temiz- motor temelin kurulması, toprağın lenmesi zaman almış, fakat harekete geçtikten sonra o ilerleme hızlanmıştır. - Meselâ bu vasatinin gerçekleştiği on yılın onuncusunda yatırım tutarı 240 milyar lirettir. Teşkilât, elindeki paranın çarçur olmaması, bir yatırımın mutlaka başka yatırımlara da imkân verecek tarzda yapılmasına dikkat göstermiş- tir. Plân ve projeler o gözle tetkik olunmuş, mütehassıslar o sahalarda kullanılmıştır. Tabii bu inceleme, şim- di Teşkilâta bulunan kırtasiyecilik kabahatinin başlıca sebeplerinden bi- -idir. Bugüne kadar Teşkilât 1.296 milyar lirettik 161.252 projeyi lamıştır ve bunların hemen tamamı tatbike konmuştur. Düşünmek lâzım- dır ki bu, sâdece amme işleri ve ta- rım sahasındadır. Bunların tatbiki, 233 milyon iş gününe ihtiyaç ogös- termiştir. Teşkilâtın, Güneydeki işsiz- liği yenmek için sarfedilen gayretle - re yardımı böylece ortaya çıkmakta- dır. Elde edilen neticeler teşebbüse geçtiklerinde bu bölgenin' ne halde bulunduğunu anlamak için bir misal yeter. Bölge, 18.7 milyonun yaşadığı 2.638 topluluktan omüteşekkildir. 1950'de bunların sâdece 138 tanesin- de su vardır. Teşkilât, buraların her birinde gelecek 50 yılın ihtiyacını kar- şılayabilecek tesisat yapma gayesini gütmektedir ki bu 283 milyar lirete ihtiyaç gösteren bir iştir. Bugüne ka- dar 609 tesis yapılmış, 6.025 kilomet- relik boru döşenmiş, mecmu kapasi- tesi 900.882 metre küp olan 1120 rezervuar konulmuş, 5 milyon insanın oturduğu 1.115 topluluk suya kavuş- turulmuştur. Güney, yol bakımından da daha talihli değildir. Teşkilât 15 senede 15 bin kilometrelik yolun tamiri ve 3.500 kilometrelik yolun inşası zaruretiyle karşılaşmıştır. o On yılda 11.900 kilo- metrelik yol üzerinde tamir yapılmış, 1.175 kilometrelik yeni yol inşa olun- muştur. tarım, turizm ve diğer sahalardaki, başarılar da aşağı yuka- rı bu nisbetler dahilindedir. Yatırım- ların gelir bakımından neticesi, her bir sektör için uzun ve sıkıcı rakkam- ların verilmesine lüzum hissettirme- yecek açıklıktadır. Güney bölgeleri- nin net geliri 1951 ile 1959' arasında 1.948 milyar liretten 3.267 milyar li- rete yükselmiş, yani yüzde 67,7 nis- betinde bir gelişme göstermiştir. Lire- tin satın alma gücünde vukua gelen değişmeye rağmen bu, göz kamaştı- rıcı bir artıştır. Bu çapta bir gelişme, Güneyin bütün tarihinde mevcut de- ğildir. Üstelik, unutmamak lâzımdır 24 KALKINMA Bir çimento fabrikası çalışıyor Topraktan ki gelir yükselmesi asıl bundan sonra başlayacak, yatırımlar o meyvalarını verecektir, İlk on yıl, başlamış fakat bitirilmemiş yatırımlar devresidir. Sâdece o devrede Güneyde kullanı- lan traktörlerin miktarı dört, gübre miktarı ise üç misli artmıştır. Teknik bilgi yayılmış, mesleki gelişmeye önem verilmiştir. Sanayinin kullandı- ğı elektrik enerjisi, ilk on yılda bir misli çoğalmıştır. Kredi talebi yük- selmiş, istihlak satın alma gücü çoğalmıştır. i Ü 1950'ye nazaran iki misli fazla oto- büs işlemektedir. Buna rağmen ital- yanlar, istihlakin daha da çoğalması- nı arzulamaktadırlar. Zira hareket noktasında Güney o kadar fakir hal- deydi ki, istihlak asgari seviyede bu- lunuyordu ve insanlar ancak yaşaya- biliyorlardı. Tecrübenin bilançosu Teşkilât, yabancılar için, hele bu çe- şit bölgeleri bulunup ta onlara he- nüz el sürememiş olanlar bakımın- dan gıpta ve ibretle tetkik edilecek bir tecrübedir. İtalyanlar, gayretler- den tenkitlerini esirgemiyorlar. Baş- lıca kusur, kırtasiyeciliktir. Bunun yanında israf bir şikâyet konusudur. Daha az parayla, daha fazla zamanda daha iyi neticeler alınabileceği husu- su belirtiliyor. Tenkitlerin pek çoğu haklıdır ve doğrudur. Ancak, Teşkilâ- tın bir büyük kıymeti yardır. İtal- yanlar, bir memleketin geri kalmış bölgesini, bütün milletin hep birden, toplu gayretle ve hususi şartlar sağ- ' servet layarak kalkındırması gerektiği ger- çeğini gözler önüne sermişlerdir. Mil- letin kendisi böyle bir gayretle sarsıl- dı mı, dışardan yardım gelmekte ge- cikmemektedir. Bunun yanında ve belki bundan da kıymetlisi, iç serma- ye o bölgeye kısa zamanda teveccüh göstermekte ve devletin üzerindeki yüklerin çoğunu alarak yeni imkânlar yaratmaktadır.,. Yani, bir gelişme ça- ğı teşekkül etmektedir. Her şey gösteriyor. ki bizim "yol milletin, geri kalmış bir bölgesi için, ahlar, vahlar çekmesi, siyasi nutuk- lara onu konu etmesi o bölgeyi arpa boyu ileri götürmüyor. Yapılacak olan şey evvelâ karar vermek, ondan son- ra onun tatbikatına girişmektir. Ace- milik, tecrübesizlik, israf, kırtasiye- cilik.. Tutulan yol »üzerinde bunlar hep karşılaşılması mukadder alar. Ama mekanizma bir defa iş- lemeye başladı mı, hepsi geride ka- lıyor ve merhalenin sonunda dönüp- te geri bakıldığında sâdece parlak ba- şarılar göze çarpıyor. İçinde bulunduğumuz yıl turizme de daha çok açılmış olan İtalyanın güneyine gidenler, eğer oralara bun- dan oniki yıl önce yollan düşmüşse, bütün şartlan değişmiş, bütün sefa- leti, kaybolmuş, bütün dertleri tüken- miş bulmuyorlar. Buldukları, şebbüs ruhu. AKİS, 25 HAZİRAN 1962 yepyeni bir ruh: Te-