Tİ Y A Paris Barrault'nun "Hamlet"i Gi Tiyatrosu, bir zamanlar An- oine'ın sanat savaşını verdiği bu ai yüzyıl sonundan kalma bina, mdi Renaud - Barrault ni çok tan İszamIlMIŞ Sai savaşını, Fran SIZ tiyatrosunu güzelleştirecek yeni yaratışlar için gençliğin (oOkucağında geliştirdikleri modern bir sanat yu- vası halini almıştır. Yüzelli yılık O- deon'un koca Paris içindeki coğrafi durumu bunu açıkca göstermektedir. Eski adıyla Odeon, yeni adıyla Fran- sa Tiyatrosu, Çuartler Latin'in gö- Seyircisinin büyük ço- bilim ve kültür çevresinin aydın gençliği, yeril (o ve yabancı onbinlerce yüksek tahsil öğ- rencisi teşkil etmektedir. u anlamak için bir pazar ma- tinesinde verilen Hamlet temsilini can - 1946 dan bu yana onaltı yıll geçmişi olan bir yaratıştır. O zamandanberi çok görülmüş, lehinde ve aleyhinde çok şey söylenmiş ve yazılmıştır. Öy- le iken 1962 yılının bu sıcak ayla- rında, bir pazar matinesinde, kimbi- lir kaç yüzüncü defa tekrarlanan bu "Hamlet" temsilinde yer bulabilmek çok güç olmaktadır. Sebebi meydan- de hala çekici birşey, tadına doyula- mıyan bir lezzet bulmaktadırlar. Bar- rault'nun Hamlet'i aktüalitesini bel- ki Man ama Shakespeare'in Hamlet'i bu koca salonu dolduran ve ai 18'e 25 arasında değişen o canlı ve sıcak seyirci topluluğu için tazeriğinden hiçbir şey kaybetmemiş- r. Üç çeyrek yüzyıl önce Antoine'ın Fransiz seyircisine ilk defa modern e beşeri çehresiyle tanıttığı, tanıt- maya çalıştığı v e bu uğurda iflâs et- meği göze aldığı Shakespeare'in şim- açıkça gösteriyor. Bu neticeden Bar- rault'dan çok fuayyedeki küçük büs- tü, belki de kim olduğunu iyice bil- meyen, genç e kuşaklarına gü- lümseyen Antoin ruhu (o kıvanç duymuş olmalıdır. Comedie - Française'in ikinci sah- nesi olmaktan çıkarılıp "Fransa Ti- yatrosu" adı altında Renaud - Bar- rault çiftine emanet edileliberi, eski Odeon gerçekten bir gençlik tiyat- rosu olmuştur. Bunu anlamak için 32 TR O repertuarının son yıllardaki oyun- larına bir göz gezdirmek yetiyor Paul Çlaudel'i in "Tete d'Or"u, Anou ilh'un "La Petite Moliere"i, lonesco nun "Gergedan"ı, Çehovun Oo "Vişne Bahçesi", Shakespeare'in "Jül (o Se- zar"ı, Feydeau'nun "Occupe-toi d'A- melie"si, Andre Obey'in "Le Viol de Lucrece"i, Schehade'nin "Le Voyage"ı, Henri Pichette'in "Gu- erre et Poesie' 'sl, daha neler oynama- mış Fransa Tiyatrosu. Jean - Louis Barrault, eski Ode- on'un ilk müdürlüğünü yapmış olan müdürünün belirttiği mİ farklı bir amacı olamıyacağına i- nandım. 150 yıl mi Emi Ti- yatrosunun kaderini çizenler de hep bu amaca bağlı kalmamışlar mıydı? Bu tiyatro tamamiyle modem bir ti- yatro olmalıdır, varlığının o hikmeti de budur: Yeni kuşakların, gen li- gin tiyatrosu olmak. Bu, elbette ko- lay iş değil, ama gençlik al de- gil, ruh halindedir. Çünkü insanoğlu- sosyal ba değil, kafa duru- muyla moderndir Sahnedeki oyun | ve oynanışından 16 yıl sonra sey- rettiğimiz Barrault'nun Hamlet'i Andre Gide'in tercümesi bir yana, ne Paris sahnelerinde Billetdoux'un yeni eseri Matmazel Törpehin sırrı Poupart - Deorfeuille'ün 1795 nunda yazmış olduğu şu sözlere bağ- lı kaldığını a çekinmiyor: deon yeni bir oyuncu (o kuşağı yetiştirmek a Yer baş lıyor, ama yalnız yeni oyuncular de- gil, aynı zamanda yeni trajedi ve ko- medi yazarları da yetiştirmek, kısa- cası Fransız tiyatrosunu güzelleştire- bilecek bütün istidatlara yeni imkân lar yermek amacıyla da... Sonra şöyle diyor: "Odeon Tiyatrosu, fırtınalı haya- tı boyunca sırasıyla Halk Tiyatrosu, Eşitlik Tiyatrosu, Krallık Tiyatrosu. İmparotoriçenin Tiyatrosu ilh. gibi adlar aldıktan sonra 1959 da nihayet resmen Fransa Tiyatrosu olunca, ilk yazık ki bu görüşü destekleyecek bir "yenilik", bir "gençlik, tazelik" havası taşımıyor. Başrolde Barrault, Hamlet'in o büyüleyici soluğunu, ba- basının öcüyle Devletin kaderini bü- tün ağırlığıyla ruhunda ve kafasında tartan Danimarka prensinin derin ıstırabını sahneden salona ulaştıra- mıyor, sıcak bir heyecan dalgası ha- linde taşıramıyor... Buna Karşılık, Horatio'da Jean Desailly, Claudius". ta Jacgues Dacgmine, o Polonius'ta Pierre Bertin, Gertrude'de Marie - Helene Deste ve nihayet Ophelia'da Simone Valere çok inandırıcı yüzler çiziyorlar. Ama temsilin bütününden gene de eski "Odeon kokusu" yükseli- yor. Liyme liyme urbalarla, puslu AKİS, 3 EYLÜL 1962