YURTTA OLUP BİTENLER Bizde, hem açılan milletvekilliği (o ve senatörlükler için, hem de Senatonun otomatik olarak değişmesi gereken nisbeti için Anayasa gereğince yapılma sı gereken ara seçimleri vardır. Bunlar mahalli seçimlerden önce yapılabilsey- di imtihan daha mevzii kalır ve bir anda memleket kendisini başka isim altında bir genel seçimle karşı karşıya bulmazdı. Şimdi, vatandasın konuşması saati- dir. Bugün için söylenilmesi caiz tek temenni, yükseltilecek sesin memleket ve millete hayırlı olması temennisin- den ibarettir. Demokrasi Damokles kılıcı gibi B' haftanın ortalarında bir gün, bir Kontenjan Senatörünün basın top- lantısı Başkent gazetecilerinin (geniş alâkasını çekti. Senatör -Esat Çağa- kendisine bir yeni parti seçmi: nuyordu. Senatör ve milletvekillerinin parti değiştirmeleri, oradan çıkıp o- raya girmeleri, bunu kutlayan tören- ler yapılması yeni değildir. Ondan dolayı da bu çeşit hadiseler ilgi top- lamamaktadır. Ama Esat Çağanın ba- sın toplantısı hem kalabalık oldu, hem de eğlenceli gecti. Bunun sebebi, DP. nin eski İstanbul İl Başkanının Türki- “Enteresan Parti" ya bir yenilik getirdiğini inkâr im- kam yı TİP, Heniiimilen, önce sözcüle- bahsettirdi. sözcüleri, son Za- manın modası olan bir yeni siyasi ya- tırımla işe giriştiler: (o Milletin geniş kütleleri bir mutlu azınlık tarafından sömürülüyordu, sosyal adaletsizlik var- dı, bir takım kimseleri devlet zengin ediyordu. o Sözcüler kendilerine hedef olarak büyük ithalâtçıları, ihracatçı- ları. Sermaye sahiplerini aldılar, ik- tidara gelirlerse bunlara yüksek vergi- ler bindireceklerini o söylediler, ama hepsinden mühimi toplumun alt taba- kasına canlı ve renkli bir dille hitap ettiler. Bu sözcülerden biri, Orhan Ar- sal, ölçüyü kaçırınca ve işi tahriklere götürüp huzursuzluk yaratacak vadi- lere sapmca, T.t.P.'in çıkışlarından dolayı kulağına, tamamile seçim en- dişeleri dolayısıyla kar suyu kaçmış bulunan "öteki çeşit o demagoglar feryadı bastılar. Bunların öncülüğünü, bütün itibarını yitirmiş olduğundan dolayı pek acıklı durumda bulunan ve tamam ile okunmaz hale gelmiş olan Yeni İstanbul yaptı. Gazete, komünist AKİS/8 düşmanı değil miydi? T.İ.P.'in bir ta- kım oyları A.P. nin elinden almak üze- re bulunduğu için giriştiği hücumu Gökhan beg ve takımı bu etiket altın- da saklayarak fırladı. Geçenlerde bir gün, gazetenin manşeti T.İ.P. sözcüle- rinin konuşmalarına hasredilmişti. Bu hücumu, iki yalan haber takip etti: Birincisi, (o Yüksek Seçim Kurulunca T.İ.P.'in konuşmaları hakkında hareke- te geçildiği, ikincisi, Cumhurbaşkanı- nın başkanlığında toplanan Hükümetin bu meseleyi görüştüğü ve T.İ.P. in ka- patılması için Anayasa Mahkemesine başvurulacağı. o Birinci haberin asılsız olduğu hemen anlaşıldı. e Bir defa, Yüksek Seçim Kurulu radyo konuşma- O noktada işin doğrusu, T.İ.P.'in aşırı olan sözlerinin bazı ciddi çevre- lerde de akis yaptığı ve Hükümete şi- kâyetlerin geldiğidir. Ama Hükümetçe, "şimdi", bir vaziyet alınmasına lüzum görülmemiş, durumun aydınlanması- nın beklenmesi tercih olunmuştur. Şikâyet neden? ei milletvekillerinden İbrahim İ- nışta, hattâ onunla ilk defa orada kar- şı karşıya geldi. İki politikacıyı T.İ.P Senatörü Niyazi Ağıraslı tanıştırdı. Karşılıklı tebessümleri o müteakip iş derhal TİP hatiplerinin radyo konuş- malarına intikal etti. İmirzalıoğlu ko- T.İ. P. Genel Merkezi Bıyık ve sakal ilgilenmemekte, o işle Savcılık meşgul olmaktadır. Savcılık, bütün ko- nuşmalar gibi T.İ.P. sözcülerinin ko- nuşmalarının da normal incelemeye tabi tutulduğunu bildirdi. O noktada işin doğrusu, Orhan Ar- salın konuşması üzerinde "biraz fazla durulduğu'dur. Gerekirse bu konuşma bir bilirkişi heyetine tetkik ettirilecek ve icabı yapılacaktır. Ama şimdilik, A- dalet Bakam bu konuşmayı İstemiş ve gözden geçirmiştir. Bakanlar Kurulu toplantısı habe- ri, Başbakanlıkça bir manalı şekilde tekzip, daha doğrusu tavzih edildi. Cumhurbaşkanının başkanlığında böy- le biz toplantı o yapılmamıştı! o Peki, Cumhurbaşkanının başkanlığında ol- mayan böyle bir toplantı yapılmış mı- dır? Tebliğde bundan bahsedilmiyordu. nuşmaları yadırgadığını ve böyle ol- maması gerektiğini belirtti. Aybar, her zamanki haliyle, hayrete düşmüş gibi görünerek sordu "— Neden?.. oluyor?.." Ne diyoruz ki, yanlış İmirzalıoğlu daha evvelki konuş- maları dinlemediğinden son konuşan TİP hatibinden dam vurdu. Son defa radyoda konuşan Diyarbakır Belediye Başkam adayı Tarık Ziya Ekinci doğ- rusu az şey söylememişti. İmirzalıoğlu bunu şöyle ifade etti: — Ne demek, marabam, yarıcım, topraksız köylüm?.. o Toprak ağası?.. Bunlar tehlikeli lâflardır. Bunlar ce- miyeti istenilmiyen yerlere götürürler.." Aybar fazla üstünde durmadı. Ge-