sum yoktu. Ancak, meselenin ifade tarzı işi biraz karıştırıyor, dinleyen- ler üzerinde bu dedikoduların C.H. P. liler tarafından çıkarıldığı ve se- çim sonucu ne olursa olsun, iktida- rın CHP. ye devredileceği söylenti- lerinin C.H.P. mensupları tarafından yayıldığı intibaı uyanıyordu. Anlaşı- lan, olayın bu şekilde aksetmesi, A. P. idarecilerinin arzusuydu. Kızgın yüzler A.P. Genel Başkanının Ege gezisi hayli mâceralı başladı. Gümüşpa- la ilk defa böyle bir ve çıkıyordu. Üstelik program yüklüydü. 52 il, 15 günde dolaşılacaktı. ın ace- miliği de bunlara eklenince, gezinin güçlüğü ortaya çıkıyordu. Nitekim program daha ilk merhalede aksadı ve Gümüşpalanın buna ziyadesiyle cam sıkıldı. Ne olursa olsun, A.P. li- deri eski bir askerdi ve disipline, ya- nındakilerin aksine, pek itibar edi- yordu nkaradan saat 9 a bü- yük gösterişe yola çıkıldı. A Ge- nel Başkanının otomobilini e mağa gelen pek çok partilinin ara- basının da katılmasıyla büyük bir konvoy teşkil edilmişti.İlk hedef Es- kişehirdi. Konvoy Eskişehir yoluna çıkmadan Ankarada büyük bir tur attı. Gümüşpala 1960 model siyah bir Chevrolet'ye binmişti. Önde otu- ruyordu. Arkada Nuri Beşer ve Ni- hat Su ile Son Havadisin bir muha- biri yer almıştı. Şehirden çıkarken partilüerle vedalaştılar. Polatlı yo- lunda ilk aksilik başgösterdi. Başka- nın otomobilinin lâstiği patladı. Gü- müşpala otomobilden inmiş, tamir a- re eliyesini sıkıntıyla Oo seyrediyordu. Birden, sürüsünün başında bir çoban gördü. Yanık yüzlü Anadolu çocu- guna doğru yürüdü. Çoban da kendi- sini görmüş ve tanımış olacak ki. Ge- nel Başkana doğru seğirtti, elini öp- tü ve terbiyelice durdu. Gümüşpala memnun olmuştu. Sordu: "— Hangi partidensin evlâdım ?" Çoban tereddüt etmeden cevap di: "— Ben Halk Partiliyim efen- Gümüşpala evvelâ iki saniye durakladı. siyerek: " sıkıntıyla bir Sonra gülüm- ün partilerin gayesi mem- leketin zam tem etmektir. Hepsi buna eyer. ln olur inşallah" dedi. Çoban da memnun olmuş görünü- yordu. Pala Paşanın yanından ağır adımlarla uzaklaştı. Gümüşpala tek- rar otomobilinin yanına dönmüştü. Bir şey söylemek ihtiyacından ola- cak, basın mensuplarına; AKİS, 2 EKİM 1961 El seni övmezse, sen öv kendini ! Ne iftihar verici satırlar: "A. P. listesinin gazeteciler bö- lümüne gelince, burada yer alan 18 gazetecinin çoğu meslek hal tercümeleriyle basın için iftihar vesilesi olmuş kimselerdi. İçle- rinde Gökhan Evliyaoğlu, Hâmi Tezkan gibi basın değerleri var- dı... Ha, nerede mi A bu satırlar ? Yok canım, ne mesda, ne Time'de. Açın, lahana yaprağını, ilk sayfanın üst oOköşesine (o bakın: "Düşünen Adam -İmtiyaz Sa- hibi ve Yazı İşleri Müdürü: Hâ- mi Tezkan- Umumi Neşriyat Gökhan o Evliyaağlu". Ah, o hikayedeki, kerameti kendinden oOmenkul şeyhin ku- lakları çınlasın. O bile bu işi da- ha akıllıca yapardı, yahu ! " — Bakın, biz iyi niyetliyiz. Ya- ni simdi, bu lastiği patlatan çiviyi Bölükbaşı koydu diyor muyum, C. P. liler yaptı diyor muyum ?" dedi. Etrafındakiler gülüştüler. Yola çıkıldıktan az sonra ümüşpalanın da yüzü güldü. Polatlılı A.P. liler bir otomobille Genel Başkanlarım karşı- lamağa gelmişlerdi. Pala Paşa oto- mobilini durdurdu, indi ve karşıla- yıcıların ellerini sıktı. Sonra, Polat- lıya uğraması için yapılan ricayı kır- madı. Polatlı İlçe binasının önüne gel diklerinde Gümüşpalanın gene yüzü asıldı. Partiden çıkan 7-8 kişiyle bir- kaç çocuktan başka gelişe itibar e- den olmamıştı. Otomobilden inmeden birer selâm verdi ve süratle yola de- vam edildi. Genel Başkan yavaş ya- vaş tecrübe sahibi oluyordu! Şöyle bir dolaşalım» Gümüşpalanın tecrübe arttırma ek- zersizleri bununla bitmedi. Pek az sonra Sivrihisar e varılacak ve Pala Paşa burada bir olaydan da- ha hisse kapacaktı. Sivrihisarlı idareciler ve Eskişe- hir A.P. adayları Genel Başkanlarım ilçenin dışında iki otomobille karşı- ladılar. Başkanı alıp doğruca bir kahveye götürdüler. Burada A.P.li- YURTTA OLUP BİTENLER ler kendisini bekliyorlardı. Bir poli- tikacının geldiğini duyanlar da koşu- şup gelmişlerdi. Kalabalık arttı. müşpala durumdan memnun, toplu- e birkaç kelimelik bir nutuk çek- Gezinin A.P. lilerle tanışmak için yapıldığından ve diğer partilerle dostluk okurulması Oo gerektiğinden bahsetti. Konuşmasını bitirdikten: sonra dışarı çıktı. İşte ne olduysa bu- rada oldu. Eskişehirli bir A.P. mil- letvekili adayı, Kalabalık kendisini Aday, bir müddet ceklerini belirtti. Gürküşpala am My adaya sordu — Neden geri döneceğiz?” am, bu tur biraz kalaba- Biraz gezinmeniz lâzım" " lık toplar. dedi. Gümüşpalanın yüzü değişti. Kız- dığı açıksa belli (oluyordu. Adama ters ters baktı ve aceleyle otomobili- ne yürüdü. Olayın devamı, Genel Başkam karşılamağa gelen Eskişe- hirli iki A.P. adayının otomobilinde cereyan etti. Biri Kemal Zeytinoğlu- nun akrabası olan adaylar kavgaya tutuştular. Bir müddet kabahati bir- birlerinin üzerine attılar. Sonra akıl- lan başlarına geldi ve Eskişehirde kalşılamanın bir fiyasko ile netice- lenmesinden telaşa kapıldılar. Oto- mobilin sağında oturanı: "— Mahvolduk azizim! Kimsenin haberi yok.. Ta kimse gelmezse ne olacak ?" dedi. Kötü kötü düşünmeğe başladılar. Gerçi İl Başkanına sıkısıkıya tem- bih etmişlerdi ama, gene de endişe- liydiler. Sonra, aynı gün Malatyada İnönü konuşacaktı. Her iki liderin işi aynı gün basma intikal e- dece Ekinin varoşlarına geldikleri zaman, yüzleri birazcık güldü. 20 »ta- dar otomobil Genel Başkam karşıla- mak üzere hazırdı. Bilerini çırptılar ve üzerlerinden büyük bir yük kalk- mış kimselerin neşesiyle bağırıp ça- gırmağa başladılar. A.P. Genel Başkanı, otomobil di- zisini görünce dayanamadı, araba- sından indi ve karşılayıcıların elle- rini sıktı. Tezahüratı zevkle seyret- ti. Tekrar otomobiline bindiğinde ha- yatından memnun görünüyordu. Şehre girilirken A.P. idarecileri arasında yeni bir tartışmadır başla- dı. Hangi yoldan gidilirse daha faz- la ilgi çekilir ve hangi yol daha uzun sürerdi ? Nihayet Şeker Fabrikası- nın önünden gitmeğe karar verdiler. Otomobil dizisi büyük gürültü ve te- zahüratla şehrin sokaklarına daldı. İl binasının önüne gelindiğinde, bina- 19