ramını hazırladı. Kurultaya Giderken C.H.P. nin Meseleleri Tahsin BANGUOĞLU B” gecikmiş olan C. H. P. Kurultayı bu ayın ortalarında, toplana- caktır. Bu, çok beklenen bir toplantıdır. Teşkilât, burada aydınla- nacağını ve bazı problemlerini çözeceğini ummaktadır Gerçekte Kurultay ağır meselelerle karşı karşıyadır. Bunlardan bir takımı, partimizin eski ve müzmin dertleridir. Bir takımı da son yıl- ların, özellikle iktidara gelmenin getirdiği meselelerdir. Parti idareci- leri bütün parti işlerini ortaya koymayı göze almışlar mıdır, bilmiyo- ruz. Ancak, meseleler meydandadır ve çözüm şekilleri beklemektedir- ler. Bizce bunlar üç ana mesele çevresinde toplanabilir, Tutum mese- lesi, program meselesi, yönetim meselesi İktidara gelen bir partinin genel merkezinden ziyade hükümetine bakılır. Hele Genel un ap Başbakan olduğu zaman hükümet daha da ağır basar. C. H. P. için de böyle olmuştur. İsmail Rüştü Aksalın Hü- kümetle birlikte aliş denemeleri yürümemiş, Genel Merkez tâbi bir çalışma yapmıştır. Meclis grupları ile gerekli işbirliği yapıldığı da söylenemez. Bu sebeple teşkilâtın şikâyetleri Genel Merkeze yönelse bile, daha ziyade Hükümetin tutumu ile ilgilidir. Partizanlığı kaldırma karanı bir İnönü Hükümeti için tabii, bir. kar- ma hükümet için ise zaruriydi. İdarenin tarafsızlığı da öyle. Ancak, bu tutumun pratikte meydana getirdiği bir sürü meseleler ortaya ko- nacaktır. Delegeler eşit muameleye çoktan razı olduklarını, bu dâva- nın da yüzde 38 iyi niyetle yürümediğini söyliyeceklerdir. Seçim sonuçlarından ve Hükümetin geniş af ve müsamaha politika- sından keyifsiz eten C. H. P. teşkilâtı yakınacak, lâf lâfı açacaktır. Hükümetin statik tutumu tenkid edilecektir. Delegeler başlıca idare- nin gevşekliğinden ve yeni vergilerden şikâyet edeceklerdir. Çünkü iş- lerin biraz açıldığını artık inkâr edemiyen Muhalefet, en acı sitemle- m in in oktaya yöneltmiştir. metin tutumunda, bir muhtıramızda belirttiğimiz gibi, bir deşik, e m de en iyi hazırlık olacaktı. Son yıllarda C. H. e parti programı üzerinde bir fikir ayrılığı başmösterdiği “eği ii Arada bir, Parti Meclisinde de "Parti- e yön vermek" başlığı altında ifade edilen bir eğilim vardır. Bu Ba- tı Avrupa ssyalizminden mülhem bir görüştür. Bu yolda münakaşa- ya girmekten daima kaçınmakla beraber, sevk ve idaremiz bu fikirle- rin tesirinden uzak kalmış değildir. Kalkınma Plânında görüldüğü gi- bi... esaslı Bu sebeple, program meselesinin Kurultaya getirilmesi bir zaruret olmuştur. Bu konuda açık konuşmak lâzımdır. Parti programında de- gişiklik istiyenler, tekliflerini yapmalıdırlar. (o Kurultayı "İkinci He- defler Beyannamesi" diye bir manifestle geçiştirmek hatalı olur. inin yönetim işlerine gelince, bunlardan herhangi birini bugün artık liderlik meselesinden ayırmak güçtür. Genel Başkanımız geçen yıl içinde bir çekilme işareti vermiş, fakat sonradan o telâşı önlemek için kararını müddetimiz ertelemiştir. Ancak Genel Sekreterlik yarışı bu defa, geçen kurultaydakinden biraz daha hızlı olacak gibi görünü- yor. u yarışta sayın İnönünün hakem rolü almıyacağı belli olmuştur. Meseleyi belki yine onun ağırlığı halledecektir. Fakat bunu, onun yine bir yarış olarak kabul etmesi yerinde olacaktır. Rakip adaylar ise sportmence döğüşmelidirler. Kuvwvetli ve şahsi kavgaların üstünde bir Parti Meclisi seçilmesi Partinin geleceği için büyült teminat olacaktır. Fakat -kaçınılmazsa - kırasıya bir mücadele, korkarız ki bunun sağlanmasını da imkânsız kılacaktır İktisadi İşbirliği Genel Sekreterliği- ne atandı. 1961 de Kurucu Meclise girdi. Bu arada, bir aralık siyasete atılmayı da denedi. Kayseriden C.H. P. nin senatör adayı oldu. Ancak çok de geçerek iktisat ve istatistik konu- larında başarılı oseminerler (o yaptı. 1956 da yarım kalan İstikrar Prog- 1958 de Hazine Ge- nel Müdürlüğüne ve Milletler Arası az bir farkla kaybetti. Bundan son- dığı sıralarda üstüste iki parlak tek- lif aldı. Bunlardan birincisi Kongo Devletinin Mali Müşavirliği, i ise Dünya Bankasının Libya Temsil- ciliğidir. Ancak Müezzinoglu her iki teklifi de tereddütsüz reddetti. Mem- lekete yapacak hizmeti bulunduğuna inanıyordu. Nitekim, yanılmadığı çabuk orta- ya çıktı. Plâncılar gemiyi tükettik- lerinde, her şeyden çok kendilerini gerçekten sevdiği, beğendiği ve tak- li ettiği için üzülen Başbakan İnö- ü işin başını Ziya Müezzinoğluya teklif etti. Müezzinoğlu bir gece dü- şündü, ertesi gün "Evet" dedi ve sü- ratle kolları sıvadı. At ve nalları ghtilalden sonra, meharetli o Şinasi Orel tarafından kurulunca bir at- la üç nal noksan olarak yola koyu- rürlüğe girecektir. Bugün eksik olan, sadece bir naldır. Konsorsiyum 11 Aralıkta Pariste bizim için hayati o- lan toplantısını yapacak ve verilme- si kararlaştırılan 281 milyon doların klübün zenginleri arasında nasıl tak- sim edileceğini kararlaştıracaktır. E- lini cebe, öyle anlaşılmaktadır ki, en ziyade Amerika ile Almanya daldı- racaktır. Bir ara Ankarada, 281 mil- yonun, 5 Yıllık dış finansmanın bir olarak değil de vadeli, dilecektir. Zira Türkiye için kurtu- luş yolu böyle kısa vadeli vE Ke dileri değil, 40 sene vadeli, den az faizli kalkınma kr dilerinde. kanın iştiraki konusunda görüşmeler yapacaktır. Turhan Feyzioğlu ile Muhlis Ete de halen Pariste aynı is- tikamette çalışmaktadırlar. Plân, I Ocaktan itibaren memle- ketin iş hayatını inanılmaz bir de- gişikliğe tâbi tutacaktık (o Milletin, meseleye bu kadar önem vermesi de bunun bilinmesinden odoğmaktadır. İlk defa olarak bir para hesaplı, ki- taplı ve plânlı olarak o sarfedilecek. Iktisat ile Politika birbirinden ayrı- lacaktır. Bugün herkesin amin bulun- duğu husus, geçmiş devrin meşhur Görülmemiş Kalkınması bu usuller- le yapılmış bulunsaydı şimdi o bam- AKİS/13