YURTTA OLUP BİTENLER leceK yüreklere sükün ve huzur gele- cek, ondan sonra yaralar şefkatle ve insanlık duyguları içinde sarıla- caktı. O işin, daha kurulmamış hu- zuru büsbütün imkansız hale getire- cek bir sırada olup bittilerle günün gayretleri desteklemeyecekti, semeyecekti, tutmayacaktı, İnönünün Bakan arkadaşlarına okuduğu metin- den çıkan mâna suydu: İyi seçilme- miş bir zamanda, olup bitti tarzında şu veya bu milletvekili, şu veya bu milletvekili topluluğu tarafından Meclise e i bir teklif, karşı- sında Hükümeti de bulacaktı! Zira Hükümet Oyun Ooynamıyordu ve memleketin bir derdi alâka bekliyor- zamanı geldiğinde, destek- lemek te değil, teklifin kendisi Hükü- lerin nabzına (Kabinenin koyacağı teşhis tâyin edecekti İnönü, başkanlık ettiği C. H. P. Mec- lisi toplantılarında arkadaşlarına ay m görüşü açıkladı. Cevap, Bakanların tam tasvibini kazandı. Hükümetin görüşü işin ba- şından beri bundan başka bir şey de- ğildi. Bu akıl, izan ve tabii insanlık yoluydu. Bir gün sonra İnönü baş- kanlık ettiği C.H.P. Meclisi toplan- tılarında arkadaşlarına aynı görüşü açıkladı. Pazartesi günü, yazılı cevaptan sonra Ertuğrul Akça şüphesiz söz alacak ve konuşacaktır, İnönü, gere- kirse ona da, İrticalen mukabele e- decek ve böylece millete sesini günün bütün konuları üzerinde (duyurmuş olacaktır. Acele iş ve şeytan Bir haftaönce, A. P.veY.T. P. i- çinde bilhassa koalisyonu torpil- lemek gayesi taşıyanların kopardık- ları kuru gürültüyle bu iki Gruba intikal eden af meselesi, bitirdiğimiz hafta içinde birden, bambaşka ma- hiyet aldı. Bir İktidar Grubu olan ve bir İktidar Grubu gibi davranması şart bulunan A. P. Grubu kendini bu suni havaya kaptırmak hafifliğini gösterince memlekette tepkiler, hem de en sert şekilde su üstüne çıkıver- di. Halbuki A.. P. Grubu bu hatayı işlemeseydi ve C. H Grubunun bitirdiğimiz hafta sonunda (yaptığı ibi af işini “günün meselesi değil dir" diye gündeminden çıkarıversey- di sular hiç dalgalanmayacaktı o ve ıstırapların tedavisi günü bir merha- le gerilemeyecekti. Ama böyle yapıl- mayıp ta komisyonlar kurulunca ve sanki bir şeyler olacakmış gibi O ha- va yaratılınca ilk tepki gençlerden geldi (Bk. AKİS -Sayı : 390) Bu 2 tepkiyi, bitirdiğimiz hafta Türk Si- lâhlı Kuvvetlerinin, üstü pek az ka- palı tepkisi takip etti. Türk Silahlı Kuvvetleri, (bütün şamataya rağmen bizzat vaziyet al- mamayı doğru buldu, Ordu, bütünüy- le, şu anda politikanın dışına çıkmış- tır Ve o durumunu sonuna, muhafazaya ciddi şekilde kararlıdır. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin bugünkü rolü, bazı kimselerin göstermek iste- diklerinin tam aksine, sivil idarenin devamım sağlamaktır. Ama, tıpkı Menderesin Meclisinden olduğu gibi İnönünün Meclisinden de millet tara- fından, memleketin sağlam kuvvet- leri tarafından asla kabul edilmeye- cek kararların çıkacağı söylentileri -ne boş endişe! - askerlerin en sağlam sinirlilerini odahi bir çâreye itti: İ- kinci ağızlardan, Orduya hakim ruh Köksal "Silâhlı haletini duyurmak, gaflet içinde bu- lunanlar varsa onları uyarmak! Türk Silâhlı o Kuvvetlerinin (o -gençlerden sonra sözcülüğünü- eski M. B. K. nin Orduca tutulan bir kaç üyesiyle biz- zat Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel yaptılar. Bunlardan birinciler (O umu- mi efkâra, ikincisi kapalı (kapılar arkasında parti liderlerinin basireti- ne hitap ettiler. Temaslar, demeçler Önce, duruma koyduğu teşhisi Baş- akan İnönü, koalisyon partneri partinin Genel Başkanı Gümüşpala- ya duyurdu. Mülakat İnönünün Mec- liste Başbakana ayrılan odasında ce- reyan etti. Haftanın başındaki pazar- tesi günü İnönünün davetiyle 9,15 de A. P. Genel Başkam Ragıp Gümüş- pala Başbakanlık odasına girdi ove saat 9.50 de sona eren sohbetten ne- -Yurdakuler- Kuvvetlerin Sesi” şeli bir şekilde çıktı. 35 dakikanın bilançosunu Gümüspala kapıda ken- disini karşılayan gazetecilere: "“— Karşılıklı iyiniyet orursa her . iyi olur" diyerek izah etti. Fa- kat bu temaslarla lame O gün Cumhurbaşkanlığı Genel Sekte- terliğinden Başkan Gürselin dört parti lideriyle görüşmek istediği par- ti Genel Merkezlerine bildirildi. An- cak Alican ve Bölükbaşının bulun- ması imkânsızdı. Zira iki lider. Kon- yaya, Mevlâna ihtifaline gitmişlerdi. Ayrıca Gürsel, Başbakan İnönüyü de davet ediyordu. Davet o sırada Mecliste bulunan Başbakan İnönüye iletildi. İnönü bu konuyla sn yakın ilgisi bulunan Ada- let Bakam Sahir Kurutluoğlunu ya- nına alarak Köşke çıktı. Mülakat 55 dakika sürdü Bu arada A. P. Genel Ataklı Başkanına saat 11 de Gürselin ken- disini bildirildi. Gürsel-İ- yan etti Gürsel- İnönü mülakatı iki devlet adamının af konusundaki fikir mutabakatıyla sona erdi. Baş- bakan İnönü Cumhurbaşkanı Gürsele af ile ilgili Hükümet programındaki pasajdan bahsetti ve Hükümet ola- rak bunun dışında hiç bir şey yapıl- mayacağını belirtti. Saat 11 de aynı satanda» Başkan Gürsel koalisyon Hükümetinin ikin- ci kanadı olan A. P. nin lideri Gü- müşpalayı kabul etti. Konu aynıydı. Cumhurbaşkanı Gürsel, Gümüşpala- ya af ile ilgili haberlerden bahsetti landırılıp budaklandırılması karşısın- AKİS, 25 ARALIK 1961