YURTTA OLUP BİTENLER Ancak Kurdaş teklife yanaşmamak- tadır. Zira yarıyarıya yükselmiş o- lan duvarları olduğu gibi bırakarak yeni bir ihaleye gitmek ve bu arada geçecek olan zaman rektöre büyük bir risk olarak görünmektedir. Olay ilk bakışta bir Bakanla rektör ara- sındaki ufak Ur anlaşmazlık gibi gö- rünüyorsa da aslında bir çok yönle- ri vardır ve hemen hemen bütün ba- kanlıkları ilgilendirecek niteliktedir İşin alâka çeken yanı bir çok acı ve tatsız tecrübeden sonra hükümetçe iş yapılmaması kararlaştırılan bir fla- manın bile gene iş yapma İmkânını bulmasıdır. Şevket (Alptekin oMüteahhitlik Firması bu güne kadar Hükümetten sadece şikâyet sesi yükseltmiştir. Alptekin aldığı bütün islerde ihtilâf çıkarmakta ve bu ihtilâflar ekseriya mukavelenin feshi ile sonuçlanmak- tadır. Bir 425 yataklı hastahane hi- kâyesi, bir Atatürk Üniversitesinin inşasındaki ihtilaf hâlâ kanayan yaralardır. Ancak bütün bunlara rağmen Arttırma - Eksiltme Ka- nunundaki oaksaklıklardan o fayda- lanan firma gene de ihalelere gire- rek büyük işler almaktadır. İnşa- atların en Çok kırana verilmesi pren sibi kaldırılmadıkça bunların devam edeceğine şüphe yoktur. Şimdiki pren sip eniyi, en kaliteli, en kısa zaman- da iş,veren müteahhit yerine sadece en ucuz inşaat yapanı bulmaktır. Böylece müteahhitler girdikleri ihalelerde zarar veya kâr edecekle- rini düşünmeden sadece işi almağa gayret etmekte ve bunun için de mümkün olduğu kadar fiyat kırmak- tadırlar. Üstelik, aldıkları peşin para da kendileri için faizsiz kredi yerine geçmektedir. Bazan sadece bu avans için iş alan firmalar vardır. Bu ko- nuda mevzuat da kendilerine yardım cı olmaktadır. Zira Arttırma "Ek- siltme Kanununa göre müteahhit in- keşif bedelinin yüzde 20 eksik veya fazlasına yaptırabilmektedir. Böyle- ce kemen her ihalede maliyet fiyatı yüzde 20 arttırılmaktadır. e Şevket Alptekin firmasının da prensibi bu gözükmektedir. Girdikleri ( ihaleler- de mümkün olduğu kadar kırmak- ta ve "Bir kere ala- yım, sonrası kolay" ler. Nitekim son olarak o girdiklari Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Lâboratuvar inşaatında bu kırma nisbeti yüzdde 30 a kadar yükseltilmiştir. Alptekin fir- ması bazan yüzde 20 zamları bile az AKİS/20 Kemal Kurdaş O memnun! görmektedir. Bunlardan 425 yataklı Yüksek İhtisas Hastahanesinin inşa- atı sırasında firmanın Bayındırlık Bakanlığından istemiş olduğu "yüzde 35 ithalâtçı kârı olayı" en eğlenceli olanıdır. Devlet malı deniz Olayın aslı 1953 yılma kadar uzan- maktadır. Bu tarihte Ankara Nü- mune Hastahanesi yanında 425 ya- taklı bir Yüksek İhtisas Hastahanesi apmak üzere Bayındırlık Bakanlı- ğınca gerekli projeler hazırlanmış ve birinci kısım inşaatı I milyon 64 bin lira keşif bedeli üzerinden yüzde 17,5 tenzilât yapan Müteahhit Kâzım Per- çinde verilmişti. (Bunu Poliklinik bloklarının ikmali ile ilgili (Kemal Ulusese verilen ikinci kısım