3 Haziran 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

3 Haziran 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Görüyorum süratle ve ciddiyetle müteessir olan tabiattadır. Ama vatandaşlarım hâdiseleri zabıta vakaları gibi, olmaması arzu edilen, olursa devlet tarafından süratle düzeltil- mesi gereken olaylar olarak görmeye alışmışlardır. Bu noktaya gelinceye kadar geçirdiğimiz buhranlar hatır- lanırsa bu hali büyük ilerleme ve istikrar bulma başa- rısı saymak caizdir. Şimdi, çok vatandaşımın hayretle karşılayacağı başka bir müşahedeyi söyleyeceğim. Teessürün şiddetli olduğu ve dedikoduların karamsarlık salgım halinde yü- rütülmeye çalışıldığı bugünlerde ben siyasi hayatımızın yeni bir anlayış ve düzene girmesi ihtimalini oufukta görmekteyim. Herkeste toplumumuzun tabii bir siyasi hayata kavuşması lâzım olduğunu düşünen, bu fikri söyleyip telkin etmeye gayret eden bir hal vardır. Bir davranış vardır. Sıkı yönetim, bir defa, fevkalâde za- manın Zaruri ve tedavi edici bir tedbiri olarak karşı- lanmıştır. Suni olarak bir dereceye kadar çekişmeleri durduran tesir, aklı başında olanlara ve cemiyetin ida- resine istikamet çizen siyaset ve. kültür adamlarına 'âtiyi düşündürme öğüdünü vermiştir. Böyle zamanlar- da cemiyetin bir karanlık ruh haletinden bir aydınlık ufka doğru bakmak cesaretini nefsinde bulması iyi günlere gitmenin ilk şartıdır. Kendim, bütün güçlükle- re karşı engin bir iyimserlik duygusu içindeyim. Va- tandaşlarımı da, gittikçe daha fazla bu istidatta görü- yorum. Düşüncem şudur: Sergüzeşt heveslilerinin sayıları ve dermanları belli olmuştur. Çalışmayı yaşamanın, iler- leyip yükselmenin tek ve başlıca aracı sayan anlayış üstün gelmiştir. Memlekette bu düstura istinat eden bütün tedbirler uygulanmaya başlamıştır. Suni olarak bunları kara göstermeye çalışan gayretler kolaylıkla farkedilecek vasıftadır. İyi niyetliler cemiyetimizin ha- yatını ümitli ve ışıklı istikametlere tevcih edeceklerdir. Bu iyimserlik, demokratik rejimin mutlaka başarı- ya ulaşacağı dâvasını da içine almaktadır. Dış âlemde hâdisenin nasıl görüldüğü oOkonusunda görümlerim şudur: Türkiyenin yeni bir buhranı başarıy- la atlattığı haberinin yanında bunu sağcı ve solcu da- vacıların bitip tükenmeyen ayaklanmaları şeklinde tef- sir eden karamsar yazılar gördüm. Türkiyeyi karışık- lıklar içinde bunalmış zayıf bir memleket haline geti- recek ifrat hâdiselere aday göstermek gibi hususi ar- zu ve telkin güdenlerin yazılarını da okudum. Bu müşa- hedeyi söylerken, her birinin karakterine de işaret et- miş oluyorum. Bu on gün içinde merakla memleketimize gelmiş olan yabancı büyük ve tecrübeli gazetecilerle görüştüm. Gazeteciler, dışarda bahsedilen her istikametteki cere- yanları bana serbestçe sordular. Bir vatandaşımla ko- nuşur gibi bütün gerçekleri, hiç küçültüp büyültmeden, iyi ve kusurlu taraftarıyla durumumuzu hikâye ettim. Şimdi vatandaşlarıma temin ederim ki bizim halimizi Başbakan İnönü Kurtul Altuğ ile konuşuyor Açıklıktaki o keramet uzaktan karanlık görmüş, yanlış anlamış, üzülmüş ve- ya kayıtsız kalmış her tabiatta ciddi muhabirleri uğur- larken hepsinde memleketimizin halinde istikrarlı bir kudret, devletimizde her olayı yenmeye yetecek bir üs- tünlük ve içinde bulunduğumuz kalkınma ve çalışma programlarımızın verimli olduğuna inanç uyanmış bu- lunduğunu farkettim. Bu, şunu gösterir; oBurumumuz, karamsarlıktan uzak, gerçekçi bir sadelikle anlatıldığı zaman - yalnız dost değil, ancak gerçeği görmek isteyen insaf sahibi- ne güven verecek kadar düzgün ve ümitlidir. Bu vesileden istifade ederek vatandaşlarıma temin etmek isterim ki Sıkı Yönetimden, memlekete huzur gelmesi ihtimali artmış olarak çıkacağız. Siyasi haya- tımızda yeni bir sorumluluk duygusuyla çalışma hava- sı mutlaka uyanmış olacaktır. Devletin kudreti tamdır ve demokratik rejimin, her halde kusurları düzeltilme- ye çalışılarak memleketin idare sistemi yapılması ka- ran sağlamdır, sarsılmaz haldedir. Bu, geleceğimizi hu- zura ve verimli çalışmaya kavuşturacaktır. 21 Mayısta Türk Silâhlı Kuvvetleri, türk aydınları, türk halkı ger- çek temayülünün ne olduğunu bir ateş imtihanında gös- termiştir. Yolumuzu bu ışık aydınlatacaktır. AKİS/L1

Bu sayıdan diğer sayfalar: