KİTAPLAR Türkiyede Köy Enstitüleri (Fay Kurby'nin ingilizce Doktora, tezi türkçeye çeviren yazarın ken- disi. İmece yayınları 2, Ankara Rüz- gârlı Matbaa 1962, İsteme adresi P. K. 373 Ankara, 388 sayfa 15 lira) ay Kırby, Amerikalı bir eğitim doktorudur. Doktorasını Columbia Üniversitesinde vermiş ve odoktora büyük ilgi toplamıştır. Amerikalı e- gitim doktoru bayanın doktora te- zi son derece ilginçtir. Hele türkler için daha da ilginç. Zira Fay Kırby'ın doktora tezi doğrudan doğruya Tür- kiye ile, türklerle ilgilidir. Türkiyede Köy Enstitülerini kendisine doktora tezi olarak seçen bayan eğitimci, bu tezini öyle oturduğu yerde, masa ba- sında kitap karıştırıp, üç beş dediko- du dinleyerek hazırlamamıştır. 1947'- de Türkiyeye gelmiş, üç yıl süreyle Türkiyede öğretmen olarak çalışmış- tır. Bir yıl ayrılıktan sonra Türkiye- ye tekrar gelip yeniden üç yıl kal- mıştır. İkinci gelişinde (ozamanının tamamını Köy Enstitülerini incele- meye ayırmış, Türkiyeyi hemen kö- şe bucak dolaşmış, öyle şehirlerde se- fa sürmemiş, köyleri gezmiş, oDo- Igu illerinde uzun süre bulunmuştur. Sonra Amerikaya dönüp doktora te- zini hazırlamaya başlamış, 1961 yılın- da Cohımbia Üniversitesinde tezini parlak bir şekilde savunarak Eğitim Doktoru unvanını almıştır. Kırby, tezini hazırlamazdan önceki hazırlık devresinde (o sâdece Türkiyede incelemeler yapmakla da yetinmemiştir. İsviçre, Almanya, Hol- landa, Danimarka, İsveç, Suriye, Lübnan, Mısır, İran, Pakistan, Hin- distan, Tayland, Endonezya, Filipin- ler ve Japonyada da eğitim konuları üzerinde incelemeler yapmıştır. Üs- telik, buralarda Köy Enstitüleri ko- nusunda konferanslar da vermiştir. Bütün bu gayretlerin sonunda orta- ya çıkan ve Columbia Üniversitesince kabul edilen doktora tezi, İmece ya- yınları arasında türkçeye çevrilmiş- tir. Tezin yazarı altı yıl Türkiyede kaldığı ve gayet iyi türkçe bildiği i- çin türkçeye çevirme işini de bizzat kendisi yapmıştır. Köy Enstitüleri i- deali etrafında yıllardan beri bir arı çalışkanlığı ven birleşen o "İmece"ci- e bu, gerçekten etraflı ve özlü türkçe, olarak bastırıp, yayınla- rının ikinci eseri olarak piyasaya çı- karmışlardır Okuyucu ilk planda kitabı eline aldığında, kitabin cüssesi, doktora te- zi diye takdim edilişi karşısında bir ürküntü duyuyor. Kocaman bir cilt. Oldukça özelliği olan bir konu ve ni- hayet ilmi bir eser. Eğitimle, Köy TE doğrudan ilgisi olma- n bir okur - yazar, bir aydın için bütün bunlar kitabın cazibesini kay- bettiren şeylerdir. Ne var ki, bu ilk ürküntüden sonra, kitabın sayfaları şöyle bir karıştırılıp, rastgele de ol- sa, bazı şeyler okununca, görülen bambaşka birşey oluyor, "Türkiyede Köy Enstitüleri" en azından bir mace- ra romanı kadar sürükleyici Konular gayet iyi açılmış, örnekler son dere- ce iyi seçilmiş. Metodik hazırlanışı- na, ilmi katılığına rağmen yazar meseleyi öylesine iyi ele almış ki, 388 sayfa kolaylıkla ve zevkle - daha doğrusu acıyla - okunuyor. Türkiye- e Köy Enstitüleri nasıl kurulmuş, fikir nasıl gelişmiş, tatbikatı olmuş, sonra Köy Enstitüleri odüş- manları nasıl ortaya çıkmış, saldırı- lar nasıl başlamış, Köy Enstitüleri onarılıyor perdesi arkasında sistem nasıl yıkılmış, çamurlar nasıl atılmış ve belki de dünyanın geri kalmış ülkeleri için bulunmuş en iyi eğitim metodu nasıl kuşa çevrilmiş, bu iş- lerde kimler, nasıl rol oynamış, ikti- darlar arasında bu