HAFTANIN İÇİNDEN Ya bunlar neden yapılmaz ? Türkiyede "“Antidemokratik Kanunlar"a karşı bir mü- cadele yapıldı. Bu mücadelede bayrağı C. H. P. taşıdı, memleketin iyiniyetli aydınları onun yanında yer aldılar. Sonra ihtilâl oldu. Hemen bir komisyon kurul- du. Hangi kanunların "Antidemokratik Kanunlar" fas- lına girdiği araştırıldı. Bunların kaldırılmasını bekler. ken bir takımı üzerinde küçük tadiller yapıldı, bir di- ğer kısmı yürütülmedi. Ama kanunlar, kanun olarak kaldı. Üstelik, meşhur 39. Madde gibi Damokles kılıç- ları bazı Bakanlar tarafından uygulandı da.. C. H. P. nin idaresindeki Koalisyon Hükümetleri birbuçuk yıl- dır iş başında Ama ne bir ses, ne bir nefes. Zaman za- man işitilen şu komisyonun kurulduğu, şu komisyonun dağıldığı, şu tetkikin yapıldığı, şu tetkikin başladığı. P. ve onun Genel Merkezdeki, Kabinedeki, Meclisteki büyük idarecileri lütfen söylerler mi: Ş “Antidemokratik Kanunlar"ın kaldırılması için C. H. P. niçin harekete geçmemiştir? Memleketin iyiniyetli aydınlarıyla beraber bir mü- cadele yapacaksın. Mücadele başarıya ulaşacak. Aaa! Sanki o mücadeleyi yapan sen değilsin. Bakanların kır* mızı plâkalı arabalarda, idarecilerin forslu ve cakalı, milletvekillerin ve senatörlerin ödeneklerine sahip ve kananlar yerli yerinde! Sonra "Memleketin iyiniyetli aydınları neden bize karşı buruk?" Ya, ne olacaklardı ? Türkiyede, reformlar için mücadele yapıldı. Toprak Reformu dendi, Eğitim Seferberliği dendi, Köy Enstitü- leri dendi, Vergi Reformu dendi, Halkevleri dendi. Ge- cekondu Meselesi dendi. Bunların da bayrağını Ç. H taşıdı ve memleketin İyiniyetli aydınları bunlar bir din gerçekleşsin diye C. H. P. nin etrafında toplandılar. Kimi gücünü, kimi güvenliğini, kimi hürriyetini, kimi canını ortaya koydu. Zafer kazanıldı. Kötü idare dev- rildi. Peki hani Toprak Reformu? Nerede Eğitim Se- ferberliği ? Köy Enstitüleri ihya olunacaktı.. Niçin Ver- gi Reformu yapılmadı? Halkevleri hâlâ yok. Gecekon- du ıstırabı devam ediyor. Değişen ne? Değişen şeyler var: Bir takım kimseler mevkilere geçti, makamlara yerleştiler. ellerinde kudret bulundu- ruyorlar, memleketi idare ediyorlar. Ama hepsi o ka- mevcut: Etraflarına baktıklarında, memleketin o İyiniyetli ii dınlarını kendilerine karşı soğuk, kırgın, antipatiyle do- lu görüyorlar. Hattâ bir kısmı hınçlı. Eee, aldatılmış ai insanların pek fazla hoşuna gitmiyo P. nin idareci takımı bir bususu çok iyi CH. bilmelidir. Memleketin iyiniyetli bir aydını ütop peşin- Metin TOKER de deginirken C. H. P. devrimlerden taviz veriyor", C. H H. P. oy kaygısına düştü", “C. H P. fikir eti baltalıyor", "Sosyal meselelerimizi hâlâ konuşamıyo- ruz" tarzındaki şikâyetlerin aklı başında kimseler üze- rinde öyle tahrip edici bir tesiri yoktur. Bunlar lâftır, edebiyattır. C. H. devrimlerden ne taviz veriyor- muş? Hiç! C. H. P. hangi fikir hürriyetini baltalıyor- muş ? Komünist propagandası yapma hürriyetini mi ? P. den şikâyet bu değildir. C. H. P. den şikâyet, istenilen her şeyi yapamamasından da değildir. Nihayet bir koalisyon vardır, Meclis vardır, Meclis ekseriyeti vardır. Geçen tasarı kanunlaşır, geçmeyeni kalır. Mem- leketin iyiniyetli bir aydını bunu görebilecek, takdir edecek olgunluktadır. Ama C. H. P. -mücadele yıllarının hangi hedefini ger- çekleştirmek için küçük parmağını kaldırmıştır? C. H. P. nin Toprak Reformu tasarısı nedir? C. H. P. nin Köy Enstitüleri veya Eğitim Seferberliği konusundaki tek- lifleri niçin hazır değildir? Neden C P. "Antidemok- ratik Kanunlar"ı tesbit edip bunların kaldırılması için harekete geçmemiştir? C. H memleketin iyini- yetU aydınlarının yüz çevirmelerindeki sebep, işte bu- dur. Bakanından parti idarecisine ve senatöründen mil- letvekiline bütün C. H. P. ileri gelenleri sanki birer Lü- zumsuz İşler Mütehassısıdır. Bir adam, İsmet Paşa. kurduğu binanın yıkılıp memleketi korkunç akıbete sü- rüklememesi için siyasi harcı dikkatle kontrol ediyor, fakat onun dışındaki bütün C. H. P. sadece lâklâkıyatla vakit geçiriyor e karşı tarafın yarattığı havaya ken- dini kaptırıp gününü gün ediyor Dert, bu! C. H. P. adam olsa da o vadide kollan sı- va”a, Bakanıyla ve idarecisiyle ve milletvekiliyle ve se- natörüyle. fikir plânına çıksa, vaziyetini alıp hazırla- dığı görüşleri politika haline getirmeye çalışsa Türki- yenin havası bir anda değişecek. 27 Mayıstan önceki cephe hemen kurulacak. Bir şevk, canlılık herkese ge- lecek. Tapılmayacak şey midir bu? Ama,oturun çalış- mak lâzım, Hayır! Herkes laf ebeliğini tercih ediyor ve bunlar kendisine söylendiğinde boynunu büküp "Doğ- ru söylüyorsun kardeşim, olmuyor işte" diyor. Olmu- yorra bırak git, be birader.. Bunlar, bir partide 1 numaralı adamın yapacağı şey- ler değil. Bunlar 2 numaralann isleri. Onlar toplayacak- lar, onlar koordine edecekler, onlar aktif olacaklar. Bu gün bir tek C. H. P. ileri geleninin başını kaşıyacak va- klt bulamaması lâzım. Vakti gene bulamıyorlar ama, ba işleri yaptıklarından değil. C. H. P. nin noksanı, bir 2 numaranın bulunması. Ama bu, memlekette de noksanı değil mi ki?