30 Temmuz 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

30 Temmuz 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

keşif bedeli 3 milyon 128 bin 531 li- ra 08 kuruş olan Gümüşhane lise bi- nası inşaatını ihaleye çıkardığını o- kudular. İller Bankasının omecmuu keşif bedeli 3 milyon 960 bin 249 li- ra 76 kuruş olan sekiz ildeki içme su- yu tesisini ihaleye çıkardığını oku- dula r. Okudular, okudular, ookudular.. Şu anda, bir gazetenin resmi ilân say- faları karıştırılacak olsa iki hafta" dan beri çok kesif bir kampanya ha- linde girişilmiş ihale (o seferberliğinin yeni delilleri kolaylıkla bulunacak. tır. İhale ilânları, gazeteleri gerçek- ten donattı ve piyasa, iş âlemi bir anda heyecanla sarsıldı. Bu devlet yatırımlarını pek kısa süreyle (o özel sektör yatırımlarının takip etmesi hiç kimseyi şasırtmayacaktır. Zira her bir ihalenin bedeli karşılığı Devletin hazinesinde, yeri bütçede işaretlen- miş olarak yatmaktadır. Paşa çizmeyi çekti Zihniyet değişikliği (,İkinci OKoalis- n Kabinesinin kurulup işleme- siyle birlikte, Başbakan İnönünün çok kesin bir emri Yardımcılarına ve Ba- kanlarına vermesiyle gerçekleşti. İnö- nü, bütün Kabine üyelerinden ilk ve en önemli iş olarak bu seneki yatırım- ların derhal ihaleye çıkarılmasını ve tamamının kullanılmasını istedi. Ken- disi İstanbuldayken Yardımcısı Ali- canın başkanlığında yapılan bir ka- bine toplantısında Alican Başbaka- nın bu arzusunu daha müsbet şekil- de arkadaşlarına duyurdu ve o nok- tada mutabık kalındı. Sadece iş ha- yatındaki duraklamayı değil, büyük ölçüde işsizliği de önleyecek müdaha- le, bu suretle tahakkuk etti. Paçaların sıvanması, bitirdiğimiz haftanın içinde tabii en ziyade bir yeni Bakanın "başına ekşidi". Bahis konusu olan, Bayındırlığın yeni pat* ronu şişman İlyas Seçkindir. İlyas Seçkin bütün teşkilâtına ve bilhassa yüksek kademeye, dondurulmuş hal- den çıkıp faal hale geçilmesi husu- sunda kesin talimat verdi. Bakan, masası başında oturup kal- madı. Mekanizmaya ilk hareketi ver- dikten sonra, Başbakan Yardımcısı Turhan Feyzioğluyla birlikte yola ko- vuldu.İki politikacı, mevcut yatırım- ların yürütülme durumunu ve bazı bayındırlık konularını incelemeğe gi- diyorlardı. Bu arada, Ankara yakı- nında inşası devam eden Kesikköprü Barajı da görüldü. Bu inşaatın durumu bir zaman- ların bayındırlık anlayışına tipik bir misâl teşkil etmektedir. 1959 yılında Lâtif Sepil adındaki bir müteahhide İhale edilmiş bulunan bu işin 1963 yılında bitirilmesi plâ.nlaşmıştı. İnkı- lâbın ilk aylarında yatırımların bir- AKİS, 30 TEMMUZ 1962 den durdurulması üzerine müteahhit de işi bırakıp "kış uykusuna" yattı. Sonradan, ilgili dairenin elindeki ö- deme imkânları nisbetinde işe devam edildi, fakat bu arada kontrol teşkilâ- tnın duruma tam hâkim olamaması ve projelerde gerekli jeoloji etüdle- rinin de tamam yapılmayışı yüzünden kazılan tünelin üstündeki zemin çök- tü ve işe yeni bir tünel güzergâhın- dan, yeni baştan başlanması gerekti. Bu sebeplerle Kesikköprü Bara- jının 1963 de değil, 1964 de bile hiz- mete girmesi şüpheli bir duruma gel- di. Oysa ki kuzey - batı elektrik şe- bekesine cereyan verecek olan bu ba- rajin biran önce bitirilmesi mem- leket ekonomisi yönünden elzemdir. İlyas Seçkin, Bakanlığı devralır al- maz ilk iş olarak müteahhidin muka- velesini feshetti ve böylece müsbet YURTTA OLUP BİTENLER dığı için er geç foyaları meydana çık- mıştır. Bakanlıktaki işlerin bu okadar muhataralı oluşu acaba nedendir? İş- lerin içyüzünü öğrenmek isteyenle- rin aklına gelen bu sualin ilk cevabı, bütçedeki yatırım faslının en kaba- rık yekünunun Bayındırlık Bakanlığı eliyle piyasaya intikal ettirilmekte ol- duğudur. "Oluğun başı"nı tutanlar a- rasında, yüzde bir nisbetinde bile ol- sa, ahlâk ve kanun prensiplerinden ayrılan oldu mu işler çığırından çı- kıvermektedir. İşin en kötü tarafı, böyle hareket edenleri "aferin, iyi çalışıyor" diye teşvik ve takdir eden partizan ve fazilet duygusundan na- sipsiz bir idarenin yıllar yılı işlemiş olmasıdır. Bu yüzden teşkilâtta iyi- nin ve doğrunun ölçülerinin çoğu za" man elden kaçırılmış olması Bayın- Bayındırlık Bakanlığı En zengin sermayedar yolda adımını atmış oldu. Halbuki geçmişte, inisiyatifini, bu kadar yerin- de olsa bile, kullanmaktan korkan ve "aman, -kimsecikler duymasın" zih- niyetiyle nice kangren olmuş işleri örtbas ederek "kokmamaya ve bulaş- mamaya" gayret gösterenler pek çok görülmüştür. Başı dertte bir Baltan İlyas Seçkinin Bakanlığı kabul eder- ken üzerinde uzun uzun düşündü- gü gibi, işin azameti ve mesuliyetin de hudutsuzlugu Bayındırlık Bakan- larının çok kere pasif kalmalarına sebep olmuştur. Bazıları da bu maka- mı partizanlara nimet dağıtan bir ti- carethane olarak kabul ettiklerinden ve kanun, nizam tanımadıkların- dan, iktidarları sırasında ("başarılı Bakan" olarak gösterilmişler, fakat bunların mumları yatsıya kadar yan- dirlik camiası için büyük talihsizlik teşkil etmiştir. Bayındırlık Bakanlığı bugün Ka- rayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Su İsleri Genel Müdürlüğü, Yapı İşle- ri Reisliği, Limanlar ve Demiryolla- rı İnşaat Reisliği, Hava Meydanları ve Akaryakıt Tesisleri İnşaat Reisliği ile Türkiyenin teknik konularda en son söz hakkına sahip Yüksek Fen Kurulunu bünyesinde toplamış bulun- maktadır. Herbiri 8, hattâ 9 rakamlı nünden * herbiri tek başına diğer Ba- kanlıklardan üstün bulunan ve birçok çeşitli konularda çalışan bu geniş teş- kilâtın yönetilmesinde, idari zorluk- lar bir yana, tekniğin birçok kolları- nın uygulandığı ,muamelelerdeki tür- 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: