KİTAPLAR Kâinatın Yaratılışı (George Gamowun dünyanın oluşu ile ilgili The Greation of the Üniver- sele adlı a türkçeye çeviren O. Toygar oOAkm Güzel | İstanbul Matbaası Yayınlar "Ankara 1961, 157 sayfa 10 TL.). Günümüzün meselesi belli: Af Dün- yanın 'meselesi de belli: Feza ya- rışını kazanmak! Biz evliyalar (o ye- tiştiriyoruz, başkaları feza fatihleri. İ âhâna benzerlik içinde O. Toygar Akman adlı bir vatandaşımız da kalkmış, Batının bir ünlü profe- sörünün ilim dünyası ile ilgili bir e- serini dilimize çevirmiş. Anlaşılan Akmanın aftan, koalisyondan falan hiç haberi yok. mow'un eseri için Washington Post "eazelesi şöyle demektedir: "Ga mow, okuyucunun merak ve tecessü- sünü giderecek şekilde yazmakta... Okuyucu ondan çok şey almaktadır. Eğer bu tarz bir ilim çalışmasından hoşlanıyorsanız ve şayet, onun en gü- zel bir örneğini görmek arzusunda iseniz, bu kitap sizi bol bol doyura- caktır.." Gamow'un kitabı dünyanın oluşu- nu anlatmaktadır. Yazarın daha bu tipten bir hayli eseri vardır. Modern ilmin verilerini basit bir dille halka anlatmaya çalışmaktadır. Her ne ka- dar kitabın başına ve sonuna ekle- nen notlar ve tavsiye yazıları, oku- yucuya, ilmi gerçeklerin kitapta pek basit bir dille anlatıldığını söylüyor- sa da, işin aslı hiç de öyle değildir. olarak kendi ölçüsünü ele almıştır, ya da eseri dilimize çeviren Toygar Ak- man Gamow'un fizikçi dilini tercü- me sırasında mümkün olduğu kadar anlaşılmaz hale getirmiştir. Bunu kestirmek oldukça zordur. Kabahat kimdedir?. Reklâmlarında çok . ko- lay anlaşılır olduğu ileri sürülen o e- ser, tüm olarak ortaya çıktığında ne- den çetrefil bir bilmeceye benzemek- tedir? İnsan ister istemez, pek bü- yük bir fizik alimi olarak takdim e- dilen kitabın yazarına kabahat bul- maktan çekiniyor. O halde kabahat, çevirendedir. Üstelik bu hususta, el- de bir başka karine daha var. gar Akman aynı zamanda Ankara Radyosunun oOmeşhur dinlenilmez, programlarından, odinlense Mi maz programlarından birin Mo- dern İlimde Gelişmeler MEDEL MN da hazırlayıcısıdır. Bu tip kitaplar- dan faydalanarak Ankara (Radyosu okuyucularına modern ilimdeki oge- el anlatmaktadır. Anlattığı i- n de kimse birşey anlayamamakta- En Toygar Akman bu işleri iyi bil- miyor mu, Mutlaka iyi biliyor. İyi biliyor ama, anlaşılan, seviyeyi tut- turamıyor. Herkesi de modern ilim- ler konusunda kendisi kadar bilgili saydığı için, sâdece kendi kendisine hitap ediyor. Bunu, Ankara Radyo- sunun pek çok programı ğ sinin Modern ilimde Gelişmeler saa- tinde de aynı huşunetle kapatılmasın- dan anlamak mümkündür. George Gamow'un kitabı için de durum aynıdır. Bizim, kulakları sâ- dece af, sâdece koalisyon, sâdece sen - ben kavgaları ile dolmuş va- tandaşlarımız için Gamow'un kitabı bir cebir kitabından pek farklı ode- ğildir. Gebir kitaplarının ise ne kadar cazip olduğu malümdur. Şayet cakalı kapağına, hayli te- miz ve itinalı baskısına ve oldukça tuzlu fiyatına bakıp da "Kainatın Yaratılışı" adlı kitabı satın alırsa- nız, sizlere sabır tavsiye ' etmekten başka yapacak birşey yok demek- Yerma (Federico Garcia Lorcanın üç perdelik oyunu, çeviren İlhan Berk, Varlık yayınları 887, Varlık Tiyatro serisi 8, İstanbul Ekin Basımevi Ni- san 1968, 58 sayfa iki lira) Ünlü İspanyol şairi Garcia- Lorca'nın pek basit bir tem üzerine kurul- muş bu üç perdelik oyunu İlhan Berk tarafından oldukça başarılı bir şe- kilde dilimize aktarılmıştır. Oyunun konusu sudur: Jean ve Yerma bir karı (o kocanın, evliliklerinin o i- kinci yılı olduğu halde, çocukları ol- mamaktadır. Yerma adlı kadın, ço- cuğu olmamasından dolayı son derece kederli, son derece üzgündür. Kaba- İlâhi Armağan Abdülkadir Geylani Hz.nin en büyük tasavvuf eğeri Arapça aslından Abdülkadir Akçiçek dilimize (o çevirdi. I cift çıktı Fiatı 4 lira Rahmet Yayınları P. K. 23 Ankara —Tel: 106360 AKİS — 334 İlhan Berk Çeviriye diyecek yok hatin kocasında mı, yoksa kendisin- de mi olduğunu bir türlü kestire- memekte, bunun için de bunalıp dur- maktadır. Koca ise, çocuğu olmama- sından dolayı kendini işe güce, pa- ra kazanmaya vermiştir. Yerma, kocasına karşı karılık va- zifelerinden hiç birini aksatmamak- a, ama kocasına karşı aşırı bir 'ya- kınlık da hissetmemektedir. O artık bir uyurgezerdir. Victor adlı bir ço- cukluk arkadaşı onun için daha iç ürpertici bir insandır. Ne var ki Yerma namuslu bir kadındır ve koca- sını aldatmayı asla düşünmez. Ko- cası ise kendi kendini yemekte, ka- rısının kendisini aldattığını sanmak- tadır. İkisi de şüphe içindedir: Aca- ba kısır olan hangimiz? Net icede Jean itiraf eder ki kısır casının boğazmı sıkarak, ölmesine yo! açar. Oyunun özeti budur. Yunan tiyat- ro sanatının özelliklerinden de geniş ölçüde etkilenerek yazılmış olan o- yunda koroya ve tek seslere önemli roller düşmekte, oyun yer yer şiirler e süslenmektedir İlhan Berk, eren oyununu gerçekten akıcı, okunup söylenmesi kolay bir dille türkçeleştirmiştir. An- laşılan, Berk, son yıllarda kaybet- meğe bağladığı şairliğini, bağarılı çe- virilerle kapatmaya ola- cağa benzemektedir. Lorca'nın eseri, oyun olarak sahneye konduğunda na- sıl bir hava olacaktır? Daha da mâ- nalanıp, başarılı bir tiyatro oyunu o- larak seyircinin karşısına çıkabilecek midir? Bunu, okuyucu olarak kestir- mek zordur.