8 Şubat 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

8 Şubat 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

F E Feza Beklenen başarı Gecen hafta amerikalılar, uzun yıl- lardanberi hazırlamakta oldukları bir roketin beşinci ve en önemli de- nemesini yaptılar ve bu deneme de, diğerlerinde olduğu gibi, tam bir ba- şarıya ulaştı. Böylelikle Amerikan feza programı, karşısındaki biricik ra- kip -bütün diğer rakiplerin hepsi bir kefeye konsa yine de hiçbir (o değer ifade etmezler- Sovyetlere birkaç pu- van daha "bindirmiş" oldu!. Aslında -bu sütunlarda defalarca açıklandığı gibi- Amerikanın Sovyet feza tekni- geriliği tama- mak gerekirse, amerikalılar başlarda - 1957 yıllarında - konuyu tamamen ilmi yönden ve dar görünüşlü olarak görmeye alışmışlar, roketçiliğin ve fe- za araştırmalarının bukadar kısa bir Sürede bu kadar gelişebileceğini, hele halk oyunda feza alanındaki başarıla- rın bu derecede büyük psikolojik et- kileri olabileceğini (o hesaplayamamış- lardır. Bu yanlış görüşte hiç şüphesiz Eisenhower ve daha önceki başkanla- rın kurduğu idare mekanizmasının bü- yük kusurları vardır. Ruslar (ellerindeki (oObüyük tepki güçlü dev roketleri kullanarak bir se- ri başarılar sağlayınca Beyaz Sarayın çevresini saran bazı baylar, bu başa- rlan küçümsemek ve Başkana öyle gösterebilmek amacıyla türlü hikâye- ler uydurmaya, Sovyetlerin bu başarı- lara ulaşmak için birçok başarısız de- nemeler yaptıklarını, bunların dünya halk oyundan gizlendiğini oyaymaya çalıştılar. Ama gerçekler böyle teknik konularda fazla gizli kalamayacağın- dan sonunda bu hikâyeleri uyduranlar kendileri de inanmaz oldular. Bir ara hür milletler artık amerikalıların bu işte meydanı Sovyetlere (o bıraktığına inanır gibi bile oldular. Sonunda Beyaz Saray çevrelerine de hâkim olan basiret ve gerçek duy- gusu -özellikle müteveffa Kennedy'- nin hasletlerindendi - daha büyük tep- ki gücünü sağlayabilecek dev roketle- rin yapımına büyük bir hız verilmesi- nin gerektiğini ilgili çevrelere göster- di. Bunun üzerine Saturn ve Nova ti- pindeki dev güçlü roketlerin yapımı için milyarlarca (odolarlık ödenekler ayrıldı, bunlar Senatonun şiddetli iti- razlarına rağmen kabul ettirildi. İşte bu büyük yatırımların ilk önemli meyvesi oOolarak da geçen N afta uzaya atılarak yer çev- resinde belirli bir yörüngeye ol ve ağırlığı 19 tonu bulan roket göv- desi bütün dünyada önemli yankıla- rını yaptı. Böylelikle Amerikan feza tekniği Sovyetlerin şimdiye kadar yer çevre- sinde yörüngeye sokabildikleri en ağır -ki takriben 7 ton kadardır- peyk- ten daha ağır bir cismi yörüngeye ko- yabilmiş olmaktadır. Olayın en önem- li tarafı budur, diğer bir önemli ya- nı ise amerikalıların aya gitmek için tasarladıkları plânın ana problemle- rinden birinin başarıyla çözülmüş ol- duğunun anlaşılmasıdır. Gerçekten 1970 yılından önce -Kennedy'nin de- telik RANGER serisinden şimdiyedek yapılan altı deneme sonunda ya kont- rol ve kumanda sistemlerindeki arıza sebebiyle aya belirli ve istenen derece- lerden bir fayda hut da bu son denemede olduğu gibi ay yüzeyine yaklaşmak sağlanmış, an- cak bu sefer de televizyon tertibatı ça- lışmadığından hiçbir resim alınama- mıştır. Bu talihsiz denemeden sonra bir- çok çevreler bu konu için şimdiyedek harcanan çeyrek milyar dolara yakın paranın havaya - daha doğrusu fe- zaya- gittiğini ileri (osürmüşlerse de ortada hiçbir başarı olmadığını ileri sürmek de insafsızlık olacaktır. Her- nekadar belirli hedeflere ulaşılama- dığı doğrudur, ama bu arada birta- kım önemli sayılacak sonuçlara varıl- Ranger VI hazırlanırken Görünmez o kaza yimiyle - "herhangi bir zamanda" aya gitmek üzere (o Apollo projesini tez- gâha koyan amerikanlar oldukça doğ- ru olarak plânlanan tarihlerde bekle- nen safhaları gerçekleştirmiş bulun- maktadırlar. Beklenmeyen başarısızlık (Gecen haftanın içinde uzaya fırla- tılan yeni bir roket daha hür dün- yanın ilgisini üzerine çekti. O kadar ki, Kıbrıs konusuyla yakından ilgi- lenen türk basınında bile. RANGER 6 adını taşıyan bu rokete sütunlar ayı- rıldı. e Aslında gecikmiş olan bu pro- jenin ikinci safhası, yani SURVE- YOR adını alan ve ay yüzeyinin yapı- sını inceleyecek obir çeşit gezgin lâ- boratuvardan ibaret bulunan feza a- raçları henüz hiç denenmemiştir. Üs- mış, hele sonsuz değerdeki birçok bil- gi de toplanmıştır. Sonra olayın bir- çoklarınca gizli kalan bir yönü de vardır. Çok önceleri bu sütunlarda anla- tıldığı gibi, RANGER serisi feza araç larının geliştirilmiş şekillerinde tele- on kamerasını taşıyan bölüm ay kamerasını taşıyan bölüm ay yüze- yine çarpmadan önce ana gövdeden ayrılmakta, hız azaltıcı roketler yardı mıyla hızı saatta 450-500 kilomet- reye düşürülmekte ve böylelikle ya- vaş bir çarpma sağlanmaktadır. Bu sayede televizyon kamerasını ve diğer aletleri ihtiva eden bölümün üç aya kadar bir süreyle yeryüzüne işaretler -yani resimler- gönderebileceği tali- min edilmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: