KADIN - Kadın Beklenen kitap "4925 yılından sonra, Türkiyede. kadın haklan alanında omeydana gelen inkılâplar öylesine muazzam, öylesine fevkalâdedir ki, türk kadını, modem sosyetede kadın hakları (gelişmesinin bir sembolü olmuştur. İşte bunun için- dir ki, aynı yolda yürümek isteyen top- lumlara yardımcı olmak amacı ile, U- nesco, türk kadınının kitabını yazmak üzere, türk kadın İnkılaplarında rol oynamış bir kadına, Prof. Dr. Afet İ- nana başvurmuştur." Bu sözler, Prof. Dr. Afet İnan ta- rafından yazılan ve Birleşmiş Milletle- rin Eğitim, Fen ve Kültür kolu tara- fından fransızca ve İngilizce oolarak dünyaya yayüan "L'Emancipation de la Pemme Turmue" isimli kitabın ön- sözünün bir kısmını teşkil etmektedir. Prof. Afet İnan aynı kitabı, çok daha mufassal olarak, türkçe hazırla- mış ve basılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığına yermiştir. Bugüne kadar türk kadınının ta- rih içinde geçirdiği çok değişik mer- haleleri, toplumsal ve sosyal devrim- leri bir bütün halinde toplıyan bir ki- tap mevcut değildi. Devrimlerin yalnız türk kadınına değil, bu topluma neler getirdiğini anlıyebilmek için dünü ve dünü hazırlıyan bütün olayları bilmek şarttır. Türk kadınının sosyal hayatı Üzerinde araştırma yapmak İsteyen- ler, bugüne kadar, ciddi incelemelere dayanan, bir eserden mahrumdular. Unesco'nun obütün dünyaya yaydığı kitap, Türkiyede ucun bir süredir bek- lenen kitaptır. 1963 yılını Atatürk yılı olarak ilan eden Unesco, bundan bir süre önce, Atatürkün başardığı en bü- yük devrimlerden birini, kadın hakla- rı devrimini böylece dünyaya, bu yol- dan tanıtmış ve bugün hür haklar pe- şinde çabalıyan geniş halk kütlelerine yardımcı olacağını düşünmüştür. Atanın tanıdığı türk kadını Pt Dr. Afet İnanın, türkçe baskı- sı "Türk Kadınının Hak ve Ödevleri" İsmini taşıyan kitabının vardır: Biri, Afet İnanın, türk kadın geçirdiği merhaleleri büyük toplumsal ve sosyal olaylara bağlaması, türk ka- AKİS/28 MODA dınının büyük o hikâyesine (duygusal değil bilimsel bir yön verebilmesidir. Bu kitap, iki yanlış görüşü yık- maktadır: Birincisi, bir süre, özellik- le dış memleketlerde yayılan ve Ata- türkün kadın devrimlerini tepeden inme emirle yaptığı ve kadının bu haklan yeteri derecede hak etmeden elde ettiği yolundaki inançtır. Türk kadını bu kitapta kendisini, talih için- de, tam Atasının tanıdığı gibi bulacak ve kendi kendisine, lâyık olduğu değe- ri rahatlıkla verebilecektir. O, erkeği ava giderken, tarımı keşfetmiş, önce yabani meyveleri toplamış, sonra, ek- tiğini toplamıştır. O, muhtelif istilâ- lar karşısında, türkçesini konuşmak- ta direnmiş ve dilimizin o bekçiliğini etmiştir. O, göçlerde silâh kullanmış, erkeğin yaptığı bütün işleri (o yapmış, fakat bir yere yerleşir yerleşmez der- hal uygarlığın temeli olan aile hayatı- nı kurmayı bilmiştir. O, istilâların ge- tirdiği değişik görenek ve geleneklere karşı durmuş, türk geleneklerini kay- betmemek için elinden geldiği kadar sa- vaşmış ve türk kadının İstanbul gi- bi büyük şehirlerde kafese kapatılıp, bir süs eşyası telâkki edildiği devirler- de de daima müstahsil olmuş, tarla- sında çalışmayı hiçbir zaman terket- memiştir. İstiklâl Savaşımızın çetin günlerinde çocuğunun üstündeki bat- taniyeyi alıp cephaneyi muhafaza et- mek için kullanan odur. Okullar türk kadınına kapılarım açar açmaz, O, su- samışlığını gidermek Oo üzere, emberlerini yarmış ve kendisini ye- tiştirmiş, eli kalem tutar tutmaz hak- larının savunucusu olmuştur. Atatürk onu böyle tanıdığı içindir ki ona inan- mış ve ona haklan ile beraber ödev- lerini tanıtmıştır. Kitabın yıktığı ikinci görüş, zaman zaman bütün aydınlan umutsuzluğa düşüren, devrimlerin köye kadar gi- demiyeceği veya çok yavaş gideceği hakkındaki görüştür. Prof. Âfet İnan, düne iyice eğildikten sonra, yarına bü- yük umutlarla bakmakta, bu umut, Ki- tabı okuyanların içini ısıtmaktadır. Tarih boyunca türk kadını pi Âfet İnan, türk kadınını üç safhada incelemiştir: I — İslâmiyetten önce türk kadı- ni, 2 — İslâmiyete türk kadını 3 — Bugünkü türk kadını. Prof. Afet İnan Akıllı bir baş İslâmiyetten önce Asyada, Avrupa- da ve Anadoluda kadın çok değişik et- kilere mâruz kalmıştır. Genel olarak bu devirde Anadoluda, sarayda yaşı- yan kadın başka, halk kadım başka haklara sahiptiler. Fakat gene, genel olarak, türk toplumu aile hayatına ö- nem veriyor, tek kadınla evliliği şart koşuyordu. Asyada ise, meselâ Hun- lar devrinde kadın, erkekle eşit hak- lara sahipti. Prof. Afet İnan bu devri iyice ince- lemiş ve muhtelif etkilerin, göçlerin, istilâların türk geleneklerim değiştir- me cereyanını çok ilginç şekilde ele almıştır. İslâmiyet devrinde dış etkiler nihayet türk geleneklerini iyice sars- mış ve yabancı gelenekler, özellikle bü- yük şehirlerde sosyal hayatı hakimi- yeti altına almışlarda Prof. Âfet İnan burada islâmiyetin kadının sosyal ha- yatı ve haklan bakımından nasıl yan- lış tefsir edildiğini, fakat kadının bu yanlış tefsirden Oo kendisim kurtara- mıyarak, neticede insan haklarım kaybetmiş olduğunu belirtmiştir. o Bu devri de ikiye ayırmak lâzımdır, Sel- çuklarda kadın itibarlı idi. Memleket kültüründe rol oynardı. Henüz eski türk âdetleri yok edilememişti. o Os- manlılar devrinde, yâni 14. yüzyıldan 20. yüzyılın başına kadar ise, türk ka- dım bütün haklarım kaybetmiş, hare-