YURTTA OLUP BİTENLER yapılmasını önlemektedir. Politik o- yunlarla yapılacak (değişikliklerin plânın hedeflerini zedeleme imkânı böylelikle ortadan kalkmaktadır. Plâ- nı inceleyecek Komisyon bu kanuna göre Senato ve Millet Meclisi Bütçe komisyonlarının ortaklaşa meydana getirdiği bir komisyondur. Üyeler, her iki Meclisin Bütçe Komisyonları üye- leri arasından seçilecektir- 2. maddenin büyük gürültü ko- paran kısmı, müzakerelerde takip e- dilecek usuldür. Kanun bunu "Hükü- tünlüğü ve plânın a- hengini böyagsbi belirtilen değiştirge- ler ve önergeler oylanamaz" şeklinde vazetmiştir. İşte burası A.P. Komisyonunun dayanak odalı oldu. A. P. liler bu- nu Parlamentonun haklarında yapılan bir kısıntı, Plânlamayı Parlamento- nun üzerinde bir organ kabul eden bir şart saydılar ve yaygarayı bastılar. Gerekçeleri şu oldu "Efendim bizim tezimiz, Plânlama Teşkilâtından sonra mı bütünlüğünü kazanması, yoksa Parlamentodan çıktıktan son- ra mı bütünlüğünü kazanması me- selesidir." A. Plânın i komisyon maddenin bu dikrasında şöyle bir değişiklik talep “kü ikümetçe plânın bütünlüğünü bozduğu belirtilen önergeler Meclisin salt çoğunluğuyla oylamaya tâbi tu- tulur veya reddedilir." Böylece A. P. Komisyonu Hükü- metin büyük yetkisine Parlamento a- dına set çektiklerini ileri sürdü. Gene 2. maddedeki bir fıkra A. P. Komisyonunun itiraz mesnedi oldu. Bu fıkra: "Millet Meclisi ve oCumhuriyet Senatosu Genel Kurulları tasarısının tümünün kabulü veya reddi şeklinde karar verirler. Red gerekçeli olur. Red önergelerindeki sebepler teker teker oylanır" şeklindeydi. A. P, Komisyonu bunu da Parla- mentonun haklarını kısıtlayıcı madde olarak kabul etti. Değiştirmeyi şöy- le yaptı: "Genel Kurullarda tasarının bazı noktalan için önergeler (verilebilir. Ancak önergenin en az 50 milletveki- li tarafından imzalanması Ayrıca bunun reddi veya kabulü salt çoğunlukla olur." Üzerinde durulan bir nokta daha vardır. Bu plânın kabulü ve reddi ha- lindeki oylamayla ilgilidir. Usul kanu- nu Plân Tasarısının reddi için salt çoğunluğu, yani 226 oyu Zaruri gör- mekte, kabulü halinde ise buna lü- zum görmemektedir. A. P. Komisyo- nu her iki hal için ekseriyetin kafi geleceği o fikrindedir. 10 Erol Yılmaz Akçal Akıl için yol Ancak bu husus Hükümetin tadil tasarısında da muhtemelen yer ala- caktır. Doğrusu istenirse kanun ha- zırlanırken bir nokta hazırlayanlar tarafından gözönüne alınmıştır. Ama 2. Koalisyon partilerinin plân hak- kındaki düşüncelerinin böyle bir ted- bire lüzum bırakmadığı, ekseriyetin behemahal Koalisyonda kalacağı ar- tık anlaşılmıştır. g.ri.P, Geliniz, Görünüz. Yapınız.. aftanın ikinci yarısında (Meclis koridorlarının birinde Genel Mer- kez taraftarı olarak bilinen C. H. P. Gaziantep milletvekili Ali İhsan Gö- güşe bir gazeteci sordu: — Ağabey, ne olacak bu C. H. P.nin hali?" Gazetecinin sualine Göğüşten ev vel bir başka gazeteci cevap verdi: "— Ne olacağını sanıyorsun? Hiç bir şey olmayacak.. Senin C.H.P. de- diğin zaten Alp Reel gibi nebati ha- yat rl öğüş, ke ndi yerine cevap veren gazeteciye biraz dargın, biraz da hak verir gibi baktı. Ama ağzından bir po- litikacıya yaraşır, bakışıyla pek bağ- GE sözler döküldü: — Mesele sizin sandığınızın ta- mamen aksidir. C. H. P. nindurumun- da bir karışıklık var sanılıyorsa ya- nılınıyor. Zira C.H. de gruplar teşekkül etmiş değil, sadece ei bazı tartışmaların ortaya koyduğ du- rumlar mevcuttur. Son Sin ge- lince bunda endişe edilecek bir şey yok. "Atalet içindesini" diyenlere buyrun gelin vazifeye, siz çalışın dedik o kadar." i basın mensuplarının böy- lesine sıkıştırması C. H. P. Grubunda o sabah - perşembe günü- yapılan seçimlerde genç grubun kazanması dolayısıyla olmuştu. Seçimler öylesine garip cereyan etmişti ki, C.H. P. gru bunda adeta 63'ler denilen genç mil- letvekili kitlesinin iki adayı çarpış- mış ve daha genç olanı galebe çal- mıştı. Şevket Raşit Hatipoğlundan bo- alan -C. H. P. de Bakanlar parti ida- releriyle ilgili makamları terkeder- ler- Grup Başkan Vekilliğine ve Grup İdare Heyetinde boş olan iki yere ye- nilerini seçmek amacıyla toplanan C. . P. grubunda kuvvetler kendini sü- ratle belli etti. Başkan Vekilliği için iki aday vardı. Lebit Yurdoğlu ve Suphi Bay- kam. Yurdoğlu Merkez İdare Kuru- lundaki vazifesinden Grup Başkan Ve- killiği için -seçildiği takdirde- o vaz- geçmeği evlâ bulmuştu. Yeni milletve- kili Bakanlığa giden yolun Grup Baş- kan Vekilliği olduğunu dokuz aylık Parlamento tecrübesinden sonra öğ- renmişti. Yurdoğlu 63 kişilik grubun bir zamanlar öncülerindendi. Ancak mücadeleyi Bakanlık için yaptığı an- laşılınca pek çok genç milletvekili ta' rafından la İki aday ara- sındaki çekişme yüzden bir hayli hararetli oldu. Baykam tasnifin or- talarında neredeyse fenalık (o geçire- cekti. Zira adaylardan -Yurdoğlu ve a men kay bolmuştu. Oylar 37-37,38-38,39-39 bir- biri peşisıra çıkıyor, çekişme zorlu o- luyordu. Sonuç ancak dört oy farkla Baykam lehine gelişince Yurdoğlu bir hayli üzgün Grup asını terketti. Baykamın kazanmasında 63 genç milletvekilinin rolü büyüktür. Yurd- oğlunu, Genel Merkez taraftarları desteklemişlerdir. Buna rağmen 63 ler içinden de oy aldığı sonuçtan an- laşılmıştır. Grup İdare Heyeti üyeliklerine gene iki "63" çü getirildi. Kenan E- sengin ve Mehmet Sağlam e N a- dayları büyük farklı geçip İdare Heyeti koltuklarına yerleştirdi. ler edir? öylesine bir seçim C. H. P. içinde- genç KER Ay le sevindirmiştir. aC.H. için- de seçim SOME AD üzülen de yok- tur. Zira Gençlerin grup içindeki ha- reketinin sonucu küçük nüanslarla karşı olduklarını sandıkları grubun fikriyle aynıdır. Şimdi ortaya bir me- sele çıkmaktadır. Gruba Meclis çalışmalarında hareketini ne AKİS, 10 EYLÜL 1962