derece büyük bir gürültü duyulmuş ve bunun gaz pedalına basılınca çı- kan ses olduğu bilenler tarafından i- fade edilmiştir. Bütün buna rağmen grena da iki kule arasındaki irtibatın olmayışı büyük kusur olarak ileri sürülmekte- Ir MBA heyeti.. Müessif kaza vukua gelir gelmez radaki şubesi kazayı müteakip der- hal merkezi açtı. Teleksin karşısın- da şirketin Genel Müdürü Şeyh Na- cip Alamuddin bulunuyordu. Genel Müdürden evvelâ meraklı, şaşkın, o- layı öğrendikten sonra da sert ve ters mesajlar gelmeğe başladı. Şirketin gönderdiği heyet Balin oteline yerleşti ve kendi: yönlerinden çalışmalara başladı. Heyetin Başka- n, Mr. ilvray'dir. Diğer üyeler ise, Louf Antonio, Nickolas Baz; Do- nald MAC Lean, Nickolas Angelo Mr. Sala&n, Mr; Sneeling ağ Gö İbra- him Yamut, Abdülgazale, Mr. Hor- nall Mr. Thome'dir. yetin üç kişisi Beynelmilel di- vil Havacılık Teşkilâtındandır. Heyet çalışmalarını bağımsız olarak yap- makta ve kendi araç ve imkânlarıy- la kazanın oluşu, kusuru hakkında bilgi toplamaktadır. MEA'nın yili heyetin yap- tığı araştırmalar şimdilik bir sonu- ca bağlanmamıştır. Ancak heyet Başkanı, bu konuda kendisiyle görü- şen bir basın mensubuna: &e— Bizim pilotlarımız son derece tecrübeli ve bilgilidir. Bu şirketimi- zin yaptığı'ilk kazadır. Pilotun ha- tası olacağını sanmıyorum" demiştir. EA heyeti tazminat meselesin- de henüz e İstanbulda bu- lunan hukuk müşavirleri Başkente gelmiş ve yapılan görüşmelerde şim- dilik bir talepte bulunmamayı uygun bulmuşlardır. Bir hazin gün.. Elini olayın üzerinden geçen birkaç gün Başkentte teessürü azaltaca- ğına arttırdı. Her geçen gün bir sokak aralığın- dan bir ceset veya bir insan parçası bulunuyordu. Hele cenaze töreni son derece hazin oldu. Başkenttiler 47 ta bütün (arkasından ağlıyarak yürüdü- ler. Bir öğle vakti, Ankara sokakla- rı haykıran, hıçkıran yüzlerle dol- du. Tören ada bü ir tur atılarak yapıldı. Ulustan Sıhhiyeye kadar gelindi ve oradan mezarlığa gidildi. Bu günlerde, elim kazadan atta kalan, yanık bir bina ile hala kayıp- larını arıyan birkaç kişiden ibarettir. Cesetlerden 9 tanesinin hüviyeti tes- bit edilememiştir. Ulus Meydanından yukarı doğru yolu düşenlerin gördükleri manzara- ya gelince, kazanın vukua geldiği mevkide, mendiliyle gözlerini kuru- lamağa çalışan ve bir türlü oralar- dan ayrılamıyan birkaç Ankaralıdır. B.M. M. Viva Zapata! pazarakşamı Cumhurbaşkanı Gür- sel misafirini ayakta karşıladı. Gülümsiyerek elini sıktı ve ihtimam- la Kina oturttu. n Gürselin misafirini pek sevdiği, ime duyduğu ve düşün- celerine kıymet verdiği hareketlerin- den anlaşılıyordu. Misafire gelince, Gürselle son derece ahbapça, samimi konuşuyordu. İki dost şuradan buradan, niha- yet konuşmak istediklerinden konuş- tular. Konuşmak istedikleri okonu milletvekillerinin maaşları (karşılığı Ziraat Bankasından aldıkları para- larla ilgili kanundu. o Prof. Hüseyin Naili Kübalı ile Cumhurbaşkanının sohbeti . işin burasında Gürsel, Kübalıya birkaç gün evvel Millet Meclisinden ve Senatodan ge- çen kanun hakkında düşüncelerini sordu. Hukukçu Profesör bunun doğ- Cemal Gürsel Haklı bir silkiniş YURTTA OLUP BİTENLER ru olmadığını, gerçekten Anayasaya aykırı olduğunu belirtti. Artık Gür- sel için bir mani kalmamıştı. Cum- hurbaşkanı kanunu Veto etmeğe ke- sin olarak karar verdi. Gürselin omilletvekillerinin öde- neklerine karşılık aldıkları paradan dolayı Ziraat Bankasına plan borç- larının 10 yıl müddetle faizsiz taksi- de bağlanmasını sağlayan kanuna veto edeceği katidir. Eğer olağanüs- tü bir olay cereyan etmezse bu haf- ta içinde -Cumhurbaşkanının, kanu- nun yüksek tasdike iktiran etmesin- den sonra 10 gün içinde vetosunu bildirmesi gerekmektedir- o Gürselin vetosu Meclis Başkanlığına gelmiş o- lacaktır. Kanun teklifinin tartışması son- rası, müzakerelerinden çok daha ha- raretli oldu. Meclis koridorlarında kulis bu konu üzerinde kesifleşti ve pek çok milletvekili -borcu olmayan- lar- işin sonucunu elim o akıbetlere kadar götürdüler. Hakim fikir "Par- lâmentoya karşı bu derece şiddetli tepki varken, böyle bir hareket par- lâmenter rejim konusunda atılan a- dımların geri alınması demek olur" şeklinde formüle edildi. Üstelik kanun Parlâmentodan geçerken üzerinde "masum bir deği- şiklik" de yapılmış; 10 yılda mütte- avantaj da -borçlular lehine tabii* sağlanmıştı. Olay, Hükümette de sert tepkiy- le karşılaştı. Nitekim Başbakan Yar- dımcısı Turhan Feyzioğlu bu konuda fikri sorulduğunda kesin olarak şöy- le Mei — Sorumlu bir kişi olarak söy- lüyorum. Bu kanun cidden esef ve- ricidir. Böyle bir kanma Meclisten geçmesi sürprizdir. Çiftçi borçlarının faizile takside bağlandığı bir memle- kette, milletvekillerinin imtiyazlı ha- le getirilmesi, halkçı görüşe aykırı- dır. Hükümet olarak bunun karşısın- dayız. Veto edilmesini de canı gönül- den den arzuluyoruz.." Kanun Cumhurbaşkanı tarafın- dan veto edilince yeniden Meclise ge- lecektir. Meclisin varacağı karar ka- ti olacaktır. Ancak, esen hava kara- rın aynı olamayacağını göstermekte- dir. Milletvekili ve senatörler, men- subu bulundukları heyete, böylesine düşüncesiz hareket etmek suretiyle vurdukları presi e caklar ve borçlular borçlarını, laka herkes gibi ödeyeceklerdir. AKİS/17