KA D Ankara Gecekondular cuk, parmağıyla karşıdaki ışıl 1- Çi tepeyi gösterdi, sonra yanın- dakilere döndü, muzip bir sesle — Bilin bakalım şürası neresi?" diye sordu. Büyüklü küçüklü, kızlı (o erkekli bir çocuk topluluğu, gösterilen nok- taya yabancı gözlerle, o hayranlıkla, hayretle bakıyorlardı. Soruyu (o ce- vaplandıramadıklarını gören çocuk, gururlu bir kahkaha attı ve: — Ulen, onun Altundağ be!" de- di. Arkadaşları ohayretten nerdeyse küçük dillerini yutacaklardı. (Biraz arkada duran beli sıkmalı siyah par- Ül, çiçekli başörtülü genç bir kadın "— Doğru mu diyorsun Ahmet? Orası bizim Altundağ mı? Bu kadar büyük, bu kadar aydınlık mı Altun- dağ?" diye sordu. Doğrusu, inanılacak şey değildi, ama Ahmet iyi bilirdi. Babasının tak- sileri vardı. Böyle bayramlarda sey- ranlarda mahallenin çocuklarını top- Ki Çankayaya kadar çıkarır, gezdi- irdi. Olay, 30 Ağustos gecesi oOÇanka- yadaki yeni mesire yerinde, İnkılâbın meşhur Hyde Park'ında geçiyordu. Ankarayı Çankaya tepesinden o sey- retmeğe gelen otomobiller o gece tra- fiği saatlerce tıkadılar. Hatta birçok- ları kaldırımlara çıkmak, kaldırım- lardan gitmek zorunda kaldılar. Çan- kayadan Ankaranın gece manzarası- na gerçekten de doyum olmaz. Karan- lıklardan fışkıran pırıl pırıl, ışıl ışıl, tepeler, deniz üzerine serpilmiş ışıklı adacıklar gibidir. Bu ışıklı, pırıl o pi- rıl tepelerde bugün tahminen 70 bin gecekondu vardır ve bu gecekondu- larda 350 bin insan yaşamaktadır. Şehrin etrafını saran gecekonduların gündüz manzarası gece manzarasın- dan bir hayli değişiktir. İki-üç gözlü damlar akla gelebilecek her türlü sıh- hi konfordan mahrumdur. Her gözde çok çocuklu bir başka aile yaşamak- ta, her göz böylece yarınımızı tehdit eden büyük sosyal problemlere yuva olmaktadır. Yüznumaralar en ilkel şekillerde, evlerin dışına yapılmıştır. Buralardan rahatsız edici (kokular yükselmektedir. Çoğu zaman politik dürtülerle yaptırılmış olan imar dışı yollar ve başka belediye hizmetleri yetersizdir, noksandır. Çocuklar ya- rı aç, yarı çıplak, açık lağımların et- rafında bilye oynamakta veya kirli topraklarda güreşmektedirler. Fakat aynı çevrelerde siyah önlüklü, mun- AKİS, 10 EYLÜL 1962 I N tazam beyaz yakalı, sıhhatli, olduk- ça temiz, mutlu çocuklar da vardır. Dava şudur ki, 1950 yılından be- ri, oy kaygusu ile türemelerine müsa- ade edilmiş olan bu gecekondularda zannedildiği gibi yalnızca fakir o va- tandaşlar barınmamaktadır. Fakirle- re yuva olan gecekondular çok geç- meden "gecekondu ağaları" yaratmış, başka şahıslara, hazineye veya bele- diyeye ait arazi üzerinde şaşırtıcı bir arsa spekülâsyonu almış yürümüştür. Başlarına yuva arayan vatandaşlar, daha önce buraya yerleşmiş olanlar tarafından istismar edilerek yeni bir kamyon işleten, han, apartıman sa- hibi, taksi sahibi kişiler, "kibar ağa"- lar vardır. Bunlar zengin oldukları halde içinde yaşadıkları derme - çat- ma gecekonduyu terketmemektedir- ler. Çünkü, yaşadıkları mıntıkayı ha- kimiyetleri altına almış durumdadır- lar. Gözlerine kestirdikleri bir araziyi taşla tahtayla çevirmekte (ove gece- kondu sahibi olmak isteyen vatandaş- lara, bu arsaları diledikleri gibi sat- maktadırlar. Bu arsaların metrekare- si en aşağı 10 liraya satılmaktadır. Gecekondu sahibi olmak isteyen kim- seler, bu hava parasını seve seve ver- mektedirler. Çünkü kuracakları da- mın bir odasını 60 liraya bir aileye kiraya verecekler, ilerde bu evi satıp daha iyisini alarak, gecekonduculuk işine başlamış olacaklardır. Bir gecekondu Derdin başı orada iş, "gecekonduculuk" işi başkenti teh- dide başlamıştır. Karlı bir iş B' gün yeni gecekondu yapmak ar- tık yasaktır. Belediye ihbarı alır almaz ekiplerini yollayıp, o gecekon- duları yıktırtmaktadır. Fakat bu ko- nudaki mevzuat kifayetsiz olduğu i- çin, ilgili makamlar da politik korku yüzünden zaman zaman çok zayıf, korkakca hareket etmektedirler. İş- te bunun için de, gecekondu ağaları ile mücadele bir hayli güç olmakta- dır. Bir kere, "hükümet nasıl olsa yık- maz" fikri gecekonducuların aklına girmiştir ve çok enerjik bir hamle yapmadıkça da bu inancı söküp at- mak gerçekten çetin olacaktır. Gecekondu mahallelerinde bugün Mülkiyet hakkı pe ineve veya belediyeye ait arsa- lar üzerine gecekondu yapanların yanında, şahıs arsalarına gecekondu konduranlar da vardır. Çinçin Bağ- larında Çalışkanlar mahallesindeki 400'e yakın gecekondu bu durumda- dır ve mal sahipleriyle aralarında 7za- man zaman taşlı sopalı mücadeleler cereyan etmektedir. Arsa sahiplerin- den Cemile Alayeli, 1953 yılından be- ri müteaddit defalar yıkma kararı almış, fakat bir türlü infaz yapıla- mamıştır. Buna mukabil tapusuz sa- hipler arsaları yeni gecekonduculara hava parası alarak rahat rahat sat- mışlardır. Yılda 7-8 bin lira arsa ver- gisi ödediğini söyleyen Cemile Alaye- li, kendi mülkiyet hakkını başkala- 27