YURTTA OLUP BİTENLER ma Teşkilatına vermektedirler. Plan- cılarla Bakanlık temsilcileri arasın- da uzlaşma bu liste üzeninden ve pla- nın hedeflerine varılması için gerek- li metodlar çerçevesinde a tadır. Bundan sonra iş Maliyeni RE hazırlamasına kalmaktadır. a geçilmesi mümkün olmaktadır. Planlama Teşkilatımın kuruluşun- dan evvel Bütçenin ayarlanması bili- nen usullerle, yani Genel Müdürlük- ler, Bakanlıklar ve ilgililerle Maliye Bakanlığı yetkilileri arasındaki opa- zarlığın sonucunda yapılmaktaydı. Yani Maliye Bakanlığı yetkilisiyle, o Genel Müdür veya Bakanın arasın- daki çekişme, verenle isteyenin uzlaş- masını doğuruyordu. Bunun küçük de olsa mahzurları mevcuttu. Dişli bir Genel Müdür istediği parayı türlü şekillerde Maliyeden koparabilme im- kânlarına malikti. Hele dişli bir ba- kan, e e listelerine dokundurulmadan Bütçeye aktarılma sını kolaylıkla temin edebilirdi. Bütün bunların planlı kalkınmada meydana çıkaracağı karışıklık, Bütçenin ayar- lanmasında Planlamanın köprü vazi- esini görmesiyle ortadan o kaldırıl- ştır. Bu İM. a faydala- nın büyü; a plana göre hazır- lanan yıllık planda hangi yatırımın öncelikle ve daha önemli olduğunun tesbit işi olmaktadır. Plana göre ya- pılan öncelikler, sarf sırasındaki ka- va önlemekte, üstelik yatırım- elde edilecek faydayı çoğalımak- ta diz Ayrıca Planın hedefine gör düzenlenen programın tatbikatı daha rasyonel olmaktadır. Nitekim bunun ilk a geçiş planında yapılmış ve büyü faydası görülmüştür. Bu vi bütçe- de yatırımların öncelikleri Planlama ve Maliyenin müşterek çalışmasıyla tesbit edilmiştir. Şimdi tatbikatına girişilen yatırımlarda bu bakımdan bü malar olmamaktadır. İktisadi Devlet Teşekkülleri vlet Sektörünün ikinci kolu İkti- sadi Devlet Teşekküllerinin yatı- rımları ve bunların plan gereğince uygulanmasıdır. Plan bu konuda da geniş imkânlara sahiptir. ( İktisadi a er olrak yn yeni yıl pla- ında alac ırımların hazır- mm. Wi Dinma ve bu mües- seselerin müşterek çalışmalarıyla o- lacaktır. Ancak eski alışkanlıklar ba- zı aksaklıkları doğurmaktadır. Ha- reket tarzındaki değişiklik bunun önü- nü yavaş yavaş alacaktır. Eski alışkanlıklardan birisi ra- kam fobisidir. On yıllık kim vurdu 16 Mrs. Johnson ve eşi İstanbulda Hem ziyaret hem ticaret kle bei çıkardığı bu fobi, za -Bir yabancı heyet gel- dikine. “eya bifden bir heyet dışarı- ya iktisadi görüşmelere gidecekse- ilgili müesseselerden bir mesele hak- kında istenilen rakamların gelişi gü- zel verilmesidir. Nasılsa bir kenara atılacak veya geçici bir iş olacak ka- nısıyla verilen rakamlar büyük ak- saklıklar ortaya çıkarmaktadır. An- cak geçiş planından sonra bu is bi- raz düzenlenmiş İktisadi ii ve ele ila rakamlar ağlam vermeyi menfaatlerine daha kun bulmuşlardır. Zira bu müesse- selerin ihtiyaçları kendileri | tarafın- dan verilen rakamlardan hesaplan- mak suretiyle ortaya çıkarılmakta ve gerekli para buna göre hesaplanmak tadır. Yıllık planlarda bu hesaba göre Maliyenin para vermesi üzerine an- laşmaya varılmıştır. Müesseseler baş- tan savma verdikleri rakamların he- saplara yanlış yön verdiğini gördük- çe Zarar ettiklerinin farkına varmış- lar ve eski EA TARLA azar azar vazgeçmeye başlamışlar. Planın tatbikinde Maliyenin büyük rolü olacağı muhakkaktır. Maliye ev- vela bütçelerde ayrılan paraların ye- rinde kullanılıp kullanılmadığını kont rol edecektir. Maliyeciler planın mü- zakerelerinde, bu bapta evvelâ tered- düd etmişler, pratik bulmamışlar a- ma sonra meselenin hal çarelerini a- raştırmışlardır. Plana göre fabrika yapmak üzere verilen paranın lojman yapmağa sarfedilmesi tatbikatı ak- satacak ve planın hedeflerinde deği- şiklik yapacaktır. e kontrolünün programlı bir Büt -yani ğı yukarı yatırımların e edildiği bir bütçeyle mümkün olacağı kanısına yarılmıştır. için. nın tatbikatında güç olan Özel Sektörle olan münasebetlerdir. Plan burada daha fazla elastiki dav- ranmış ve Özel Sektöre bazı tavsiye- lerde bulunmuş, ama bazı tedbirler de almıştır. Bu tedbirler Devlet Sektö- ründeki gibi olmamıştır. Vasıtalı ola- rak alınan tedbirler 5 bölümde topla- nabilmektedir. Evvelâ Fiat ve Kredi Politikasında kildeki kredilerin faiz haddi, rı diğerlerine nazaran değişik olacak ve bu sahalara yatırım yapanlara kredi kolaylığı her yönden sağlana- caktır. Mesele kalkınma için lüzumlu sanayiyi teşvik ve sermayeyi buraya akıtmaktır. Gene, Türkiyenin kalkınmasında bölgeler üzerinde de ayırım o yapıl- maktadır. Plan, özel teşebbüse kredi bakımından bazı bölgelerde rüçhan hakkı tanımaktadır. Bu bölgelerde ya- tırım yapacaklara her türlü kolaylık sağlanacaktır. Böylelikle geri kalmış bölgelerin kalkınması ve planın he- define varması mümkün olacaktır.