kerleri işbaşından uzaklaştırmak ve inkılâptan önce İETT Umum Müdü- rü iken yaptığı tasarruflardan dola- yı Mülkiye müfettişlerince o mahke- meye sevkedilmekten dolayı muğber- dir. İETT ve Sular İdarelerinin bu- günkü dar bütçesi içinde hemşehri- ye imkânlarından fazlası ile faydalı olduğu bilinmektedir. o Mühendislik, bir sınıfta çıktığı halde idareci her sınıfta çıkar. Bu maksatla Umum Müdürlük görevine ihtisas sahibi ol- mak mecburiyeti konulmamıştır. Be- lediye Başkanı yaptığı açıklamalar- da ve basına verdiği beyanâtlarında daima başarısızlığımızdan bahsettiği halde, ortaya hiç bir vesika ve mi- sal koyamamaktadır. Bu iddialarını vesaik ile ispat ettiği takdirde biz görevlerimizden istifa edeceğiz. İs- pat edemediği takdirde kendisi ne yapacaktır, işte biz bu hususu me- rak ediyoruz. Bir Başkan aranıyor "Başbakan İnnönünün asıl hiddetini celbeden, şahıslar arasındaki bir hesaplaşmanın ceremesinin bir koca şehir halkına çektirilmesi oldu. Bu yüzdendir ki oOGörgünün istifasını derhal kabul etmesini İçişleri Baka- nına bildirdi ve Hükümetçe İstanbu- la bir yeni Belediye Başkanının a- ranmasına başlanıldı. Her zaman ol- duğu gibi, "akılsız partililer" İstan- bula mutlaka C. H. P. li birinin Be- lediye Başkanı olmasını salık verdi- ler. Hattâ ortaya bir takım, "fersu- de isim"ler, "kâzip şöhret'ler bile çıkardılar. Fakat İnönü, Hükümetin tayin edeceği bu kimsenin bir parti- li olmasına şiddetle karşı koydu. Mutlaka İstanbulun meselelerini ya- kından görmüş, onları bilen, teşki- lâtçı, çalışkan ve umumi efkârla münasebetlerini düzenlemekte pata- vatsız, gafçı olmayan birinin bulun- masını, Türkiyenin en büyük sehri- nin başına öyle bir kimsenin getiril- mesini istedi. Bu arada Vali Niyazi Akı, Ankarada olduğu gibi İstanbul- da da Belediye Başkanlığının Vali- nin uhdesine verilmesini istiyordu. Ama o sakat görüş de iltifat bulma- dı. Zira İstanbulun ihtiyacının, bü- tün ömrü İstanbulun belediye hiz- metleri olacak bir genç re dinamik adam olduğu hususunda herkes itti- fak etti. O zaman beliren isim, İs- tanbulun bugünkü Emniyet Müdürü Necdet Uğurun ismi oldu İçişleri Bakanı, Bütçenin Komis- yondaki müzakeresini takiben bu hafta içinde İstanbula gidecek ve Belediye Başkanlığı işi en geç önü- müzdeki haftanın başında nihai ka- rara bağlanacaktır. Borçlular Kumpanyası Adana Senatörü Mehmet Ünaldı 26.450.53 Bilecik Talât Oran 31.761.21 Diyarbakır " İhsan Hamit Tiğrel 31.818.87 Gümüşhane * Halit Zarbun 28.396.60 ars ” Sırrı Atalay 21.812.74 Kars " Turgut Göle 21.651.28 Kars " Mehmet Hazer 14.992.83 Konya Muammer Obuz 31.824.83 Malatya " Mehmet Zeki Tolunay 20.433.80 Malatya Nüvit Yetkin 18.232.59 Manisa Ferit ve 31.829.71 Ulaştırma Bakanı Rifat Öçte 31.816.15 Adana Milletvekili Melih Kemal Küçüktepepınar 9.108.51 Eski Ziraat Bakanı Cavit Oral 24 007.63 Eski İçişleri Bakanı Ahmet Topaloğlu 27.288.81 Ankara Milletvekili Raif Aybar 26.956.72 Ankara Muhlis Ete 19 956.72 Burdur Mehmet Özbay 25.607.58 Bursa ” Baha Cemâl Zara 12.457.70 Diyarbakır Yusuf Azizoğlu 26.836.80 Elâzığ ” Ö. Faruk Sanaç 27.869.73 Erzincan ' Sadık Perinçek 20915.81 Hatay ” A. Muhsin Bereketoğlu 31.781.45 Hatay ” Abdullah Çilli 23.746.36 Kars ” Haftan Erdoğan 16.586.24 Kars " Cemâl Güven 19.346.21 Kars " Rıza Yalçın 31.541.34 Konya " Ahmet Gürkan 26.83686 Konya Mekki Keskin 26.478.81 Malatya " Ahmet Fırat 11.626.25 Sakarya 4 Ekrem Alican 16.986.01 Tekirdağ ih Fethi Mahramlı 81.57614 okat ” Reşit Önder 9.101.35 Tunceli Fethi Ülkü 23.851.43 Urfa ” Celâl Öncel 31.463.87 Van ” Muhlis Görsentaş 26.341.64 Meclis Nalıncı ve keseri Bu hafta Türkiye Parlâmentosu- nun, Okumuşlar Meclisi adı altın- da seçilmiş Senatosunda inanılmaz bir hadise geçti. Senatörler bir ban- kanın parasının üzerine tam on yıl müddetle faizsiz olarak oturulması için kanun kabul ettiler. Bu paranın üzerine oturacak olanlarla buna ce- vaz veren kanunu kabul edenlerden ir kısmı aynı muteber şahsiyetler- dir. Para, eski Meclisin son iki döne- minde milletvekilliği etmiş kimsele- rin maaşlarını kırdırarak Ziraat Bankasından aldıkları, böyle bir öde- neğe hak kesbetmedikleri anlaşıldı- ğında ise ödemeye (oyanaşmadıktan paradır. Hâdisenin alâka çekici bir diğer tarafı ise, İhtilâl sonrası Tür- kiyesinde parlamenter sisteme kargı bilin- lâmentonun böyle davranabilmesidir. Oyla anlaşılmaktadır ki "sarı altın" ortaya Çıkınca çok göz dönmektedir. Milletvekilleri, eskiden beri, ma- aşlarını Ziraat Bankasına kırdırabil- mektedirler. Buna kimsenin itirazı yoktur. Zira milletvekilleri, hele se- çilip Başkente geldiklerinde (o toplu paraya ihtiyaç duymakta veya Za- man zaman sıkışmaktadırlar. Kolay- lık, milletin temsilcilerinin böyle hal- lerde para derdiyip uğraşıp asli gö- revlerini unutmamaları için kabul e- dilmiştir. Ancak Meclisin son X. ve XI. dö- nemlerinde bir takım milletvekilleri hakları olmadan aldıkları parayı ceplerinde o muhafaza (etmişlerdir. Bunlar üç gruptur ve gruplar şun- lardır:. a) 1957 yılında 1958 ödeneklerine mahsuben borç para alıp seçimlerde kazanamayanlar. b) Gene 1958 yılı ödeneklerini lp ta yeniden seçilmiş olanlar ki bu milletvekilleri 1958 yılı ödenekle- rini yeniden almışlar ve böylece Çift tahsisat iktisap etmişlerdir. c) 1960 yılı tahsisatını almış o- AKİS/13