DÜNYADA OLUP BİTENLER davasını savunmak için silaha el at- mış, tecavüze geçmiş olmasıydı. Her şeyden evvel muhasematı durdurmak gerekiyordu. Diğer taraftan Birleşmiş-Milletler Genel Kurulundan çıkmış olan o sö- mürge aleyhtarı kararlar da ikinci derecede kalmıştı. Bunlar da bir te- cavüzü meşru kılamazdı. Hele Neh- runun bunun prestijini kur- tarmak ve dahilde yakın olan ime lere bir zaferin taravetile mek mülahazaları eş tabi atile du rulamaz, meselenin gizli saikleri oa- raştırılam mazdı. Güv enlik Konseyi bu gibi tesalarla ii olunacak yer değildi. Konsey, olayı objektif bir görüş- le ele almış ve her şeyden evvel ateş kesilmesi (o gerektiği o mülâhazasına başta yer vermiştir. Türkiye, Ameri- ka, İngiltere ve Fransa tarafından müştereken sunulan karar tasarısı da bu fikirden hareket etmiştir. Bu ta- sarıda 1) Ateş kesilmesi, 2) Tarafla- rın eski mevzilerine çekilmeleri, 3) Meseleye sulh yolu ile çare aranma- sı istenmektedir. Karar, çoğunluğu (o toplamıştır. Fakat Sovyet Rusyanın aleyhte ka- ran veto teşkil ettiğinden, tasan red- dedilmiş ve Güvenlik Konseyi hiç e karar almadan dağılmıştır. e Şimd Genel Kurula gidilebilecektir. Zaten Sovyet vetosundan az bir zaman sonra Portekiz sömürgeleri- nin teslim payrağı sektikleri haberi de gelmiştir Yeni Gine Hind kuvvetlerinin Portekiz sömür- gelerine karşı harekete geçmele- rinden 48 saat sonra Güney - Doğu Asya ve Pasifik dünyasında yeni bir tehdit narası ya Endo- nezya Cumhurbaşkanı Ahmet Sukar no, 100 bin kişilik bir halk ii Ö- nünde söylediği nutukla "İria B eni Gine-nin kurtuluş po için hazırlık emrini vermiş, "Endo- m bağımsı zlığını korumak ı Yeni Gineyi kurtarmak için cen sele hazır a de- miştir. Endon dünyanın bu kö- şesinde Hollandalıların » mülkü o- larak kalan ve senelerden beri iki memleket münasebetlerini bir çıkma- sa sokmuş bulunan Batı Yeni Gine- de müstakil bir "Papu" devleti kur- mak manevralarına gerekirse kuvve- te başvurarak karşı koyacak, Hol- landa tahrikleri bu minval üzere de- hususu Amerika Birleşik Devletleri Başkam Kennedy'ye de bildirmiştir ve Sukamonun Cakartada söylediği nutkun akabinde Batı Yeni Gine ha- va Sahası Endonezya uçakları tara- fından kontrol altına alınmış, Endo- 24 © Pandit Nehru o Silâhbaşı! nezya donanması Groenland ve A- vustralyadan sonra dünyanın üçün- cü derecede büyük adası olan, fakat pek az tanınan Yeni Gine sularında Ele başlamıştır. Papular adası Newyork'un nilyardeğ Valisi ve ge- ai seçimlerde gözde bir Başkan adayı olan Rockfell'er'in oğlu, geçen ay bu adada ilmi incelemeler yapar- ken kaybolduğu için, Yeni Gine adı gazetelerde birkaç kere görünmüş ve b u münasebetle birkaç kişiyi de okul yadigârı atlası , yeniden aç- büyük adanın Alman sömürgesi olan Şu kısmı ise, simdi oAvu siralyanın elindedir. Ada, Pasifikte, Avustralyanın o he- n kuzeyinde, batıdan doğuya doğ- ru iü Kelek, 2 bin 600 kilometre bo- yu ile yan gelip yatmış gibi bir man- zara göstermektedir. Batısında Mo- -uk adaları, doğusunda ise Salamon ve Yeni Hebridler bellibaşlı (| işaret noktalarım teşkil etmektedir. Endonezyanın, üzerinde hak iddia ettiği kısım, tepesinde kar ve buzul- lar eksik olmayan dağlar, daha aşa- gılarda ir üstüva iklimi, balta girmemiş ormanlar ve sökülmez ba- taklıklar ile 400 bin kilometre kare yüz ölçümlü Ur arazidir. Halkı Pa- pulardır. Bugün kırk yaşım aşmış o- lanların okul çağında, sosyoloji ki- taplarında devrimizin en iptidai top- lum şekli olarak okudukları Avust- ralya kabileleri aslında bu Papular- dan galattır. Lâkin, Allah kullarından hiç bici- li cehalet ve vahşet içinde bırakma- ya razı olmadığı için, işbu Papu kul- larının başına da gayet medeni ve şefkatli Hollandalılar (o göndermiştin Bugün Batı Yeni Ginede 5 bin kadar Hollandalı 1,5 milyon kadar Papuyu çalıştırarak, kereste, kopra ve petrol istihsal etmekte ve hariçten herhan- gi bir müdahaleye karşı ihtiyat ted- biri olarak Papuların hükümet kur- maya kararlı olduklarım ilân etmek- tedir. İhtilat tehlikesi A slında bugün Endonezyayı teşkil eden adalar gibi Yeni Gineyi de ilk bulanlar 15. asır keşif seyahatleri sırasında Portekizliler olmuştur. Fa- kat, eski tarihlerimizin tâbirile "Por- takal", Hindistan ve civarına öylesine meftun kalmıştır ki, sonunda Endo- ya ve Yeni Gine, Hollandalıların kısmetine düşmüştür. Hollandalılar bu bölgede sistemli "esir - işçilik"in ilk mucitleridir. Onun içindir ki, İ kinci Dünya Savaşında Endonezyalı- lar, Japon istilâsını âdeta bir kurtu- luş gibi karşılamışlar ve savaş so- nunda çekilen Japonlardan aldıkları silâhlara güvenerek derhal istiklâl ilân etmişlerdir. Ne var ki, bu fiili istiklâl Hollandalılar tarafından an- v 1949'da teslim edilmiş ve ni Gine meselesinin halli bir se- ne “sonraya ei İşte o gün bugün, Batı Yeni e konferanstan konferansa sürüklen mekte, Birleş- miş-Milletlerde beyhude müzakerele- re konu teşkil etmektedir. Portekizlilerin Hindistanda o son nevki ve mevzilerini kaybettikleri gün Mi b amonun “İrian Sa- vaşı" için ırlık e vermesi bir felsefi rik “zörüşünü akseit irmek- BU hali değildir. a Ene m rekir ki, Yem Gin eke kısm Avustralyada dır ve bu mleket a- da üzerindeki lm çok si- nirlenir gibi bir hal takınmaktadır. Yine kaale almak gerekir ki Avust- alya, Commonwealth üyesi oolmak- tan maada, US - Avustralya, Yeni Zelanda, Amerika - ve SEATO Güney Doğu Asya Paktının üyesi- dir. Buna karşılık komünist Çin, Endo- nezyayı desteklediğini ilân etmekte- dir. Bütün bunlar, küçük bir ihtimal le de olsa, ihtilâf doğurabilecek un- surlardır. Bunlar göze alınabilirdi. E- ger memleketinde "Güdümlü demok- i" tatbik etmekte olan Başkan landalılardan gördükleri ele aha iyisine mazhar olacakla- rından emin olunabilseydi!.. AKİS, 25 ARALIK 1961