DÜNYADA OLUP BİTENLER Ortak Pazar Bitmeyen pazarlık İngiltere ile "Altılar" Arasındaki De Gaulle'ün bu konuda uzlaşmaz tavır en ufak bir anlaşma ümidini de tamamen ortadan kaldır- dı. Üstelik, Fransanın müzakereleri doğrudan doğruya kesme yoluna git- mesi Ortak Pazar üyesi diğer beş avrupalı ülke tarafından gayet men- fi karşılandı. Böylece, Avrupayı bir- leştirmek üzere girişilen teşebbüsler yeni bir buhranın tohumlarını da beraberinde getirmiş oldu. İngiltere ile Ortak Pazar üyele- ri arasındaki temasların başlangıcı oldukça eskidir. Bilindiği gibi, Av- rupada Altıların biraraya gelerek Roma anlaşmasını oimzalamasından sonra İngiltere de yedi ayrı ülkeyi etrafına toplayarak yeni bir enteg- rasyon hareketine girişmişti. İngiltere bu yedi ülkenin müstakil rupanın birleşerek karşısında yer al- masını önleyebilmekti. Daha uzun müddet birleşme hareketlerinin cid- di bir sonuç yaratabileceğine ihtimal vermiyordu. Fakat olaylar bu tahmi- ni doğru çıkarmadı. Altılar süratli bir gelişme kaydettiler. Görünür bir gelecekte gümrük duvarlarının o ta- mamen kaldırılması imkân dahiline girdi. İngiltere bu durum karşısın- da Altılarla temas kurmak için gay- ret sarfetmeye başladı. Fakat bu te- gilterenin hem Milletler Camiasına, hem de Yedilere karşı bir takım ta- ahhütleri vardı. Bu taahhütlerle Or- tak Pazar üyeliğinin bağdaştırılması halli güç bazı meseleler ortaya çı- karıyordu. İşte Brükselde süregelen müzake- relerde taraflar bu güçlükleri çöz- meye çalışıyorlardı. Meseleler tama- men iktisadi mahiyetteydi ve bilhas- sa İngilterenin tarım ürünleriyle il- giliydi. Brükselde müzakereler teknik se- viyede cereyan ederken, De Gaulle Pariste bir basın toplantısı yaparak İngilterenin Ortak Pazara girmesi- ne muhalefet ettiğini açıkladı. Sebep General De Gaulle Goool!.. olarak, İngilterenin bir ada olması- nı ve menfaatlerinin Avrupanınkiler- le çatışma halinde bulunmasını ileri sürdü. Ayrıca İngilterenin Amerika ile yakın münasebetler kurmuş bu- Harold Macmillan İki yoldan biri lunması, Avrupanın müstakil bir kuv vet olmasını önleyebilirdi. İşte, Avrupanın içine düştüğü bukranın başlangıcını bu sözler teş- kil etti. De Gaulle'ün öne sürdükleri siyasi sebeplerdi ve eğer bu sebepler varitse, daha başlangıçta (o söylenil- mesi ve İngiltere ile müzakerelere başlanılmaması gerekirdi. Ö takınılmıştı. davranış, Brükseldeki heyetler üze- rinde şok tesiri yaptı. Bir kısmı ga- yet asabi demeçler verirken, bazıları da işi şakaya vurdular. Bu sonuncu- ların ağızlarından odüşürmedikleri hikâye şudur: İki çiftçinin arazileri birbirine komşu imiş. Bunlardan bi- risinin oğlu diğerinin de kızı varmış. Babaları bu iki çocuğu evlendirme- ye karar Vemişler. Fakat oğlan bu işe yanaşmamış. Üzerine düştükleri zaman da "Ben çırılçıplak görmedi- ğim bir kızla evlenmem" . Du- lar. Oğtan teklifi sonra "Ben zaten mavi gözlü bir kızla ev- lenmem" demiş. De Gaulle de, bir ada ile birlik kurmıyacağını söylemekte galiba bi- raz geç kalmıştır. Müstakil bir Avrupa Bu karar karşısında İngilterenin gösterdiği tepki oldukça sert ol- du. Observer gazetesi, başyazısında maziyi hatırlatarak, "İki Dünya Sa- vaşında Antant ile İngiliz - Fransız birliğine ve 1940 da Churchill'in Fren saya yardım etmesine mâni olmayan Manş, bugün birdenbire aşılmaz bir siyasi engel haline geldi" dedi. Bu- nunla beraber, İngilterenin (tepkisi kızgınlık ve küskünlükten ibaret kal- madı. Müzakerelerden müsbet bir sonuç alabilmek için bütün iyiniyetini kullandı. Fransa dışındaki Ortak Pazar üyesi beş devlet de bu gayre- tinde İngiltereyi tamamen destekle- di. Kesilen müzakerelere obu hafta başında yeniden başlanıldı. Bu defa da müsbet bir sonuç almak mümkün olmadı. Salı günü yapılan toplantıda İngilterenin Ortak Pazar üyeliği ka- AKİS/17