İKTİSADİ VE MALİ SAHADA İsmet Paşanın iş çevreleriyle yaptığı görüşmeler, piyasada "hissedilir bir ferahlık" yaratmıştır. İstanbul Tica- ret Odası, Sanayi Odası ve Ticaret Borsasının 'piyasa ile ilgili olarak yaptıkları tekliflerin, İnönü kabine- si tarafından dikkate alınması, vergi reformları, İcra İflâs (Kanununun tâdili, Maden Kredi Bankasının ih- dası tasarısı ve ithal okotalarındaki tıkanıklıkları önlemeye matuf tâdil- ler, Türkiyede iş piyasasını o saflara ve sıhhatli bir bünyeye kavuşturmuş- tur. Ancak yine oOsmanağaoğlunun ifade ettiği gibi, henüz nekahet dev- resini geçirmekte olan iş piyasasında, siyasi dalgalanmalar yeniden bazı ih- tilâtların dogmasına yol açmıştır. A. P. nin siyasi af konusundaki tutumu ile başlıyan gerginlik derhal tesirini göstermiş, yeniden birtakım huzursuz kıpırdanmalara sebep olmuştur. Hü- kümet buhranı, kapanmamış olan yaraya tuz biber ekmiştir. İşte, Beh- çet Osmanağaoğlunu bitirdiğimiz haf- tanın ortasında çarşamba günü acı ve hüzünlü bir konuşma yapmaya sevkeden âmil de bu olmuş ve genç başkan, siyasi parti liderlerinin "me- suliyet duyguları"na hitap etmek mecburiyetinde kalmıştır. Özlenen şey: İstikrar! Buna karşılık, piyasadaki bu durum, altın fiyatlarında pek büyük o bu* icra etmemi da büyük bir dalgalanma tevlid et- memesini, "iktisat dışı" bir takım sebeplerde aramak lazım geldiğinde, bu işten anlıyan herkes müttefiktir. Zira, mevzuatımıza göre, Türkiyeye alfan ithali yasaktır. Buna rağmen, gayrımeşru yollardan Türkiyeye ka- çak olarak alfan ihtal edilmekte ve bu altınlar, altın piyasasındaki "ar- Zz"ı arttırdığından fiyatlar yükselme- mektedir. Tabii bu arada, altın fiyat- larının yükselmemesinde önemli bir başka sebep de mevcuttur ki, o da, iş adamlarının paraya olan ihtiyaç- larıdır. Bu ihtiyaç, elde mevcut al- tının alfan piyasasına sürülmesi ode- mek olduğundan, alfan hacmi art- makta ve fiyatlar, düşmektedir. Ta- biatıyla, altın fiyatlarındaki Oküçük iniş - çıkışların gerçek sebebini bul- mak kolay değildir ve esasen buna lüzum da yoktur. Ancak kabine buh- ranı dolayısiyle ve İnönünün kabineyi kuramıyacağını oOGürsele bildirdiği gün, altın fiyatları 99.75 kuruşa düş- müş, fakat haftanın sonunda 100.40 kuruş ile 100.60 kuruş arasında kü- çük sıçramalar göstermiştir. Bu, nor- mal bir "borsa dalgalanmasından başka bir şey değildir. 26 Muhakkak olan bir şey varsa O da, piyasadaki sıkıntının, olduğundan bir hayli mübalâğalı bir şekilde akset- tirildiğidir. Sokaktaki adamın ve kü- çük iş sahiplerinin ağızlarına sakız olmuş "piyasanın durumu feci" slo- ganı, çok bilmiş çayhane iktisatçıla- rının bir peşin hükmünden ibarettir. Nitekim, Behçet Osmanağaoğlu, ken- disiyle konuşan İstanbuldaki AKİS muhabirine durumun "son derece mübalâğalı" bir şekilde aksettirildi- ğini söylemekten çekinmemiştir. Os- manağaoğlu, "her gün yüzlerce tüc- carın iflâs ettiği;' yolundaki sözlerin, hakikatle hiçbir ilgisi bulunmadığın ifade etmiştir. Nitekim, İstanbul Ti- caret Odasının itinalı istatistiklerine göre, son alfa ay içinde İstanbulda sâdece 28 tüccar iflâs etmiş bulun- maktadır. Bu da, Osmanağaoğlunun deyimiyle 50 bini aşkın iş adamının bulunduğu İstanbulda "devede ku- lak" mesabesinde kalmaktadır. Bununla beraber, İstanbul Ticaret Odası Başkanı, basın toplantısında a* çıkladığı hususları tekrar etmekten de geri kalmamıştır. Muhakkak olan "ancak müstakar, belirli ve ne yol tu- tacağını bilen bir hükümetin, piya- sanın normal işleyişini kısa da sağlıyabileceği"dir. Aksi iç politika çekişmeleri devam ettiği ve hükümet kurulamadığı takdirde, iş çevrelerindeki tıkanıklığın devam etmesi mukadderdir ve bu, Türkiye- nin gelişme ve iktisadi kalkınma yo- lundaki gayretlerinin, bir arpa boyu dahi ileriye gidememesi demektir. Şu anda her şey göstermektedir ki piya- sa ölmemiştir, her an canlanma istida- dını bünyesinde muhafaza etmektedir. İş, politikacıların huzuru getirmesin- dedir. AKİS, 25 HAZİRAN 1962