YURTTA OLUP BİTENLER Bu Sebeple yeni vergilere partinin rafından bloke edilmesine ve bu para- nın köyler arasında eşit ölçüler da- hilinde (o paylaştırılmasına karar ve- rildi ve bu husus sosyal hizmetler fo- nu yahut köy odalarına yardım fon- ları şeklinde formüle edildi. Böylece yeni vergiler aleyhinde propagandaya girişenlerin elinden en tesirli silâhları alınmış olacaktı. Şefik İnan tarafın- dan ileri sürülen bu teklif hemen he- men bütün komisyon üyeleri tarafın- dan müspet karşılandı. Komisyonun bir diğer önemli Ka- rarı da zirai kazançların vergilendiril- mesinde asgari hadlerin derhal tet- kik edilmesi ve hattâ mümkünse ver- gi kapsamına daha çok sayıda mükel- lefin dahil edilmesi oldu. Komisyonda hiç bir itiraza uğramı- yan yegâne tasarı yeni Gümrük Ver- gisi oldu. Bu vergi gerek istihlak mad- delerine tesiri olmayışı ve gerekse ya- tırımları etkilemiyeceği düşüncesiyle olduğu gibi kabul edildi. Özellikle sağ- ladığı kolaylıklar ve müspet muafiyet sahaları sebebiyle vergi yükü hafif- letici bulundu. Kara taşıt vasıtaları vergisi ise sa- dece 80 milyon liralık bir gelir sağla- makta oluşu sebebiyle komisyonda pek taraftar bulamadı, Böyle bir verginin Kara Taşıt Kanununun çıkmasından sonra konulmasına karar verildi. Ka bu satırların yazıldığı sı- rada. CH rubuna sunulmak üzere- dir. Bu kararlar iktisadi zaruretlerle politik zaruretlerin ve mantıki, realist izdivacıdır ve iktisadi zaruretlerin üs- tün tutulması CHP için pek iyi bir nottur. A.P. İdare-i maslahat! B- hafta memleketin bütün sağlam kuvvetlerinin gözü, bir partinin so- rumlu organlarının bir adam hakkın- da alacağı karara dikildi: Sait Sina Yücesoy adındaki A.P. li milletvekili- nin Meclis kürsüsünden sarf ettiği söz- lerin hesabını bizzat kendi partisi ne şekilde görecekti? r hesap görülmedi. A.P. yöne- ticileri. Salt Sina Yücesoy meselesini bir umursamazlık içinde hasıraltı et- me yolunu tercih ettiler. A.P. Genel İdare kurulu üyesi Ve- dat Ali Özkan, bu haftanın başında, bir AKİS muhabirine bu konuda aynen şöyle dedi: — Sait Sina Yücesoy, o kürsüde söylediklerinden dolayı mesul tutula- maz. Anayasanın 79. maddesi millet- AKİS/14 vekilinin sorumsuzluğunu sağlamak- tadır." A.P. Genel Merkezinin ikinci ka- tındaki bir odada yaptığı bu konuşma- sına Özkan, şunları ekledi: "— Üstelik bizim, Genel İdare Ku- rulu olarak yapabileceğimiz hiç birşey yoktur. Olay, ii Yönetim Kurulla- rını ilgilendiri: Bu, APP. Genel Merkezinde Yüce- soy adındaki adamın Meclis kürsüsün- den ifade ettiklerinin ne derece umur- sanmadığını göstermektedir. A.P. li Yücesoyun durumuna ilgi- li merci olarak A.P. Grup Yönetim Ku- rulu, haftanın başında salı günü ele almak lüzumunu duydu. Zira o sırada Mahmut Rıza Bertan Platonik red Meclis Başkanlık Divanı da ayni ko- nu a e bir karar almak üzereydi. P. Grup Yönetim Kurulu, emek- li m albay olan Mahmut Rıza Har- tanın başkanlığında toplandı ve Sait Sina Yücesoy un durumunu görüştü. A.P. Grup yöneticileri peşinen, Sait Sina Yücesoyun konuşmasında bir suç unsuru olmadığı prensibinde birleşti- ler. Yücesoyun günahı, konuşmanın Girupa danışılmadan yapılmasından veya ikaza rağmen ısrarından doğabi- lirdi. Nitekim kısa süren toplantıda Yücesoyun bir disiplin cezasıyla sa- vuşturulması karar altına alındı. An- cak bu sırada Meclis Başkanlık Diva- nı, Yücesoyu, takbih cezası talebiyle Genel Kurula sevkediyordu. Bunun ü- zerine kararın geri bırakılması gerek- ti. A.P. li Grup yöneticileri şu husu- su düşündüler Ya, Meclis Yücesoyu suçlu bulmaz ve takbihine lüzum olma- dığına karar verirse, o zaman kendi al- dıkları disiplin cezasının ne hükmü o- lacaktı ? Bu nokta-i nazardan hareket eden Grup yöneticileri, kararlarını Meclisin kararından sonraya bıraktılar. Bu arada Başkanlık Divanında da mesele eğlenceli bir seklide karara bağ- landı. Meclis Başkanlık Divanı Nu- rettin Okun da iştirakiyle toplandığın- da ewvelâ bir konuyu tartıştı: Mesela Divanda konuşulmağa değer miydi değmez miydi? Bereket, "bir defaya mahsustur" gerekçeyile müzakere sa- rarı alınabildi. (Ortada bir mesele vardı: Bazı Divan üyeleri, Okun hatibi konuşurken susturup, cezasını oylama- sının yerinde olduğunu savunuyorlardı Ok bu lüzumu hissetmediğine göre, Di- vanda görüşmeğe mahal olmamalıydı. Ne şiş yansın ne kebaj Mizakereler Sait Sina Yücesoyun Meclis kürsüsünden o yaptığı ko- nuşmanın tümü üzerinde cereyan et- ti. Divan hemen iki bloka ayrıldı. Bir tarafta Yücesoyun bir takbih cezasıy- la cezalandırılmasını isteyenler vardı, diğer tarafta ise bu cezanın bu adama az olduğunu, hiç değilse muvakkat çı- karma maddesinin tatbiki gerektiğini savunanlar.. İbrahim Sıtkı Hatipoğlu, ikinci tezi savundu, fakat kabul ettire- medi. Neticede İç Tüzüğün 188. mad- desinin 3. EY tatbiki oya konul- Meclis içinde gürültü çıkaranlara tatbik edilmektedir. Tam oylamaya geçileceği sırada, o hadiseli celsenin kahramanı Nurettin Ok bir önerge vererek, kendi durumunun da görüşülmesini, eğer bir kusuru var- sa karara bağlanmasını talep etti. O- kun bütün celse boyunca son derece başarılı hareket ettiği yazılı olarak tespit edildi. Oylamanın sonucu, 5 a- leyhte oya karşı 4 lehte oy şeklinde te- celli etti. Yani 5 üye takbih cezasını bile çok bulmaktaydı! Bereket, Baş- kan Sirmen de oylamaya iştirak etti ve, Başkanın oyu iki oy kabul edildi- e 6 oya karşı 5 oyla Sait Sina Yücesoyun takbih cezası alması tale- biyle Genel Kurula sevki kararlaştı- rıldı. Başkanlık Divanının kararı, A.P. i- çinde kararsızlık doğurdu. Şimdi Mec- üs kürsüsünden Yücesoyu kim savuna- caktı? Bizzat Genel Başkan Gümüşpa- la mesele ile ilgilendi ve Sait Sina Yü- cesoyun A.P. tarafından korunmasın-