırılan Güvenlik Konseyi top- lantısını bir gün daha geri bıraktır- dı. Taraflarla bir kere daha konuşa- cak, bir anlaşma zemini bulmak için son bir gayret daha harcayacaktı. Fa- kat U Thant'in bu teşebbüsüne kendi de dahil kimse fazla bir ümit bağlamı- yordu. O kadar ki, Birleşmiş Millet- lerde Türkiyeyi temsil eden Menemen- cioğlu. bu konuda fikrini soran gaze- tecilere, rumlar tutumlarını değiştir- medikçe nasıl bir anlaşmaya varılabi- leceğini kestiremediğini söyledi. o Bu sözler de açıkça gösteriyordu ki, Tür- kiye kendi görüşüne büyük bir inanç- la sarılmıştı ve bundan ayrılmaya as- la razı değildi. Papazın son oyunu u satırların yazıldığı sırada Güven- Ş lik Konseyinden Zürih ve Londra andlaşmalarıyla 1960 Garanti Andlaş- ması aleyhine bir karar alamayacağını anlayan Makarios, meseleyi bir kere de Genel Kurul önüne götürmeyi dü- şünüyordu. Bilindiği gibi, Oo Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Güvenlik Kon- seyi gibi devamlı bir organ değildir, yılda bir kere toplanır. Şimdi Kıbrıs meselesini görüşmek için olağanüstü Menemencioğlu Türkün sesi Turgut toplantıya çağrılması gerekir. Makari- osun düşüncesi, Güvenlik Meclisinden çıkaramadığı kararı, Asya ve Afrika devletlerinin desteğiyle Genel Kurul- dan çıkarmaktır. Fakat, toplanırsa, Makariosun Genel Kurul da da Güvenlik Konseyindeki gibi ye- nik düşmeyeceğini kimse temin ede- mez. Zira Birleşmiş Milletlerde hiç kimse bir Anayasanın veya milletler- arası andlaşmaların Milletler Evinde ele alınması yolunu açmaya istidatlı değildir. Zaten bunu bildiği için de Kıbrısın sakallı ram lideri, şimdi yeni yeni dış dostluklar peşinde, koşmaktadır. Bunun en açık delili, bu haftanın başında Sovyetler Birliğiyle yaptığı bir anlaş- adır. o Son zamanlarda Sovyetlerle sında direkt uçak seferlerinin açılma- sını kabul etmiştir. Bağımsızlığa ka- vuştuğu günden bu yana Kıbrıstan Sovyetler Birliğine o gidip gelenlerin sayısı iki elin parmaklarını geçmeye- cek sayıda olduğuna göre, bu direkt hava seferlerinde ne taşınacağı mera- ka değer bir soru olarak ortada dur- maktadır. Teşkilâttaki huzursuzluk ygaftanın başında, Salı gün ki gaze- telerde, günün konusu olan "İnönü-

Bu sayıdan diğer sayfalar: