Bir Mülakat Siyasi af bugünün işidir, çünkü... Aşağıda o okuyacağınız fikirler, affi uygun bulan bir gencin kaleminden çıkmıştır. Onun görüşüne göre, bu af lafını ortadan kinlerinin suçlulukları konusunda bir reddüde sahip değildir. Af, sadece bağışla- a hürriyetlerinden mahrum emi halde toplum hayatına döneceklerdir. Bu görü- şün, maksatlı DE ar görüşlerinden ne büyük fark var, değil m va Mm a ln ki, af konusu ülkemi aralı sı değildir. Az gelişmiş ülke olmam malini acısı cı. greklerimizi doldururken Türk aydınları hâlâ öze yeni bir şey katmayan sudan tar- tışmalarla zaman kaybetmeye devam ediyorlar. Ulu- sumuzun büyük çoğunluğu henüz insanca yaşama şart- larına kavuşmamış, ulusal gelirimiz en ilkel ülkelerle ya şlaştırıMcak kadar az, Olamazyazma oranı düşük. Bunlar ve bunlara benzer binlerce sorun çözülmeyi beklerken, af gibi şekli bir konuyu politikanın 1 numa- ralı sorunu haline getirmek hatalı bir gidiş olur. Ama maalesef, bu belki beşinci, altıncı derecedeki sorun lüzumsuz inatlar, küçük besaplar yüzünden bizi şim- diki çıkmaza götürmüştü Binlerce yurt sorunu dururken, affı, tartışılan, birinci sorun olmaktan çıkarmalıyız. Bazı politikacı lam ve basının bizi getirdikleri çıkmaz yolun tek çı- kış mem hesaplı bir affın gerçekleştirilmesidir. Af, oyuna hatalı sunulmaktadır. Aslında af, bir por rayı "sarma, bir karşılıklı anlaşmadır. Basınımızın sun: duğu gibi, ulusu ikiye ayırma, kardeşi kardeşe karş getirme değildir. Bugün, mademki mesele 1 numaralı ploblem olarak kamu oyuna sunulmuştur, artık olay- lara bir başka açıdan bakmalıyız. Geçmiş devrin acı- sını en çok çekmiş insanlar olarak yıllarca onlara kar- şı olduk. Basını ile Gençliği ile, Ordusu ile Türk ulu- su, kendinden bekleneni yerine getirdi. Görevini yeri ne getirmiş insanların rahatlığı içinde şimdi duygu sal olmağa çek yatkınız. Ama bugün, geçmiş acıları unutmak, olaylara duygusal değil, akli bir açıdan bak- mak gerekmektedir. Biz, Kayseriye bir Kabe gözüyle akıp, ondan çâre arayanlara karşı olduğumuz kadar "af verilemez" deyip âdeta bir intikam bayrağı altın da toplananlara da karşıyız. Mesele kökünden > politik hayatımız olumlu konulara kavuşmalı ” Bizler, on yıllık devrin sorumlu kişilerini Yassı - daki günlerde cereyan eden olaylar bunun en açık işa- retidir. Belki toplumsal etkiler, belki karakterlerinin yeteri kadar dürüst olmayışı oi arih Önünde ve vicdanlarda mahkum etti. Düşük idarenin luğunu savunacak hiçbir Türk Genci tasavvur miyorum. Bir tashih-i karar değil, bir af söz konusu- AKİS. 26 ARALIK 1961 dur. Haklı insanların dâvayı kazandıktan sonra haksız- ları bağışlaması köklü bir Türk geleneğidir. Biz, sa- dece bu ğe uymayı savunuyoruz. Biz, intikam duygularının artık odinmesini, Türk emokrasisinin olumlu bir Sü girmesini istiyoruz. Doğuda açlıktan kırılan yurttaşlarımız köylerini, kasabalarını o bırakı, göç etmek zorunda kalırlarken, rahat koltuklarımızda siyasi dedikodularla vakit geçirmeyi bırakalım ve bir- biri iyi niyetle, ön yargılardan uzak olarak din- leyelim. Bugün işbaşında bulunan koalisyon hükümeti. zararlı sonuçları in in. statüdedir. Sayın İsmet İnönün ğu pres- tije koalisyon hükümetinin bu Eml ZN da an kurtulmanın güç olmadığı ortaya çıkacaktır. Yalnız, bu ri onların Türk siyasi hayatında yeniden söz sahibi olmalarını gerektirmez. Türk poli- tikasının artık "siyasi mevta'lara tahammülü yoktur. Dikkat edilmesi gereken nokta, affın bir mükâfat de- gil, bir bağışlama olduğudur. Zamanı iyi seçilecek, sonuçları iyi hesaplanacak bir af-siyasi haklar veril- memek şartıyla-, huzursuzluk değil, huzur getirecek- tir. Böylece bu konu, partilerin bir kozu olmaktan çı- kacak PONE hayatımızdaki tedirginlik ortadan kal- kacaktır Varol Sezen Siyasal Bilgiler Fakültesi son sınıf öğrencisi ve T. T. P. Gençlik kolu üyesi