KİS HAFTALIK AKTÜALİTE MECMUASI YURTTA OLUP BİTENLER Sayı: 450 Cilt: XXVII Yıl: 9 9 Şubat 1963 Senatoda bütçe müzakerelerini takip eden se Millet Bedel ve hava Bu hafta, Planlı Kalkınmanın be- delinin sağlanması için o çalışma haftası oldu. Yirmi gün sonra, Şu- bat bitip de Mart geldiğinde yeni Bütçe yürürlüğe girecektir. (o Yeni Bütçe, Plânlı Kalkınmanın bedelinin millet tarafından ödeneceği hesabına dayanılarak bağlanmıştır. Fatura, haftanın içinde Parlâmentoya sunul- du. Sunuldu ve beklenildiği gibi ik- tidar aleyhinde bir kampanyanın ve- silesini teşkil etti. Plânın iç finansmanı millet tara- fından sağlanmadıkça bir kalkınma- nın olamayacağını herkes bilmekte- dir. Dışardaki dostlarımızın vermeyi taahhüt ettikleri yardım da, her şey- Her biri bir telden! den çok bu şarta bağlıdır. Bunun ya- nında, vatandaşın kazancının çok fe- na olduğunu söylemek imkânı yoktur. Şehirlerde idler iki yıl önceye naza- ran açılmış, köylünün eline ise, mah- sulünün karşılığı olarak bu sefer gerçekten iyi para geçmiştir. Bu el- bette ki, Başbakanın tabiriyle, va- tandaşın bir elinin yağda bir elinin balda bulunduğu mânasına gelme- mektedir. Ama bir selahın mevcudi- yetini gözle görmek kabildir. Kalkan kazanç, havadan para kazanmak im- kânı, bir telefon konuşması neticesi yüzbinlerce lirayı cebe, indirebilme sırrıdır ki o devrin bir daha gelme- yeceğinde herkes müttefiktir. Buna rağmen, Plânlı Kalkınmanın bedelinin yeni sıkıntılara yol açaca- ğı, ağır mükellefiyetlerin konulduğu yolunda iktidarın kaışısındakilerin natörler yarattığı hava tesirsiz kalmadı. Bu, İktidar takımının ve onun içinde C. H. P. nin umumi efkârla münasebet- lerini bir türlü düzeltmeye muvaffak olamadığının yeni delilini teşkil etti. Gerçekten, hiç. bir iktidarın . pro- paganda mekanizması bugünkü ikti- darınki kadar aksak, başarısız ve a» cemi değildir. Önce bu mekanizma darmadağınıktır ve bir başı yoktur. Bu yüzden sistemli hareket edilme- mekte, her şey havai fişeği gibi mu*. allâkta kalmaktadır, Ne yapılanlar söylenmektedir, ne halkın ihtiyaçları yapılmaktadır, ne küçük dertler gi- derilmektedir, ne de Hükümet bir i- yimser havayı yaratmaya muvaffak olmaktadır. Sadece karamsarlığın dolaştığı bir ortamda, hâdiselerin i- daresi ele alınamayınca ve işlerin iyiye gittiği intiba verilmeyince hai-