YURTTA OLUP BİTENLER susunda pek mütereddit bazı aklı ba- şında A. P. liler, partilerinin kendini göstermesi, ciddi bir siyasi teekkül olduğunu ispat ve bilhassa kudretli aydın zümreler neadinde iade-i itibar etmesi için Plân Görüşmelerinin son fırsat olduğuna inandılar. Bunların te- siriyle, A.P. lilerin plân ve plânlama k da abuk sabuk | l rıistendi. Ama istemek ayrı şeydir, sağla- mak ayrı şey! A. P. nin pek müfrit a emekli m M. Ali cuma günü Mec . P. ye nim kori- dorunda zesileni sohbet ederken birden kendinden geçercesine haykı- rıverdi: — Plân mı? Vallahi plân deyin- ce tüylerim diken diken oluyor. De- mokrasilerde plân ne demek?.. Bu, malüm memleketlerde olur. Sonra ânda özel sektöre yer verilmiyor- muş.. Böyle şey olmaz canım.. Demok- ratik rejimlerde plâna ihtiyaç yok- tur. Yanında bulunan arkadaşları Aytacı susturmak için gerekli ham- leyi yaptılar. Nazmi Özoğul ellerini iki yana açıp: — Aman paşam.. Yani. Daha doğrusu.. Hani, Paşam şey demek is- tiyor.."diye bir şeyler söylemeğe ça- lıştı. Ama ok yaydan çıkmış, gazete- ciler Aytaça teşekkür makamında sı- caksıcak bakıp olay yerinden uzak- laşmışlardı. P. içinde 5 yıllık Kalkınma planına olan allerjinin birkaç nedeni mevcuttur. Peşinen, on büyük Muha- lefet Partisi iki aylık tatil sırasında plan çalışmalarıyla yakından ve uzak- tan zerre kadar ilgilenmemiştir. Plân konusunda en ufak bilgi mevcut de- ğildir. Yedibaşlı ejder sandıkları Plâ- nın ne olduğunu bilmedikleri gibi bil- mek çabasında da değillerdir. Kulak- dan dolma bilgiyle Plân üzerinde ileri geri | I ki ktedi " İkincisi, 5 yılık Plânı sanki C. H.P. hazırlamış, C. H. P. nin fikri planda birinci derecede rol oynamış havasıdır. Muhalefet partisi olarak A. P. milletvekilleri de elbette C. H. P. ye karşı çıkacakları kanısındadırlar ve bunu ne yolda olursa olsun yap- makistemektedirler Nitekim Meclis çalışmalarının merkezi sıkletini A. P. içindeki bu fikrin genişlemesiyle ortaya çıkan ha- reket teşkil etti. 3 Eylülde Parlamen- toya koşan A.P. li milletvekilleri, birden karşılarında hazır bir Hükü- met buldular. 5 yıllık Plan çalışmala- rıbitmiş, Plânın Meclisteki müzake- resiyle ilgili kanun tasarısı hazırlan- mış ve komisyonlardan geçerek Genel Kurula getirilmişti Muhalefet bu ha- zırlık karşısında birinci gün ne yapa- cağını bilemedi. Sonra, A. P. Grubu bir iki gün vakit kazanıp hazırlık yapma fikri etrafında birleşti. İlk de- neme elbette ki usul kanunu etrafında olacaktı. Coşkun Kırca (C.H.P.), Sa- dık Perinçek (Y.T.P., Nurettin Ardıç- oğlu (C.K.M.P.) ve Orhan Apaydın, (A.P.) tarafından hazırlanan teklif Hükümetçe de benimsendiğinden bir nevi Hükümet tasarısı haline getiril- mişti. A.P. Usul Kanununun müzake- relerinde konuşacak ekibi ve dokü- manları hazırlayacak alt komisyonu Grupta tesbit etti. Komisyon, Rize milletvekili Yıl- maz Akçal -Kayseride mahküm İzzet Akçalın oğludur-, yeni transferlerden Cevat Önder, Cihat Bilgehan ve Ka- dildi. Altınoğlu küçük Apaydını kori- dorda yakaladı ve Gruba soktu. Apay- dın usul kanununa neden imza koy- duğunu izah etti. 5 yıllık plânın mü- zakerelerinde bası şartlara riayet et- mek gerekiyordu. 5 yıllık plân ve di- ger iki 5 yıllık plânlar Türkiyeye dış yardım temini için elzemdi. Bunun bi- ran evvel Meclisten çıkması lazımdı. Apaydına ilk hücum Rize milletvekil- lerinden Arif Hikmet Güneri tarafın- dan yapıldı. Güneri, çok fazla heye- canlanarak Plânlama uzmanları için bir tehdid savurdu: "— Onların hepsi aşırı solcudur.. Nasıl böyle bir plâna itibar eder, on- larla aynı fikirde olursunuz?.." Apay- dın, Rize milletvekilinin (o sözlerine cevap vermedi. Daha sonra Şadi Peh- livanoğlu Apaydına yüklendi: İnönü ve Alican müzakereleri takip ediyorlar İnsanlar konuşarak anlaşırlar zım Yurdakuldan müteşekkildir. Ça- lışmalara Ferruh Bozbey de bir par- ça katıldı. Mecliste sözcülüğü Cevat Önderin yapması kararlaştırıldı. Son- ra genç ve e pek yeni olan milletvekilinin antipati yaratacağı i- leri sürülerek, bu iş Cihat Bilgehana devredildi. Bir kurban B: ciddi muhalefet hevesi A. P. i- çinde pek kolay halledilmedi. Haf- tanın başında toplanan A Gru- bu usul kanununu eline alıp bakın- ca bir problemle karşılaştı. Kanunda bir A. P. milletvekilinin de imzası bulunuyordu. Apaydınların küçüğün- en bu konuda bilgi alınması talep edildi ve Gruba katılmayan Orhan iz ia e bu tip işleri pek iyi ber in ayağına çabuk milletvekili Ziya "Altınoğlu memur €- " et bu kanun teklifiniz Grup- ta reddedilirse imzanızı geri alacak mMISınız ? Apaydın cevap verdi: — Böyle bir niyetim yok.. So- nuna kadar kanunu savunacağım. Partiden ayrılma bahasına da olsa.." Bu defa Grup Başkanı Saadettin Bilgiç bir inci yumurtladı: — Orhan bey.. Plân hakkındaki kanun ve Plân Hükümete geniş yet- kiler tanıyor.. C.H. bunu kasıtlı yaptı. Kendisi faydalanabilmek bu şekilde hareket ediyor. Siz C.H. P. lilerle aynı fikirde nasıl oolursu- nuz?" Ap aydın bu defa dayanamadı ye Bilgiç biraz müstehzi şöyle dedi: Efendim, bunu nereden çı- any DERZ? Plân 5 yıllıktır. Hü- kümetler geçicidir. C. H. P, nin si- AKİS, 10 EYLÜL 1962