SİNEMA Filmler İkinci Liste Getirtici şirketlerin en yenisi olan, fakat birkaç yıl içinde, yarı res- miliği sebebiyle, ithal konusunda di- gerlerine karşılık daha geniş imti- yazlara sahip Emek Ltd. şirketi, işe tikin United Artists ile başlamıştır. United Artists'in Türkiye mümessi- lini almasından bir iki yıl sonra da Fitaş ile Columbia arasında çıkan küçük bir anlaşmazlık sonucundan faydalanarak Columbia ile de anlaş- mış ve kendine bağlamıştır. Emekçi- lerin öbür getirtici şirketlere olan tek üstünlügü -işin içine Emekli Sandığının da karışmasıyla-, alınan film bedellerinin transferinde önce» lik tanınması şeklidir' ki, yıllar yılı Merkez Bankasında uyanılmaz uy- kulara yatmış olan öbür getirtici şirketlere ait film bedellerinin trans- ferinde hiç bir ilerleme (o kaydetme- mesi, uzun bir süredir Hollywood ya- pıcılarını telâşa düşürmüştür. Bu te- lâş, giderek film alışverişinin kesil- mesine kadar vardırılmış ve bir ara yabancı şirketler alacaklarının trans feri yapılmadan Türkiyeye film ver- meyi bile reddetmişlerdir. Propagan- da gücünün varlığına iyiden iyiye inanmış bir kurum olan USIS'in ara- ya girmesiyle durum çarçabuk dü- zeltilmiş ve yine USIS'in kefaletiy- le, Hollywood şirketleri Türkiyeye film vermeyi kabul o etmişlerdir. E- mekçilerle ( işbirliğine (ovarmış olan United Artists, tabii bu Hollywood şirketleri arasında en kârlı çıkanıdır. Kolaylıkla transferi yapılan parası- nı muntazam almış, iş yaptığı Türk şirketi, ucuzlamasını beklemeden yıl- lık prodüksiyon listesinde neyi var, neyi yok hepsini satın almıştır. İşe ilk önce sinema salonuna sa- hip olmakla başlamak isteyen Emek- çilere, bu arada imar sebebiyle Bele- diyenin zorla boşalttırdığı ve kiracı- larının elinden yine zorla aldığı iki salon, Belediye - Emekli Sandığı an- laşması gereğince, verilmiştir. Bele- diyeden borçlarına karşılık alman bu iki sinema salonuna önceleri iyi şart- larla kiracı aranmış, fakat Emekli Sandığı kendi isteklerine uygun ni- telikte bir kiracı bulamamıştır. At- san atılmaz, satsan satılmaz örneği- nin bir eşini böylece başına sardıran Emekli Sandığı, salonları kendisi iş- letmeye karar vermiş, yüzde 90 E- mekli Sandığı, yüzde 10 da özel kişi- lerin katıldığı bir şirket kurarak iş- letmeyi üzerinden devretmiştir. ket kurulmuş, sinema salonları dev- redilmiştir ama, iş bununla elbette AKİS, 2 EKİM 1961 ki bitmemiştir. İki sinema salonu, yılın 62 haftasını dolduracak film- lerden yoksundurlar. Getirticilik ala- nında iş gören iki büyük şirketin -Fitaşçılar ve bir zamanların Lâleci- leri- İstanbul ve Anadoluda bir çeşit tekel haline getirdikleri, kendi mal- ları veya kiracılıklarım yaptıkları, hatırı sayılır oderecede çok sinema salonları vardır. Bu iki büyük getir- tici şirket, yeni yeni kıpırdanmaya başlayan yerli, filmcilikle «uyun al- tında ceryan eden bir çekişmeyi sür- dürmektedirler. Anadolu pazarı da yabancı filmlerle yerli filmlerin kı- yasıya vuruştukları bir savaş mey- danı haline getirilmiştir. Bu yüzden getirtici şirketler daha emin ve sağ- lam gördükleri İstanbul ve benzeri büyük şehirlere gözlerini dikmişler, birbiri arkasına salon sahibi olma yolunu tutmuşlardır. Bu durumda elinde sadece iki boş sinema sal»» nuyla yeni kurulmuş şirket -Emekçi- ler- ortada kalakalmışdır. Bir yıl kü- çük perakendecilerin ellerindekilerle