AKI S Haftalık Aktüalite Mecmuası Yıl : 9, Cilt : XXIV, Sayı : 417 Yazı İşleri: Rüzgârlı Sokak No.: 15 Tel: 11 89 92 P. K. 582 Ankara Rüzgârlı Sokak No. : 15 Rüzgârlı Matbaa Tel: 10619 Başyazar; Metin Toker AKİS Neşriyat Ltd. Şirketi adına imtiyaz sahibi ve Müessese Müdürü Mübin TOKER Yazı İşlerini fiilen idare eden Mesul Yazı İşleri Müdürü Kurtul ALTUG Karikatür TURHAN Fotoğraf : Hüseyin EZER Associated Press Türk Haberler Ajansı Klişe : Doğan Klişe Bu mecmua Basın Ahlâk Yasa- nına uymayı taahhüt etmiştir. Abone şartları : 3 aylık (12 nüsha) : 10.00 lira 6 aylık (25 nüsha) : 20.00 lira 1 senelik (52 nüsha) : 40.00 lira Va artları: Sa : 20 lir 3 renkli a “kapak : 1500 TL. İlân isleri: Telefon : 10 61 96 Dizildiği yer Rüzgârlı Matbaa Basıldığı yer : Milli Eğitim Basımevi FİYATI: 1 LİRA Basıldığı tarih: 24.6.1962 Kapak Resmimiz Alican - Dinçer Son kozlar Kendi Aramızda Sevgili AKİS Okuyucuları, girildiğimiz hafta, Türkiye için bir ciddi buhran haftası oldu. Baş- kentte çeşitli çevreden çeşitli kimselerin evlerinde yatmaya cesaret edemedikleri geceler olduğunu söylemek, durumun vahim tarafım gözler önüne sermeye yeter. Krizin temelindeki sebepler bir hal çaresi bulunmasını güçleştirdi. Haftanın sonunda, akılların biraz başa mesi neticesi kısmi bir sükunet Ankaraya geldi. AKİS iç sayfaların- da, böyle bir haftanın hikâyesini anlatmaktadır. Şu anda, batılı hayat tarzımızın, hâdiselerin icabı temel direği va- ziyetindeki İsmet İnönü bir müsbet netice almak için gayret sarfedi- yor. Batılı hayat tarzımızın sadece demokratik bir sistemle devam edebileceğine şaşmaz inançla kani bu mecmua, İnönünün gayretleri- nin samimi destekçisidir. Ancak bu desteğin hududu, esas gayenin gözden kaçırılmamasıdır. Türkiye bir gerçek ve iki ihtimal ile kar- şıkarşıyadır. Gerçek, iş görme imkanına sabip bir kuvvetli hükümetin lüzumudur. İhtimallerin birincisi böyle bir hükümetin (Parlamentoda gelekli desteği, yani ekseriyeti bulmasıdır. Bu AKİS'in en halisane temennisidir. İnönünün gayreti bu yolda göründüğünden dolayıdır ki, bütün iyi dilekler (kendisiyle beraberdir. İhtimallerin ikincisi, Parla- mentoda bu desteğin, yani ekseriyetin bulunmamasıdır. takdirde memleketi en karanlık ve kötü ihtimallerin beklediğine inandığını, bu mecmua çok yazmıştır. Zira AKİS, otoritesini başka yoldan alacak bir kuvvetin Türk toplumunun 1962 yılının ortasındaki seviyesi, şart- ları ve temayülü karşısında en kusa zamanda perişan olacağını, bu he- veste kimselerin hüsrana uğrayacaklarım, darbelerin darbeleri takip edeceğini ve kuzey, rüzgârlarının başka iklimleri mutlaka getireceği- ni kolaylıkla kestirmektedir. Zaten bu görüş, bilhassa memleketin sağlam kuvvetleri tarafından paylaşıldığından mem ki İsmet İnö- nüden görevine devam etmesi "ısrarla rica olunmuş"t Ama İsmet İnönü, buhranı geçiştirmek için bulduğu (o ekseriyette yetinecek, kendisine karşı duyulan hissi değil, akli hayranlığı boşa çıkaracak olursa, kabinesini şahıs ve fikir bakımından yetersiz bıra- kırsa havanda yalnız başına su döğecektir. Zira onun karşılaşacağı itibarsızlık, bütün sistemimizi altüst etmeye yetecektir. Gene başarı kazanmamış bir İnönüden sonra, Türkiye kaosun içine ( isteristemez düşecektir. Milletin beklediğinden çok kendi bekledikleri Bakanlıkla- rın peşinde politikacılar çemberi İsmet Paşaya Türkiyenin büyük re- alitesini unutturursa, İsmet Paşa memlekette yeni bir ruh estiremez- se kendini yitirmeden emaneti iade etmelidir. AKİS'in bu sayısını oku- yanlar, geçen hafta bu sütunlarda belirtilmiş şüphe ve endişenin ber- taraf olmadığını anlayacaklardır. Bir krizin patlak vermiş olması, o satırlara ilk elde hak verdirmiştir. KİS hâdiselere, ihtiyatlı bir iyimserlikle bakmaktadır. İtiraf et- mek lâzımdır ki ihtiyatın dozu, şimdi, iyimserliğinkinden fazladır. "Bu sayıda, KALKINMA başlığı altında, bir memleketin geri kalmış bir bölgesini kalkındırmak için İtalyada girişilmiş bir önemli tec- rübenin hikayesi yer almaktadır. İtalyanların, kendi memleketlerin- de bulunan ve, bizim Doğumuz mesabesinde, hatta şartları içindeki Güneylerini ilerletmek için kurdukları özel teşkilâtı, onun çalışmala- rma, prensiplerini, ruhunu ve tabii doğurduğu tenkitleri Metin Toker yerinde incelemiştir. Bu tecrübe, Türkiye için alâka uyandırıcıdır. Zi- ra yazıda verilen rakkamlar, İtalyanın Kuzeyi ve Güneyi arasındaki farkın bizim Batımız ile Doğumuz arasındaki farktan az olmadığını açıkça göstermektedir. Mesele, bu gerçeği göz önünde tuttuktan son- ra çareyi bir sistem içinde aramaktır. İtalyanlar bunu yapmışlardır ve görülüyor ki başarı da kazanmışlardır. Doğu Meselesinin, geçirilen açlık tehlikesi sırasında gösterişli po- litikacılarımız tarafından ele alındığı, fakat işin gösterişi biter O bit- mez terkedildiği hazin bir levha halinde gözler önündedir. Her halde bu, dâvanın çözüm yolunu kolaylaştıran bir davranış sayılmayacaktır Saygılarımızla AKİS