KIBRIS OLAYLARI Güvenlik Yeni bir bayrak (Kapaktaki o Kuvvet) gindan bir hafta kadar önce, İngiliz ve amerikalıların beş başkentte bir- den, aşağı yukarı aynı saatlerde, müş- tereken harekete geçtiklerini gören- ler Batı Blokunun liderinin ve onun 2 Numarasının azimli, kararlı bulundu- gunu anlamakta fazla müşkilât çek- mediler. Kıbrıs Meselesinin aldığı şe- kil ve gebe göründüğü gelişmeler kar- şısında iki büyük batılı harekete geç- mişlerdi. Washington'da Dışişleri Ba- kan Yardımcısı Ball, yanında- Orta Doğu işlerine bakan Talbott ile İn- gilterenin Washington Büyük Elçisi ol- duğu halde Türkiyenin Amerika Bü- yük Elçisi Menemencioğlunu ve Yuna- nistanın Amerika Büyük Elçisi Matsası davet ederek kendilerine İngiliz-Ame- rikan teklifini sundu. Aynı saatlerde Ankaradaki İngiltere ve Amerika Bü- yük Elçileri Türkiye Başbakanım, A- tinadaki İngiltere ve Amerika Büyük Elçileri de Yunanistan (oBaşbakanını Ziyaret ederek aynı planı verdiler. Plan Londrada, Konferansta memleketleri- ni temsil eden Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanları ile Kıbrıstaki türk ve yunan cemaati (temsilcilerine de bildirildi. Nihayet oLefkoşede, daha sonra. Makarios ve Küçük ziyaret e- dilerek çember kapatıldı. İngiliz-Amerikan Planının esasları şunlardır : Kıbrıstaki sükün ve güven- liği sağlamak için Adaya NATO üyesi devletlerin askerlerinden kurulu 10.000 kişilik bir kuvvet gönderilecektir. A- mertka Birleşik Devletleri bu kuvvete bin, iki bin kişilik bir iştirakte bulu- nacak, diğer istekli NATO üyeleri de diledikleri kadar asker vereceklerdir. Diğer yandan, Adada bulunan türk ve yunan birlikleri de bu kuvvete katıla- caklar ortak kumandanlığın emri al- tına gireceklerdir. NATO kuvveti Ada- da üç aylık bir süre için kalacak, ge- rekirse bu süre uzatılabilecektir. Bu üç aylık süre içinde, Garanti Andlaş- masına taraf olan devletlerin hiçbirisi, yani Türkiye, Yunanistan ve İngiltere, bu andlaşmanın o kendilerine verdiği ortak, ya da tek taraflı müdahale hak- kını kullanmayacaktır. İlk kabul cevabı Tekli, bütün tarafları bir an düşün- dürdü. Çünkü her bir tarafın, ken- disine bayrak yaptığı bir takım esas- ları rencide ediyordu. Türkiye, Ada- daki birliğini arttırmak istiyor, müda- hale hakkı üzerinde bir tavize rıza gös- termiyordu. o Yunanistan, o Birleşmiş AKİS/8 Milletlerin müdahalesine daha fasla taraftardı. Makarios hem Adada ya- bancı birlik istemiyor, hem meselenin Birleşmiş Milletlere götürülmesini is- tiyor, hem de Kıbrıs Devletinin vesa- yet altında görünmesinden nefret e- diyordu. Ama Plan ortadaydı ve bu- nu ya kabul, ya reddetmek gerekiyor- İsmet İnönü hemen o akşam Hükü- metini topladı ve İngiliz-Amerikan tek- lifinin kabulü lehinde vaziyet ( aldı. Neydi, Türkiyenin ilk arzusu? Adada bir defa güvenlik! sağlansın, ondan sonra oturup konuşalım! Şimdi, güven- liği sağlamak için, Amerikanın da iş- tirakiyle 10 bin kişilik bir milletlera- ri müdahale hakkını kullanmaya kal- kışsa bu kuvvetle çarpışacak mıydı? Yoo! O halde? Buna mukabil, Amerikanın işe fi- len müdahalesiyle tehlikeli gelişmeler kesin olarak ortadan o kalkıyordu ve şimdi; daha az tehlikeli bir ortak için- de Adanın statüsünün tesbiti işine gi- diliyordu. Hükümet, bazı itirazlara rağmen, Başbakanın görüşüne katıldı. Bir gün sonra. Başbakan Yardımcısı ve Dış- işleri Bakan Vekili Kemal Satır İn- gilteere ve Amerika Büyük Elçilerini çağırarak Planı kabul ettiğimizi bil- dirdi. Eski talimatın esaslarına göre hareket etmek suretiyle biraz ihtiyat- Cevdet Sunay Başbakanlığa giderken daima hazır!" "Türk izcisi, rası kuvvet Adaya gönderiliyordu. Bu- nun içindeki türk kuvvetinin miktarı- nın 500 olması, 750 olması, 1000 olması büyük bir fark ifade edecek miydi? Üstelik bu kuvvet, iştirakçi devletle- rin Londradaki elçi veya temsilcilerin- den müteşekkil bir siyasi heyete bağlı olacaktı. Yani, milletlerarası o kuvve- tin idaresinde Türkiyenin rolü olacak- tı. O halde? Müdahale hakkına gelince.. Bunun üç ay işlememesi isteniliyordu. Yani, bizim müdahale hakkımız resmen tes- cil ediliyor ve üç ay içinde bir netice alınamadığı takdirde âdeta "Ece, mü- dahale hakkınızdır!" deniliyordu. Mil- letlerarası kuvvet bu üç ay boyunca Adada kalacağına göre taraflardan ol- sizlik ve ondan sonra da bunun açık- lanmasında acelecilik (o yapmış olan Londradaki oheyetimize yeni talimat zaten m Heyetimiz buna intibak ett İngiltere ve Amerikaya kabul ce- vabının verildiği gün Başbakan İnö- nü Dışişleri Bakanlığımıza emrini bil- dirdi: Kıbrısa federatif bir sistemin verilmesini esas tutan kesin türk te- zine ait dosya en ince teferruatına ka- dar hazırlanacaktı! Böylece, Kıbrıs Meselesinde yeni bir safha açılmış oldu. Yeni "Evet"ler gnönünün, Amerika ile İngilterenin kesin kararlı ve aralarında anlaş- mış bulundukları, bir pazarlığa giriş-