tarihlerde Sivasta selam götürüyo- 2) Gene aynı "Sizden İnönüye rum" demiş midir? ) A.P. nin kuruluşundan önce Gümüşpala, İzmirde, basın mensup- larına 'İleride o politikaya atılırsam, yerim büyük İnönünün partisinin afları olacak' demiş midir? 4) Gene o tarihlerde İstanbulda bir sohbette 'Eğer Cemal Paşa ve arkadaşları D.P. iktidarına kargı ha- rekete geçmeselerdi, 10 gün sonra bu isi ben yapacaktım"sözünü sarfetmiş midir eser, eline geçen beyannameyi sıkıntıyla katladı, cebine soktu. Ca- nının sıkıldığı belliydi. A.P. lideri ve yanındakiler, sorulan suallere cevap vermediler. Bunu bir gün sonra, Ay- dına bıraktılar. Aydın hem daha mü- sait, hem daha tesirli mıntıkaydı. Am gerek oBeşerin, gerek Gü- müşpalanın Aydındaki Oo konuşmala- rında beyannameye verilen cevap pek sudan oldu. Beşer, Genel Başkanları- nın o tarihte asker olduğunu ve poli- tikayla meşgul olmadığını belirtti. Gümüşpala ise, Yassıada kararlarına karşı direnmesinin hikâyesini anlata- rak, kendisini bu kalkanın arkasına gizledi. Daha fazla ileri de gideme- di. Bir kasabanın hikâyesi A.P. liderini, gezisinin ilk kısmında mesut eden tek yer, Aydının Söke kazası oldu. İlçe, saatin çok geç ol- masına rağmen Gümüşpalayı, nüfu- undan ümit edilmiyecek cesamette bir kalabalıkla karşıladı. Küçük meydanı on bine yakın Sökeli kapla mıştı. salon toplantısı yapılacaktı. pala salona güçlükle girdi. cek olay, polisin A.P. liderine yar dımını esirgememesi, nizamın temini için elinden geleni yapmasıydı.. Söke, 1957 seçimlerinde D.P. le- hine ancak 3-4 bin oy fark yapmaz bir ilçeydi. Bu derece ilgi hem idare , hem de kafiledekileri | şaşırt . Bir olay buradada A.P. ni henüz organize bir parti olmadığını ortaya koydu. Kapalı salonda Nuh Beşer konuşmuştu. Beşerin sözlerini bitirmesi üzerine, dinliyenler bağır- dılar: "— İsmini ey ismini söyleyi Aydın İl Lami mikrofonu eline aldı ve taleplere cevap verdi: "— Konuşan, Merkez adayları dan ve partinin kurucularından Nuh Beşerdir.." Beşer ogülümsedi. İl Başkanım kendisini tanımamasından dolayı sı- kılmıştı. Tekrar mikrofona gelerek hatayı düzeltti ve yerini Genel Baş- kana bıraktı. Konuşan AKİS, 2 EKİM 1961 Sökeden hareket eden A.P. kafi- lesi oKuşadasına gece yarısı vara- bildi. Kuşadası ilçesinde halk Gümüş- palayı, geç olmasına rağmen bekli- yordu. Pala Paşa konuşmağa yelten- di. Ancak, Kuşadası Savcısı duruma müdahale etti ve o saatte açık hava toplantısı yapılamıyacagını bildirdi. Gümüşpala itiraz etmedi. Tadsızlık beklenirken, A.P. başlı davranması İlk tur böylece sona ermişti. Paşa her şeye rağmen memnundu. İzmire geçti ve orada, il başkanıyla alâkalı tadsız olayla burun buruna geldi. Partiler Ağlayan nar, gülen ayva Hâdise, bitirdiğimiz e son- larında bir gün, A. P. nin Anka- radaki Genel Merkezinde deri Oo sabahki gazeteler partinin İzmir il başkanı Eminsucu General Mehmet Ali Aytaşın tevkif edildiğini büyült puntolarla in Çift yıl- dızlı emekli general bir gün önce, Aydın Yalçının meşhur "Altın De- vir" ine nazire olarak yumurtladı- ğı vecizeyi gazetecilere büyük bir ça- lımla ve "Bugün de söylerim, yarın da söylerim.." diye tekrarlamış, fa- kat ertesi akşam-Buca cezaevini boy- lamıştı. Genel Merkezdeki partili bu habe- ri bildiren bir gazeteyi A. P. yi mu- azaa ile suçlandıran C. K. M. P. or- YURTTA OLUP BİTENLER ganı gazetenin yanına koydu, sonra başını iki eli arasına alıp düşündü: Fanatik D, P. lilere bakılırsa, A. P. kendilerine ihanet etmiştir. Onun i- çin, bilhassa Egede basmaktadırlar istifayı. Halbuki bu sırada A. P. nin İzmir başkanı, Yuvarlak Masa taah- hüdüne riayetsizlikten kodesi oboy- lamaktadır. Ama, onun D.P. yi öven sözleri üzerine A. P. yi tutan az sa- yıda aydın partiden ayrılmakta, ken- dilerinin kuyruklarla bir arada bulu- namayacaklarını söylemektedirler. O istifalar önlenmeye çalışılırken, A. P. yi C.K. M. P. İsmet Paşayla muva- zaa halinde göstermeye çalışmakta, 1947'deki oyununu tekrarlamaktadır. Halbuki İstanbul gazetelerine bakı- lırsa, A, P. eski D. P. lilerin elinde- dir ve bunlar birbirlerine "Gözleri- me bak, ne demek istediğimi anlar- " sın" diye işaret çakmaktadırlar Haftanın sonundaki o gün, Anka- ralı A. P. li derin bir of çekti, son- ra kendi kendine mırıldandı: — Gel de, çık işin içinden.." Seçimlere iki hafta kala, A. P. halini hiç bir şey bu levhadan mi iyi gösteremezdi. İki camiden biri Genel oMerkezde ofların çekilmesine yol açan İzmir hâdisesi, cuma günü akşam üstü dramatik safhası- na ulaştı. O gün ortadan uzun boylu bir zat siyah cüppesinin yakalarım itina ile düzeltti ve ayağa kalkarak A. P. Genel Merkezi Yorgan kimin elinde kalacak 23