FEN larını görmemişti! Aradan geçen iki saatlik bekleme süresinde balık adamlarla gayet az konuştular. Çünkü Carpenter'e, gör- düklerini ve bildiklerini üssüne dön- meden önce kimseye açıklamaması yolunda kesin talimat verilmişti. Helikopter gelince, bir kanca ata- rak Carpenter'i kurtardı. Astronot kabineye girince ilk iş olarak bir ça- kı istedi. Bununla elbisesinin sağ a- yağında bir delik açarak, ayağım he- likopterin kapısından aşağı sarkıttı ve elbisesinin içine giren suları akıt- tı. Böylece, Cape Canaveral plajla- rında feza adamının sağ olarak geri dönmesi için binlerce kişinin yaptığı dualar kabul edilmiş oluyordu. Çok hata, çok tecrübe Büyük Türk Adalarında bir hafta- ya yakın bir sağlık ogözleminden sonra, bitirdiğimiz haftanın basında- ki pazar akşamı Cape Canaveral'e dönen Carpenter, yaptığı basın top- lantısında "birçok hatalar yaptığını, fakat çok şeyler öğrendiğini" bildir- Bu sözleri, gerçeği ifade et- Şimdiye kadar yapılan bü- tün feza yolculuklarından biraz fark- lı olarak, bu defa bazı aksamalar olmuştur. Ancak bunun sebeplerini Carpenter'in iyi yetiştirilmemiş olma- sına yükletmek de yanlıştır. Bilakis Carpenter iyi yetiştirilmiş bir astronot olduğundan, kendisine munzam bir takım görevler yükletil- miş ve bilhassa ilk yörünge pilotu John Glenh'in yolculuğundan edinilen tecrübelere göre daha geniş ölçüde kapsüle elle kumanda edebilmesi iste- İ yüzden Carpenter dolayısiyle o bazı karışık omanevralar yapmış olması muhtemeldir. İlerde yapılacak feza araçları için kullanılacak renklerin seçilmesine ya- rayan balon denemesi ayni zaman- da fezadaki akıntıların şiddetini gös- termesi, yönünden de faydalı olmuş- tur. Sonra kapsülün içersinde de bu- na benzer denemeler yapılmıştır. Me- selâ, bir bardağın içersindeki suyun çekim alanı olmadığı hâldeki, hare- ketleri incelenmiştir. Yine kapsülün kendi etrafında dönüşüne ait manev- raların daha sık ve çeşitli şekillerde yapılması denenmiştir Cafpeliter'in çabuak yorulmasının sebebi, kapsülün oksijen sisteminde- ki bir arızayla izah edilmektedir. Ok- sijen azlığına karşı bir yedek oksijen cihazının konulması tavsiye edilmek- kararlaştırılandan kilometre kadar uzakta oluşu da ü- zerinde önemle durulan ve sebebi a- raştınlan bir husus olmuştur. Üstelik Carpenter'in, inişe geçildiği andaki yerinin ve iniş açısının tamamen doğ- ru olduğuna, frenleme roketlerinin de zamanında ateşlendiğine dair be- yanı, bu işle uğraşan bilginleri obüs- bütün şaşırtmıştır! Candan karşılama Bu. kadar büyük- cefalara, katlanan, hizmet ve memleketine bağ- lılık hislerine örnek sayılabilecek o şe- kilde çalışan bu kahramanın karşıla- nışı da muazzam oldu. Pazar günü akşamı Cape Canaveral deneme üs- sü" civarındaki Kakao Sahili kasaba- sı 6 binden fazla sakininin sevinç âvâ- zeleriyle çınlıyordu. Zaten Carpen- ter'le karısı muhitlerinde de sevilen ve aranan, cana yakın kimselerdi. Ka- saba civarındaki Peyk moteli, akşam- lan, onların "tvist" dansım alkışla- John Glenn Yolu açtı yanlarla dolardı. Twist'te birbirine çok iyi uyan bu çift, şimdiden dört çocuk sahibidir. -Astronot Carpenter henüz 37 yaşındadır- Böylece çok se- vilen bu insanın bunca maceradan sonra yuvaya dönüşü özel bir hadise yarattı. boyunca uzanan moteller me- raklılarla dolup taştı. Bir bayan da sırtına kırmızı selofan bantlarla "Büyük Scott" yazdırmış ve sırtını güneşe vererek cildini okarartmıştı Bantları sökünce yaz yazıyı, arkasını astronota rerek gösterdi. Carpenter'e madalya verilmesi tö- reninin yapıldığı hangarda o televiz- yoncuların yaktığı düzinelerce opro- jektör yüzünden ısı 40 santigrat de- çevi- recenin üzerine çıkmıştı. Törende dü- zeni sağlamağa mahalli polis teşki- lâtı kâfi gelmedi. Milleti, bu fedakâr feza adamına şükran hislerini göste- riyordu. Mamafih denemenin, "bütün aksiliklere rağmen, başarıyla sonuç- lanması bütün dünyada yankılarını göstermekte gecikmedi. Hattâ Rus Astronotu Juri Gagarin bile ganda ziyareti yapmakta Tokyodan bir telgraf göndererek ra- kip arkadaşını tebrik etti. Saçlarınız... i dökülüyor mu? i ? Başınızda kepek ve , kaşını var mi? İ O halde: K PiloÇura SAÇLARINIZIN | SİGORTASIDIR. Axiş — amal