konuda nasıl sava- şılmış, halen aynı konuda devam ti- den çekişmelerin kaynakları nerelere, kimlere kadar dayanmaktadır? Bü- tün bu soruların cevaplarını Fay Kırby'nin doktora tezinde bulmak mümkündür. Türkiyeyi ve türkleri türkler kadar tanıyan Fay Kırby, ko- nuları öylesine açıklıkla ortaya koy- muş ki bir ölçüde şaşmamak, Köy Enstitüleri düşmanlığı yapanlara kı- zıp onlardan nefret etmemek, onlara acımamak ve onları olanetlememek mümkün değildir. Küçük insanların büyük oyunları, Türkiyenin politika- sına girmiş, isim yapmış sokak po- litikacılarının adi oyunlarını bu kitap- ta görmek mümkündür. C. H. P, ik- tidarının, onun Reşat Şemseddin Si- rer gibi bazı Bakanlarının, Emin Soy- sal gibi bazı sözüm ona eğitimcileri- nin hırs ve kinlerini, bundan böyle yüzyıllarca arkalarından edilecek lâf- ları bu kitapta okumak omümkün- ür. Bir yabancı uzmanın kaleminden ıkan bu acı tablo, Türkiyede Köy Enstitüleri konusunda binlerce uyu- İMECE 17. Sayısı çıktı Okuyunuz - Okutunuz P.K. 373 - ANKARA AKİS — 490 şuk beyinde yer eden sorulan aydın- bir eserdir. Sadece Köy Enstitülerinin dostu ve düşmanı o- lanlar değil, aydınım diye geçinen her insanın bu kitabı okuması o gerek- tir Ezra ile Gary (Ülkü Tamerin e İstanbul Matbaası 1962 İstanbul, 32 sayfa 5 lira, isteme ardesi P. K. 7013 İstan- bu 1) Üü Tamer genç kuşağın başarılı şairlerinden biridir. Sağlam bir şiir yapısı vardır. Batının sanat a- m dikkatle izlemektedir. Türk- çesi de iyidir. Zaman zaman, İkinci Yeni denen anlamsızlığın çevresinde de dolaşan Ülkü Tamer, son şiir ki- tabında, Batının iki ünlü kişisini ele almıştır: Amerikalı lirik şair Ezra Pound ve Amerikalı aktör Gary Coo- per. Gary Cooper Türkiyede şehir ço- cuklarınca çok iyi bilinen bir isimdir. Hemen bütün macera filmlerinin ve kovboy filmlerinin ölmez kahraman kişisi. O da bütün insanlar gibi öl- dü. Ama filmleri, yarattığı tipler ha- la yaşıyor. Hatta öyle ki, Türkiyede olduğu gibi, dünyanın başka yerle- rinde de büyük şehir çocuklarından delikanlılık çağına geçen kuşaklar i- çinde hala onun tavırlarını, onun ses tonunu, onun n davranışlarını sürdüren- ler var. Ülk er de onun ardın- dan şiirler KazmIş Kitabın ilk bölümünde yer alan on şiirinde ise Ülkü Tamer, ünü oldukça büyük olduğu halde Türkiyede genç kuşaklar dışında pek iyi bilinmeyen bir lirik Amerikan şairini dile getir- miştir. Ülkü Tamer zaten aslında şa- ir olarak da bu Amerikalı şairin ve o şairin çağdaşlarının, ekolünün etkisi altında yazan bir şairdir. Türkiyede Ezra Pound havasını yaşatmak is- temektedir. Dünya savaşı içinde fa- şizmi savunmuş, bir aralık tımarhane- ye kapatılmış, maceralı bir hayat ya- şamış olan Ezra Paund kendi yaşan- tısı ve şiirleriyle ilgi çekici bir kişi- dir. Onu Türkiyede duyurmak isteyen Ülkü Tamer ne derece başarılı ola- cak, daha bu belli değil. "Ezra ile Gary" adlı kitabı bu konuda yeteri kadar aydınlatıcı sayılamaz. Belki i- lerde bu konuda Ülkü Tamerin daha açık ve seçik şiirlerini (okuyacağız. Şimdilik, Ülkü Tamer, kendisini ara- yan bir genç şairdir, İyi şair, büyük şair demek için daha beklemek, çok beklemek gerekeceğe benzemektedir. Üstelik, Ülkü Tamer daha önceki ki- taplarında ve şiirlerinde de garip bir şekilde Türkiye gerçeklerinden ka- çınmaktadır. Bu yolda bir insanın i- se, günlük, aylık, yıllık şiir akımları ve bunalımları arasında kaybolup git- mesi de işten değildir.