KİTAPLAR Özgürlük ve Kültür (John Dewey'in incelemeleri, oÇe- viren Vedat Günyol, Çan Yayınları 6. Kutulmuş (o Matbaası 1968 İstanbul, 167 sayfa 5 lira) Çan Yayınevi, Türk fikir hayatı için önemli sayılabilecek kitapları, ger- çekten gıpta edilecek bir baskı güzel- liği içinde, ardı ardına dilimize ka- -andırmaktadır. Gerçi gıpta edilecek şey sadece baskı güzelliği değildir. Önemli olan, yayınevinin Batıdan ak- taracağı kitapları son derece iyi seç- mesi ve bunları yurdumuzun en iyi çevirmenlerine çevirtmesidir. Bu, el- bette ki baskı güzelliğinden de çok gıpta edilecek bir husustur. İnsan, Türkiyede çok az itinalı ve zarif bas- kılı kitap gördüğü için, Çan yayınla- rını görünce ister istemez önce bu göz alıcılıktan bahsediyor. Çan Yayınları arasında bugüne kadarJ. P. Sartre'den "Çağımızın Gerçekleri", Bertrand Ruasell'den "Dünyamızın Sorunları" Albert Ca- mus'dan "Denemeler" yayımlandı. Her biri ayrı ayrı müsbet kafaya hi- tap eden bu kitapların sonuncusu da "Özgürlük ve Kültür"dür. Çevirmen Vedat Günyol, "Özgürlük ve Kültü- r"e, John Dewey'in yedi makalesini almıştır. Makalelerin adları, kitabın ve yazarının üzerine eğildiği (konu- lara ışık tutabilecek mahiyettedir: Özgürlük Sorunu, Kültür ve İnsan Tabiatı, Amerikan Arka Planı, To- taliter Ekonomi ve Demokrasi, De- mokrasi ve İnsan Tabiatı, Bilim ve Özgür Kültür, Demokrasi ve Ameri- ka Vedat Günyolun pırıl pırıl bir türk- çe ile dilimize kazandırdığı "Özgür- lük ve Kültür" için edilecek pek faz- la söz yoktur. John Dewey, ayrıca tanıtılmasına lüzum olmıyacak oka- dar meşhur bir kişidir. Dünyamızın olumlu bir yöne gitmesi için gayret gösteren bir düşünür olarak John Dewey, düşünmek, bir takım neden- lere cevap vermek isteyenler için eşi bulunmaz bir kaynaktır. Batı, Batı deyip de Batı düşünüşünün ne oldu- gunun farkında olmayanlar için Çan Yayınevi Batı düşünürlerinin en Ö- nemli eserlerini dilimize okazandır- maktadır. Batı düşünüşünü anlamak isteyenler için bu seriyi okumakta büyük fayda vardır Horozdan Korkan Oğlan (Metin Eloğlunun şiirleri, Dost Yayınları 24, Şiir Bölümü 11, Doğuş Matbaası Ankara, 58 sayfa 2 lira) Metin Eloğlu, günümüzün sivrice şairlerinden biridir. İlk şiir kita- bı 1951'de yayımlanmış, oldukça gü- rülttü koparmıştır. 1957 de yayımla- nan, devrin anlayışı içinde kovuştur- maya uğrayan, toplatılan, yayınevi sahibi Salim Şengilin sonu gelmez çabaları sonunda satışı yeniden ser- best bırakılan "Sultan Palamut"'da gene yankı uyandıran şiir kitapların- dan biri olmuştur. 