toplantısında sunacağı rapor bu pü- rüzlerden bir çoğunu bertaraf edecek- tir. Gerçi, 1062 Martında Türkiyeyi bu konuyla ilgili olarak ziyaret eden Milletler Arası İktisadi İşbirliği ei nel Sekreteri Kristensenin ve dah sonra Nisan 1962 tarihlerinde Dan. doğurabilecektir. mların zararlı tarafı da böylesine meseleleri ister istemez ortaya çıkar- masıdır. Şimdilik Türkiyeye Yardım Kon- sorsiyumunun iki ucunu iktisadi kud- Hükümetleri yardımın, yani dış finansmanının mutlak taraftarı- dır. Bilhassa Amerika işe Almanya- nın bu derece sıkı sarılmasından memnundur. Zira üzerindeki yük bir bakıma yarı yarıya kalkmıştır. devletlerin - şimdilik Avrupa Müşte- rek Pazarı üyesi 6 devlet ile Kanada ve İngiltere - durumu çeşitli yönler- den Türkiyenin lehinedir. Müşterek Pazar Devletleri Almanyanın zoruy- la yardıma iştirak etmek durumunda- dır. İngiltere Müşterek pazara girme gayreti içindedir. Bu Konsorsiyuma olan ilgisini ister istemez arttıracak- tır. Kanadanın durumu da aşağı yuka- memesini oarzulamaktadır. e Geriye Konsorsiyuma yeni dahil olacak mem- leketler - İsveç, Norveç, Danimarka gibi - kalmaktadır ki, Avrupada Al- manyanın büyük iktisadi nüfuzu bu meseleyi halle yol açacaktır. Bunun dışında Konsorsiyuma dahil memleketlerin hemen hiçbirinin Tür- kiyenin 5 yıllık plânı hakkında bilgi- si yok sayılacak kadar azdır. Plân henüz tam manasıyla bitmediğinden bu memleketlerin incelemesine fırsat hasıl olmamıştır. Gecikme bazı müş- küller ortaya çıkarmıştır. Dr. Ripke- nin başkentte yaptığı tetkikler (o ve şında Plân Konsorsiyum devletleri ta- rafından adamakıllı gözden geçirile- cektir. Bunun sebebi devletlerin ya- pacakları yardımın kendi ekonomile- rine göre düzenlenmesinin teminidir. Konsorsiyum işte bu yardımları or- AKİS, 3 EYLÜL 1962 YURTTA OLUP BİTENLER Dr. Ripken AKİS'çilerle Sor, al cevabını ganize edecek ve taraflar arasındaki çıkması muhtemel pürüzleri giderme- ” sa | başında Ripken başken- ne kadar sessiz sedasız geldiy- se, o kadar sessiz ve sedasız bütün sükünetine rağmen ilgili çev- relerde büyük telaş yarattı. Maliye Bakanlığıyla Plânlama Teşkilâtı oü- zerlerine düşen görevi mümkün mer- tebe eksiksiz yapmağa çalıştılar. O gün saatler 11.15 i gösterirken Esenboğa hava alanına gelen bir u- çak, altmış yaşını ii uzun boylu Almanı taşıyordu. en alayiş - siz, kendisini aşılayan Maliye Ba- kanlığı ilgilileriyle Bulvar oPalastaki dairesine indi. ipkene Federal Almanya Türk masası müdürü Bock- mayer rekafat etmekteydi. Konsorsiyum başkam hemen erte- si günü temaslarına başladı. İlk gün pek fazla sıkışmadı. Maliye oBakanı- nı, Dışişleri Bakanını, Ticaret OBa- kanını ziyaret etti. Bu konuşmalar daha ziyade birer sohbet oldu. Dr. Ripken görüşmelerinde meseleleriyle ilgili konulara fazla temas etmedi. Ancak ertesi gün, sıkı bir çalışma- ya girişti. Haftanın başındaki o salı günü Başbakan Yardımcısı Turhan Feyzioğluyla yaptığı konuşma, Alman Devlet adamının meselelere ilk defa derinden temasım teşkil etti. Feyzi- oğluyla görüştüğü konulan üç kısım- da toplamak mümkündür. Dr. Ripken evvelâ Bakandan "dış itktisadi müna- sebetlerin" durumunu ve plânda bu meselenin ne şekilde vazedildiğini sor- du. Sonra Plânın finansmanı mese- lesini müzakere etti. Son olarak da plânın iç finansmanı için Türkiyenin iç kaynaklarından nasıl faydalanaca- ğını öğrendi. Dr. Ripkenin Başbakan Yardımcısının yanından gayri mem- nun çıktığı söylenemez. Ama hakiki bilgiyi Plânlama Teşkilâtından o ve ve Bakanlığından bir gün sonra Dr. Ripkenin Başbakan Yardımcı- larından Ekrem Alicanla yaptığı ko- nuşma Feyzioğluyla yaptığından pek farklı değildir. Üstelik Alicanın ver- diği bilgi de, beş aşağı beş yukarı Feyzioğlununkine yakındır. Dr. Ripkenin Merkez Bankasını ziyareti belki de ziyaretlerin en önem- lisi o sayılabilecektir. | Konsorsiyum başkanı Türkiyenin para durumunu, diğer bankaların vaziyetini inceden inceye sordu ve öğrendi. Övünülecek olan nokta, Dr. Ripkene bu bilgiler verilirken, tamamiyle samimi davra- nılması ve Alman devlet adamına ya- nılabileceği malumatın verilmeyişidir. Durum kendisine bütün çıplaklığıyla anlatılmıştır. Plânlamada iki gün D. Ripkenin Plânlama Teşkilatında aftanın iki günü yaptığı çalış- malar, mesaisinin esasını teşkil etti. Sak günü masaya oturan Plâncılar 11