Politikanın ettikleri İmarcıbaşı Menderesin talihsiz oBe- yazıt Meydanına yaptıklarının te- mizlenmesi, Milli Birlik Komitesi ida- resine düştü. İhtilâlin ateşli havası i- çinde genç subaylar, D. P. ye karşı ilk ayaklanma hareketinin başladığı Beyazıt Meydanına olağanüstü bir de- ger verdiler. İlk iş olarak imarcıbaşı Menderesi tedai ettiren Beyazıt Mey- danının adı değiştirildi ve "Hürriyet Meydanı" adı verildi. B. K. nin İstanbuldaki tem- ili Vali Refik Tulga ve Belediye Başkanı Şefik Erensü, bir harabe ha- linde bulunan Beyazıt Meydanının tanzimi meselesine ciddiyet ve dikkat- le eğildiler. Bu arada İmarcıbaşı ta- rafından Turgut Cansevere hazırlatı- lan imar planının yemden incelenme- si yapıldı ve plânın tatbik mevkiine -bazı tadillerle- konulması uygun gö- rüldü. Mimarlar Odasının, İstanbu- lun nâzım plânına aykırı durumları ihtiva etmesi yönünden yaptığı itira- za rağmen, Hürriyet Meydanında ye- niden hummalı bir faaliyet başladı. Tabiatıyla, önce İmarcıbaşı Mendere- sin kalıntıları temizlendi ve 15 Mayıs 1961 günü İstanbul Belediyesi tara- fından Hürriyet Meydanının tanzim; işi açık eksiltme ile ihaleye çıkarıldı. 3,5 milyon tahmini keşif bedeli i- le ihaleye çıkarılan Hürriyet Meyda- nının tanzimi işi, İbrahim Yolal fir- masına verildi. İhaleye katılan İsrael firması Solel Boneh'in temsilcileri, a- çık eksiltmede Yolal kadar indirim yapamadılar. Samimi bir yurtsever o- lan İbrahim Yolal, "bizim de bu çor- AKİS — 474 AKİS, 3 EYLÜL 1962 bada tuzumuz bulunsun" diyerek tah- mini keşif bedelini 26 7-28 nisbetinde kırdı ve firma, ihaleden sonra derhal faaliyete geçti ılan mukavele gereğince Be- yazıt Meydanının 1 Şubat 1962'de tes- lim edilmesi gerektiği halde, humma- lı çalışmaya rağmen, Yolal firması hu taahhüdünü yerine getiremedi. Bunda firmanın bir sui taksiri yoktur. Zira, Yolal firmasının mühendislerinin eline sadece bir taslak verilmiştir. Sağlam "precision"lu milimetrik hesaplara dayanan teferruatlı plân henüz ha- zırlanmamış olduğundan, Yolal firma- sı mühendisleri haklı olarak tereddüt geçirmektedirler. Bu sebeple de inşa- atın tamamlanması uzadıkça uzamak- tadır. YURTTA OLUP BİTENLER zı parselleri yeşil saha halinde tan- zim edilecektir. Bu kısım hafif bir rampa ile üçüncü kısma bağlanacak- tır. Üçüncü kısım, Vezneciler ile Ba- kırcılar arasındaki 10 metre geniş- liğinde ve 160 metre uzunluğunda bir yeraltı geçidinden ibaret olacak- tır. "Huzur Meydanı", olarak trafiğin işlemiyeceği Hürriyet Meydanında o- tomobiller bu yeraltı geçidinden geçe- ceklerdir. Ancak tünelin tamamlana- bilmesi için Dişçi Okulunun istimlaki ve yıktırılması gerekmektedir. Dinçi Okulunun yıktırılmasına, İstanbul Ü- niversitesi, yer darlığı sebebiyle mu- halefet etmektedir. Bu mesele Üniver- site ile Belediye arasında başlıbaşına bir anlaşmazlık konusu haline gel- Yıkılmış Beyazıt Meydanı Restorasyon mu, yıkım mı? Kapanmayan masraf kapısı yok iman ei elindeki taslağa gö- re, Hürriyet Meydanı üç kısımda tanzim edilmektedir. Birinci o kısım, Beyazıt Meydanının Marmara sine- masına bakan güney kesimidir. Bura- sı, teraslar halinde düzenlenecek ve burada modern dükkanlar, kahveler yer alacaktır. Kahvehanelerin, turis- tik ve pitoresk bir biçimde tanzimine bilhassa itina edilmektedir. Bu kı- sım tıpkı Almanya ve Avusturyadaki benzerleri gibi zarif kaldırım üstü kahveleri olacaktır. Birinci (o kısmın Kütüphaneye bakan tarafında bir sa- nat galerisi inşa edilecektir. İkinci kısım ise Beyazıt külliyesi ile Cami arasında kalan kısımdır. Bu- rası kaplama olarak döşenecek ve ba- miştir. Tünel açıldığı takdirde bu, Türkiyede şehir içinde bulunan ilk ye- raltı geçidi olacaktır. Hürriyet Meydanıma, bu sanları ile ancak Ekim sonunda ta- mamlanabileceği ifade edilmektedir. Yolal firmasının bilgili, sempatik mü- hendisi ve şantiye şefi olan Şerif An- tel inşaatı Ekim sonunda tamamla- mak için elinden gelen bütün gayret- le çalışmaktadır. Ancak inşaat Ekim ayında sona erince de Beyazıt Mey- danı gene bitmemiş olacaktır. Talih- siz meydanın tam manasıyla bitiril- mesi için daha 2,5 milyon liraya ih- tiyaç vardır. Hani boşuna "bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramaz" de- memişler! 19