durumu idare eden Emekçiler, hemen ertesi yıl United Artists'in pek ucuz- bir mümessili olan Star - Mondi- al'cilerle oanlaşarak getirtme işini üzerlerine almışlar ve böylece salon sahipliğinden getirticiliğe geçmişler- dir. Diğer getirtici şirketlere karşı- lık, daha az tüccar bu* zihniyet gü- den hu yeni LL yıllık gösterme listelerinde -bu en- aburcubur- dan çok, kaliteli filmlere daha geniş bir yer ayırmaktadır Bu listeye göre Emekçilerin 1961-62 yeni sinema mevsiminde Oo gösterilecek filmle* rinin sayısı otuzun üzerinde değildir. Ama bu otuz filmlik liste, meselâ Fi- taşın altmış filmi içine alan "birinci liste"sinden (Bk. AKİS, sayı: 377) çok daha yüksek sayıda iyi füme sa- hiptir ve Jules Dassin -"Never on Sunday - Pazarları Asla"-, Otto Pre- minger -"Exodus" vs "Anatomy of A Murder - Bir Cinayet Tahlili"- John Huston -"The Misfits - Uygun- suzlar" ve "The Unforgiven - Affe- dilmeyen"-, Fred Zinnemann -"The Nun's Story . İnsanlık Uğruna"-, J. Lee Thomson -"The Guns of Navaro- ne - Navarone Toplan"-, Frank Cap- -"A Holeinthe Head - Miami Mâ- ceraları"-, Anatole Litvak -"Goodbye Again - Bahm s'ı Sever misiniz?"-, Stanley Kramer -"Inherit the Wind Rüzgârın Mirası"-, John Ford -"The Horse Soldiers - Kahraman Süvari- ler"-, Carol Reed -"Our Man Hava- na - Havana Casusu"-, Claude Au- tand - Lara -"En cas de Malheur - Talihsiz Kız"-, Henri - George Clou- zot -"La Verite - Hakikat"-, Alex- andre Astruc -"Une Vie - Bir Ha- , Daniel Mann -"The Last Angry ges icen Seven - Yedi Si- John Wayne'in ilk mesi -"The Alamo - ri"- listenin hemen almaktadır. Bu usta işi filmlerin ya-; nısıra listede, meselâ bir Richard Ouine, bir Delmer Davis, bir Robert Rossen, bir Peter Olenville ve eşitle- ri de, tabii diğerlerinden daha geniş bir yer tutmaktadırlar. Birinci kategoriye giren filmlerin başında gelen ve Hollywood'da çalış- tığı sıralar filmleri yurdumuzda sü- rekli olarak gösterilen -"Brute For- ce - Vahşi Kuvvet", "The Naked City - New-York Esren" ve Thie- ves Highway - Cehennem Yolcuları" gibi- Jules Dassin'in Yunanistanda çevirdiği ve bas rollerinde Melina Mercouri ile kendisinin oynadığı "Ne- ver on Sunday - Pazarları Asla" Dassin'in filmografisinde orta kırat- ta filmleri arasında sayılabilecek bir niteliğe sahiptir. Dassin, bu filminde Atinalı küçük bir sokak kadınıma -bütün bir hafta sürten, fakat pazar günleri, tatil yapan- yaşama rastgele karşılaştığı aşk karşısında- ki davranışım anlatmaktadır Bu yıl iki filmi gözlere olan Otto Preminger'in birinci filmi "A- natomyof A Murder - Bir Cinayet Tahlili", geçen yılın listesinden bu yıla aktarılmıştır. Baş rollerinde Ja- mes Stewart, Ben Gazzara, Eve Ar- den ve Lee Remick'in oynadıkları "Bir Cinayet Tahlili", Preminger'in ikinci filmi, "Exodus"a göre daha ba- şarılı bir filmdir. Küçük bir Ameri- kan kasabasında karısına tecavüz €- dildiğini ileri sürerek birini öldüren genç bir teğmenin cinayet suçundan' dolayı yargılanmasında savunmasını üzerine alan avukatının olağanüstü mücadelesini konu edinen "Bir Cina- yet Tahlili" ile Preminger, 1960 yılı| Oscar'ına da aday gösterilmiştir. Preminger'in ikinci filmi "Exo- dus," İkinci Dünya Savaşından son- ra Filistinde yeni yahudi devletinin yıllanma acılı haslarında yer aynı adlı bir best-seller romanına dayanarak kalabalık bir oyuncu kad- 35