inşaat takip etti. Şevket Alptekin Hasta- hanenin üçüncü müteahhididir. Alp- tekin inşaatı 4.7.1955 tarihinde 1 mil- yon 904 bin liraya yüzde 7,66 kırarak aldı ve 1.11.1956 tarihinde bitirmeyi taahhüt etti. Ek sözleşme ve süre temdidiyle iş süresi 15.7.1961 tarihi- ne kadar uzatıldı. Bu arada 1958 yı- lında çıkan ve 4 Ağustos Kararları olarak istikrar fonuna katılma pri- mi meseleyi birden çıkmaza soktu. Zira önceleri inşaat için gerekli it- hal mallarını dolar başına 280 kuruş- tan getirtebilme imkânına sahip olan firma bu karardan sonra 6 liralık bir fark ödemek dorumunda kalıyor- du. Ancak ihtilâf uzun sürmedi, ka- nun esasen bu tip durumlarda müte- ahhidin korunmasını derpiş etmek- teydi. Böylece Bayındırlık Bakanlığı. kambiyo satış primleri farla ile bu miktar farka isabet eden her türlü gümrük, nakliye, sigorta gibi mas- karşılamak üzere Alptekinea 4 taksitte toplam olarak 5 milyon 296 bin lira avans verdi. Ancak Alp- tekin firması Bu 5 milyo fer de Bakanlıktan dışarıdan oge- tirttiği mallar için ayrıca yüzde 3P nispetinde ithalâtçı karı istedi. İşte bu bardağı taşıran son damla oldu. Zaten Alptekin firmasının olur o ol- maz isteklerinden bıkmış olan Ba- kanlık mensupları artık bu istekleri bir türlü tükenmeyen müteahhitle iş yapılamayacağını anladılar. İnşaata gönderilen bir keşif heyetinin rapo- ruyla da yüzde 20 ilâveyle dahi has- tahanenin ikmal edilemiyeceği anla- şılarak Alptekinle olan mukavele feshedildi ve 450 bin liralık iş Ba- kanlar Kurulundan çıkartılan bir ka- rarnameyle başka taşaronlara veril- di. Fakat bu arada gerçekten hayret verici bir fütursuzlukla Alptekin fir- ması bir taşaronluk koparmasını bil- di. Ancak bir asansörü yerine zama- nında monte etmediğinden Bakanlık- la tekrar mahkemelik oldular. Mese- le halen bir sonuca bağlanamadı. Alptekinin, bu ilk ihtilâfı olmadı- ğı gibi sonuncusu da değildir. Gene aynı Bakanlıktan aldığı Erzurumda inşa edilmekte olan Atatürk Üniver- sitesi ile ilgili mukavelesi de feshe- dilmiştir. Yüzde 1,20 kırarak 8 mil- yon 312 bin liraya aldığı inşaatı bir ihtilâf çıkararak farkı fiyat müza- kerelerinden sonra 16 milyon liraya çıkarmış ama buna rağmen yüzde 20 fark tahakkuk ettirilse bile inşa- atın ikmal edilemiyeceği görülerek mukavelesi feshedilmiştir. öte yan- dan Alptekin firmasından şikâyetçi olanlar yalnız (Bayındırlık ve Mili Eğitim Bakanlarından ibaret değil- dir. Nitekim 30 milyon liralık bir in- şaat sebebiyle Milli Savunma Baka- nı İlhami Sancar da son günlerde bu dertten nasıl kurtulacağım diye ka- ra kara düşünmektedir. Alptekinden Oo yegâne memnun olan şahıs Kemal Kurdaş ve onun inşaat idarecisi Orhan Alsaç görünmektedir. Ama Kurdaşın bu memnuniyeti daha çok Mayıs ayında bitmesini İstediği Üniversite inşaa- tından ileri gelmektedir. e Rektörün bu tatlı,rüyası iyi de kötü de e Alptekinin kaprislerini sineye meşinin sebebini teşkil etmektedir.