Türkiye'de Köy Enstitüleri Yazan: Kirby Bu konudaki en geniş inceleme P. K. 373 Ankara adresinden ödemeli istenebilir AKİS — 477 AKİS, 3 EYLÜL 1962 (Kızılcahamam Sulh Ceza Hakimliği eliyle aldığımız tekziptir.) “Sevgili AKİS okuyucuları, Ain. in, medeni cesaretini kaybedip meşrebine uygun perde arkasında görünen Başyazarı damad Metin Toker'in, bu sütununu işgal etti- gim için evvelâ sizlerden özür dilerim. Akis okuyucularının da diğer a gibi elbette ki, hakikat- leri bilmek ve okumak istemesinden şüphe etmiyorum. Bu zaruri ceva- bı vermekteki maksadım, Akis imzası m gizlenen kimsenin, ger- çekleri nasıl tahrif ettiğini sizlere duyurmaktır. Türkiye'de basın hürriyeti olduğunu savunan Akis'in Başyazarı cezaevinde bulunan beni ele alarak, “Bir zavallı genç" tabirini kullan- makta ve kendimi bir gün demir parmaklıklar arasında bulduğumu yazmaktadır. is'in medeni cesaretini kaybetmiş perde arkasındaki damad beyi şunu bilmelidir ki, bahsettiği Turgay Üçöz "bir zavallı genç" değildir. O, ta 1948 denberi inandığı dava uğrunda çalışan ve bundan böyle de vazife ifa ederken, gelmesi muhtemel türlü meşakkatleri, eza ve cefayı göze almış bir kimsedir. Onun meşrebinde, ürkeklik, döneklik ve dava- dan ricat gibi Akis'in damad beyine has vasıflar yoktur. Bunu, bir za- manlar Zafer gazetesinde beraber çalıştığımız damad bey ga yet iyi bildiği gibi, arzu ederse muhterem Feyzioğlu ve Bekata'dan da öğrene- Dilir. mad bey, yine aynı yazıda, benim ıstırap çektiğimi yazıyor. An- İnçilin damad bey, cezaevinde iken taşıdığı haleti ruhiyenin başkala- rında da aynen tezahür edebileceği zannında. Turgay Üçöz, hapse düştüğü için asla ıstırap çekmiyor. Bilakis o, dünün hürriyet kahramanlarının bugünkü zavallı halini göstermeyi na- sip ettiği için Allahına şükrediyor. Akis'in perde arkasına gizlenen damad beyi, "Siyasi çekişmelerin alakamın bulunmadığını" da bildiriyor. Bu görüş bir nebze doğru olar bilir. Turgay Üçöz, 14 senedenberi inandığı dâva uğrunda zerrece inhi- raf etmeden yürümekte ve fakat damad beyin "anladığı manada" siyasi çekişmelere girmemektedir. Zira o, her şeyden evvel büyük vatandaş kitlesine hitap eden bir mesleğin mensubu olduğunu bilir ve vazife ifa ederken, bu vazifeyi de verilen eh yerine getirmek için değil, İnan- dığı davaya hizmet ettiği için yap Akis, hapse girmemle "Hiç menin kılının kıpırdamadığını" da yazıyor. Turgay Üçöz, ucuz kahraman olmak hevesinde olmadığı için, başkasının ve hele Akis gibilerinin kılının kıpırdaması veya kıpırdama- ması onu ilgilendirmez. Ancak, bir zamanlar cezaevleri kapılarında to- runlarla çektirilen resimlerin gerçek manası bugün daha iyi anlaşıldığın- dan, sadece memleket ve Türk basını hesabına üzüntü duyar Damad bey aynı yazıda bir gerçeği daha tahrif ediyor. Ve: “D, P.n sokaktan milyoner olmuş iş adamının" gazetesinde çıkan bir yazıdan dolayı Üçöz mahküm olmuştur." diyor. Sonra da bu mahkumiyeti mem- lekette basın hürriyetinin olduğuna delil diye gösteriyor. Bugün Türkiye'de basın hürriyetinin olup olmadığının tesbitini, ha- len Türk basını hakkında açılan 145 davayı zikretmek suretiyle damadı beye bırakıyorum. "Sokaktan milyoner olmuş" diye kasdettiği tanınmış iş adamımız sayın Muammer Kıraner'i müdafaa bana düşmez. Ancak şu kadar söy- liyeyim ki, Kıraner de pek çok vatandaş gibi asılsız ihbarlara maruz kalmış ve gerek Yüksek Soruşturma Kurulunda ve gerekse Adaletin önünde hesap verip alın akıyla çıkmış bir kimsedir. Sonra Akis, mahküm olduğum hadise için "Herkesin malümudur" diyor. Doğru. Hadise herkesin malümu oldu ama, hâlâ Akis'in damad We ii olmamış. ere daha söyliyelim: Benim mahkümiyetime sebep olan yazı, Akis'in deliği gibi "Zafer" de değil, babası eski D.P. lidir diye talebe- sini ağzından burnundan kan gelinceye kadar döven bir lise öğretmeni- nin bu hareketinin doğru olmadığını belirtmek için Kudret gazetesinde intişar etmişti. Mahkemenin hükmü ve kesinleşmiş bir ceza hakkında m bir sözümüz yoktur. Ancak bu bahiste, vicdanen üstüni olduğu kaydetmekle iktifa ediyorum. 2.8962 Saygılarım Kızılcahamam GENE gazete ci Turgay Üçöz"