YURTTA OLUP BİTENLER nıf, (o çalışanla alıştıra arasındaki farkı tam bir getir- miştir. Merkez Komitesi Adanada- ki il komitesine fakirin zengine kar- şı hıncını, kinini, nefretini, haksız muamele gördüğü hususundaki inan- cını alabildiğine m çalış- mak emrini vermiştir e Mn bin şey söylenebilir. a Çukurovadaki du- ruma mükem Li teşhis koymuş ol- dukları gerçeğini inkâr etmenin im- kanı yoktur Bu gerçek, bugün de mevcuttur. Bir “İşçi lider" htilalden sonraki ortam içinde Mehmet Ali Aybarlar ve arkadaş- ları meşhur "Emekçiler Partisi" o- lan Türkiye İşçi Partisini -TİP- kur- duklarında gözlerini büyük bir dik- ali nn çevirdiler. Adana bu- U partinin az efektifle ama bir büyük tabelâyla kurulmuş oldu- gu ender illerden biridir. Partinin il başkanı, 29 yaşındaki Cenan Bıçak- çı geçen haftanın içinde bir gün: "— Dört ilçede teşkilâtımıza açı- yoruz. Bunların başında Kadirli ge- liyor. Evvela oraya el atacağız. Ö- AKİS/18 tekiler Feke, Karahisarlı ve oOCey handır" dedi. Bekar Cenan Bıçakçı, (şahsiyeti ve görüşleri bakımından, TİP fından bulunmuş çok ilgi çekici bir il başkanıdır. o İncirlik (Hava Ala- nında "dispatcher" olarak çalışmak- tadır ve İncirlik Hava Alanı Sen- dikası Başkanıdır. dan pek kısa bir süre önce, buldan gelmiştir. İşçi Sendikası baş- kanı Cenan Bıçakçı Elazığ Erkek Lisesi ve İstanbul İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü mezunudur. Zengin Adanadan bir görünüş Varlıkla yokluk kucak kucağa Habip Edip Törehanın zamanında Yeni İstanbul gazetesinde omuhabir- lik yapmış, daha sonra bir matbaa sahibi olmuş -Pınar Matbaası- ve bir edebi dergi çıkarmıştır -Pınar Dergisi-. Bir gün bu delikanlı tası tarağı toplayıp Adanaya gelmiş, iş- olmuş, sendikaya başkan seçil- miş ve TİP i kurmuştur. Cenan Bı- çakçının bir başka hususiyeti, o ko- münisdik e hüküm giymiş olmasıdır TİP in Adana Başkanıyla konu- şanların, hayret içinde kalmamala- rına imkan yoktur. Zira, partisine atfen söylediği fikirlerin ne ipi var- dır, ne sapı ve Aybarların görüşleri- nin bir komik deformasyonudur. Me- sela Cenan Bıçakçıya göre partileri kâr eden özel teşebbüse dokunmaya- cak, zarar edenleri devletleştirecek- tir. Bir fabrika zararda mıdır? TİP iktidarı onu hemen devletleştirecek- tir. Kâr mı ediyor? Devletleştirme- yecektir. "Peki, zorunuz ne?" diye sorulduğunda İstanbuldan Adanaya işçi olmak üzere gelen başkan şöy- le demektedir — Eee, fabrika zarar edince iş sahibi işçilerine paralarını vermiyor. İşçiler sıkıntı içinde kalıyorlar. Dev- letleştirince, parayı devlet verecek!" Cenan Bıçakçının sıkıntısı, parti- lerinin sadece bir tüzüğe malik olma- sı, fakat parti programının henüz tesbit edilmemiş bulunması. "Prog- ramı olmayan partiye nasıl girdiniz?" denilince genç lider "Bizim tüzüğü- müz kâfi" cevabını veriyor ve ilâve ediyor: "— Zaten programlar değişir. Sonra, biz üye değil miyiz? Progra- mı biz, nasıl istersek öyle yapaca- ğız.."