1959'da Metin El- oğlu "Odun" adlı şiir kitabını yayım- ladı. Eloğlunun dördüncü kitabı "Ho- rozdan Korkan Oğlan" da yayımla- nan hayli zaman oldu. Ama gariptir artık şiir kitapları eskisi kadar yankı uyandırmıyor. Şairler bir belirli çev- renin ötesinde dikkati çekmez oldular. Türkiyede 2-3 bin kişilik bir mutlu azınlık dışında şiirle uğraşan, şiire önem veren kalmadı. Bu 2-3 bin kişi de kendileri yazıp kendileri okuyan insanlardır. - Şiir (ohalktan o kop- , de, son yılların şairleri "Halka Doğru" parolasını, benimse- dikleri halde... İkinci Dünya Savaşı- nın hemen ardından yurdumuza ge- lip yerleşen "şiirde yeni" hiç bir za- man geniş vatandaş kütlelerine mal olmadı. Meselâ bir Orhan Veli, bir Me- lih Cevdet hiç bir zaman Faruk Na- fiz, gibi, popüler olamadılar ama, gün- lerinde gene de bugünün şairlerinden çok daha etkendiler. Bugün ise nice şiir kitapları çıkıyor, fakat bunların çıktığından' haberdar olanı bulmak zor. Nitekim bizzat Metin Eloğlu bu- nun tipik örneğidir. Nerde Eloğlunun 1951 de yayımlanan "Düdüklü Tence- re"sinin yankıları, nerde on yıl sonra yayımlanan "Horozdan Korkan Oğla- n"nı yankıları!.. Bu niye böyledir? Dünün, çok da- ha etkili şairleri dahi bugün niye a- şırı bir ilgisizlikle (o karşılanıyorlar? Niye şiir eski önemini yitirmiş gibi bir hal içindedir? Niye artık şair ve şiir ciddiye alınmıyor? Türk edebiya- tının, bu sorunun cevabını en kısa zamanda vermesi gerekir. Türk hal- ki ki, tâ Dedekorkuttan beri şiirle haşır neşir olmuş bir halktır. Bu halk, şimdi şiire yüz vermiyor! Aydın çev- reler için de durum böyledir. Fecriâ- ticiler, Hececiler ve nihayet Yeniler devrinde şiir, alay için de olsa, aydın çevrenin günlük konuları arasınday- dı. Gündelik gazetelerde bile ciddi cid- © Metin Eloğlu "Odun'"cu di böyle konulardan bahsedilirdi. Rah- metli Orhan Veliler ortaya ilk çıktık- larında az mı alaya yol açtılar? Ama onlar bundan istifade etmesini bildi- ler, adlarını Yusuf Ziya Ortaçların, Orhan Seyfilerin kulağına bile sok- tular. Şimdiki şairlerimiz ise birbir- lerini dahi tanımaz durumdadırlar. Bunda şairlerimizin "anlamsız"a ka- çışının büyük rolü vardı;.. Eloğlu da bunlardan biridir. İşte meselâ, "Horoz- dan Korkan Oğlan"dan bir şiir: "Zım- para". Öyle ki, mısra örgüleri arasın- da şairin gerçekten usta bir kişi oldu- gunu hissediyor, ama anlamı bir tür- lü yakalayamadığınız için, şiiri (o so- nuna kadar okuduktan sonra, "adam sen de.." deyip peşini koyveriyorsu- nuz: "Minicik kurtların üşüştüğü mer- mere - Kanı damlıyor bir kıvırcık ku- -unun - Anladık, kişi hep ekmekle olmuyor - Ama bu çiğ gösteri ne?- Seni bir ölek sarmalıyor diriğin esi -Kendini rakılasan da bu rakılama- rın da- Ağlak bir duyunun özünde -Bakıyorsun en gülümser gözyaşın- Fitilleyen kim şu ölü gaz lambala- rı - Yöremde yarınımda sensizliği tü- reten - Bir önümde kaypak, basamak- sız merdiven - En sapa kuzeyimde Sirkeci hisarları - Diyelim bu hiçyere kopuşma da gerekli - Şu yaymaya- sıl baharlar da güzeldir - Hadi kırk bu yünü, tara eğir . Elin değdikçe ör dilediğini . Geldiğimde gene arı gene sonsuz - Yıllardır kulaçladığım bu u - Ben seni çoktan sevdim - Leble- biyi-tuzlu leblebi yapan tuzu." Şiiri, ilgisizlikten kurtarmanın yo- lu bulunmayacak mı acaba