YURTTA OLUP BİTENLER üstündedir." Kocasın aleyhte ey kullandığı ta- tarı, Senatonun iki yılda bir üçte bi- rinin değişmesiyle ilgili (o seçimlerin 1934 yılı oHaziranında yapılmasını sağlayan tasarıydı. T.B.M.M. nin yaptığı oturumda gene Cumhurbaş- kanlığı senatörlerinden sün teklifiyle bu tasarı öncelikle ko- nuşulmağa başlanmış ve sonuç bü- yük ekseriyetle seçimlerin bu yıl ge- ri bırakılması şeklinde o tebellür et- . Tasarı ı seçim konusunda "bü- " gösteren AP milletveki- li ve senatörlerinin oylarıyla da des- teklenmişti! Tasarının kabul edilmesiyle iş bit- medi. Hukukçular (Meclis içinde ve lup bunu da gene Anayasa göster- miştir. Bu istisnai hal savaş hali o- lup, savaş halinde seçimlerin yapıla- bilmesi imkânsız ise bir yıl sonraya bırakılmasıdır. Bu da ancak bir ka- nunla caiz görülmüştür, Fakat prensip, bu Meclisin üçte bir ölçüsünde her iki yılda bir yeni- lenmesidir. Nitekim Anayasanın ge- çici 10. maddesi bunu ayrıca söz ko- nusu etmiş ve bu maddenin son fik- rası da ilk Cumhuriyet Senatosu se- çiminden iki ve dört yıl sonra yapı- lacak seçimleri teyit etmiştir. Aynı fikirde olan bir başka Ana- yasan işi daha kesin sonuçlandırdı. İlhan Arsel bu konuda şunları söy- ledi: Parlâmentoda üyeler toplu halde " İğne bize, çuvaldız size!" dışında- bir -noktada çatışmağa baş- ladılar. Bir kısmı kararın Anayasaya taban tabana zıt olduğunu belirtti. Anayasa hukuku profesörü (Bülent Nuri Esen bu konuda bir AKİS'çiye şunları söyledi: "— Parlamentonun birleşik top- lantısında alınmış olan bu kararda .C. Anayasasının tespit ettiği esas- lar bakımından isabet yoktur. Ana- yasa Cumhuriyetin temel kuruluşu- na giren organlardan biri olarak yasamayı belirti prensiplere tabi tutmuştur. Bunlardan biri 73. mad- denin ikinci fıkrasında ifadesini bu- lur. Bu, Cumhuriyet Senatosunun her iki yılda bir yenilenmesi prensi- bidir. Prensibin bir tek istisnası o- AKİS/20 "— Anayasanın âmir ' hükmüne göre, a bu yıl yapılması i- cap ederi Aksi tez... Muammer Aksoy ise, aksi tezi sa- vunanlardandır. Aksoy kararın Anayasaya uygun olduğunu, hatta 10: maddenin 8. fıkrasının sırf bunu temin için konulduğunu ileri sürmek- tedir. Bu konuda Aksoy şöyle demek- tedir: "— Cumhuriyet Senatosu üyele- rinin üçte birinin yenilenmesine iliş- kin seçimlerin Ekim 1963 de değil Haziran 1964 de yapılması, bası meslektaşlarımızın iddia ettiği gibi Anayasaya aykırı değildir. Zira 73 ve 74 üncü maddelerde konulan "iki yılı geçmeyecek kısmi seçim devresi" ve "bunun ancak harpte uzatılabil- mesi" esasları, Anayasa (değiştiril- medikçe önümüzdeki düzinelerle on yıl içinde uygulanacak genel kaide- yi teşkil etmektedir. Anayasanın ge- çici 10 uncu maddesinin 3 üncü fik- rasında ise, ilk kısmi seçimler için özel bir hüküm konulmuştur: Butta göre, T.B.M.M. nin ilk seçiminden 2 ve 4 yıl geçtikten sonra yapılacak Cumhuriyet Senatosu kısmi seçimle- ri bahis konusu olunca, Cumhuriyet Senatosu Kanununda öngörülen bü- kümlerin gerektirdiği değişiklik ya- pılacak, yani seçim tarihleri, kanuna göre âyârlanacak ve bu suretle de i- lerideki normal seçimlerin artık Ha- ziran ayında yapılabilmesi sağlana- caktır. Aksi takdirde, seçimleri) -mevsim bakımından pek uygun düş- meyen. Ekim ayında yapmaya man- küm edilmiş olurduk, yahut ta ilk seçimlerin, bir buçuk sene gibi -hele bir intikal devri bakımından asla uygun düşmeyecek- pek kısa bir sü- re sonra yapılması gerekirdi. İşte bu neseleyi çözmek, yani ilk yapılacak seçimlerin tarihlerini, 73 üncü mad- dede genel olarak öngörülen 2 yıl kaydına bir istisna teşkil (oedecek surette ayarlamak ve böylece ileride- ki normal seçimlerin Haziran ayın- da yapılabilmesini sağlamak içindir ki, 10 uncu maddenin 3 üncü fıkrası kabul edilmiştir: Anayasanın ikinci görüşülmesinde ve Cumhuriyet Sena- tosu Seçimleri Kanununun kabulün- den sonra (4 Mayıs 1960 günlü 60 in- ci birleşimde) verilen bir önerge üze- rine tasarıya eklenen bu hüküm sa- yesinde, ilk seçimler bakımından, iki yılık devrenin "tenazur ve ahengi tesis" maksadiyle -yani kanunda tesbit edilen tarihte seçim yapılma- sını mümkün kılmak için- bir kaç ay uzatılabilmesi yetkisi kanunkoyucu- ya tanınmış bulunmaktadır. Özel hüküm genel hükümden ön- de gider kaidesi karşısında, tartışma konusu kararın Anayasaya aykırılı- &ından bahsedilmesi doğru olmaz. An cak Meclis kendi seçimlerini daha fi- ne almak yetkisine sahip olduğuna, göre, Anayasaya aykırılıktan dolayı değil de başka bir takım makul dü- şüncelere dayanarak, meselâ ara se- çimlerini imkânsız hale getirmemek için, "ilk kısmi seçimleri 1963 Ha- ziranına almak daha uygun Olmaz mı idi?" sorusu ortaya çıkabilir ki, bunlara ancak bir makalede cevap vermek mümkündür ve yakında böy- le bir yazıyı yayınlıyacağım."