Azınlıkların Mecliste Temsili İçin Athenagoras Nisbi Temsil, İstanbulda bir mesele doğurmuş bulunuyor. Seçimlerin ekseriyet sistemiyle yapıldığı sırada olduğu gibi partiler gene liste- lerine azınlıklara mensup adaylar almışlar ve bunlara orta veya alt sı- ralarda yer vermişlerdir. Ancak, eski sistemde bir liste kazandı mı o listenin bütün mensupları Meclise adeta otomatik şekilde girerlerdi. Halbuki yeni usulde listelerin baş tarafındakiler milletvekili olacak, di- gerleri düşecektir. Azınlıklara mensup vatandaşlar A P. nin İstanbul listesinde ii Ti 23. sıraları işgale etmektedirler . P. listesindeki yerleri 16, sıralardır. CK.M.P. kendilerine 28 ve 25. sıraları vermiştir. Y. Ni n ii ise 9, 10 ve ll. sıralar azınlık adaylarınındır. Bu durumda bir gerçek ortaya çıkmaktadır: Meclise azınlık milletvekilleri ancak C. H. P. liste- sinden çıkıp gidebileceklerdir. P. nin İstanbulda milletvekilliklerin değil yarıdan fazlasını, ya- rısını dahi alması bahis konusu değildir. Hatta üçte bir nisbeti dahi pek iyimser A. P. tahminlerinin neticesidir. C. K. M. P. listelerinin 22 ve 25. sıralarım şanslı a için bir C. K. M. P. idarecisi olmak bile yetme- mektedir. Fuat Arna dahi, Gagarinin kulaklarını çınlatacak tarzda uçtur- duğu füzeye 20, sıranın altındakileri koymak cesaretini kendinde bula- mamıştır . P. ye gelince, eğer Meclisteki İstanbullu Y. T. P. millet- vekillerinin sayısı bir eldeki parmakların sayısını bulursa bütün ye- timler bayram edeceklerdir. Geriye, ciddi ümitli olarak sâdece C.H. P. nin 16, 17 ve 18. sıraları kalmaktadır En ihtiyattı tedbirler, İstanbulda C. H. P. ye milletvekilliklerinin yarıdan fazlasını tanımaktadır. Bu, azınlık milletvekülerini kazançlı kefeye dahil etmektedir. Eğer azınlıklar, kararlaştırdıkları gibi oylarını C. H. P. ye verirlerse temsilcilerini Meclise sokabileceklerdir. Aslına bakılırsa, şimdiye kadar C. H. P. dışı kuvvetleri, yani D. P. yi bir yandan hissi, diğer taraftan kendi cemaat menfaatlerini ilk plân- da bulundurarak tutmuş olan İstanbul azınlıkları bu defa daha realist davranmaktadırlar. Oylarını, Varlık Vergisi konusundaki pek eskimiş hikâyeye ve onu bir umacı diye gösterme yolundaki gayretlere rağmen bu seçimlerde C. H. P. ye verme kararlan çeşitti ciddi faktörlerin neti- cesidir. Azınlıklar, her şeyden önce arzuladıkları istikran ve iş haya- tındaki açılmayı ancak C. H. P.nin gerçekleştirebileceğini “sörmekte. dir. Böyle olunca, başka listelerin desteklenmesi kendi cemaat adayları- na da Meclisin yolunu kati şekilde kapatacağına göre Milletvekili seçim- lerinde azınlıkların C. H. P. yi destekleme kararlan adeta eksiksiz ve ittifak halinde tatbik edilecektir. Buda, C.H. P. nin bir başka şansını teşkil etmektedir. ZiraC.H. P. iktidarda, artık Varlık Vergisi İktidarı olmadığım İstanbullu bu vatan- daşlara ancak böyle ispat fırsatım bulabilecektir. 20 nın önünü 3-4 bin kişi doldurmuştu. Gümüşpalayı alkışlamağa başladılar., A.P. Genel Başkanı zorlukla binadan içeri sokuldu. Pencereden başını u- zatarak yaptığı konuşmayı sükünet- le dinleyen kalabalık, sözlerini biti- ren lideri usülen alkışladı ve dağıldı. Gümüşpala ilk defa bu kadar insanı bir arada gördüğünden, hayli heye- canlanmıştı. Memnun memnun gü- lümsüyordu. Hele sözlerinin sonunun alkışla bağlanması, A.P. li politika- cıyı son derece sevindirdi. Egeye yaklaştıkça.. Gümüşpala, büyük bir süratle ln meğe çalıştığı gezinin ortalar da, belki de ilk defa bir "siyasi" e rak omuzlar üzerinde taşındı. Kütah- ya, A.P. Genel Başkanım karşılama- ya iyi hazırlanmıştı. Şehrin girişinde 200 kadar A.P. li, Gümüşpalanın yo- lunu kesti. Ellerinde davullar, zurna- lar, dövizler vardı. A.P. lideri otomo- bilden indi. Elini öpmek isteyenler birbirleriyle iteleşmeğe Bu sırada, Gümüşpalanın başına ilk defa gelen ve pek hoşlandığı yüzün- den anlaşılan bir olay vuku buldu. U- fak tefek Genel Başkan birden ayak- larının yerden vr hissetti, İ- riyarı iki A.P. li, üşpalayı omuz- layıverdiler. Diğerleri de destekledi- ler. Pala Paşa bir müddet oralarda dolaştırıldı. e Şaşırmıştı. Durmadan gülümsüyordu, Etrafına şefkatle ba- kıyor, düşmemek için' sağa sola tu- tunuyordu. Sevimli bir hali vardı. Karşılayıcılar kısa bir süre sonra Gümüşpalayı yere indirdiler. Tekrar otomobiline binen Genel Başkan Kü- tahyaya doğru yola ll Şehre giriş, karşılayıcıların o teza a haşmetli olmadı. Kapalı salonda ko- nuşulacaktı. Salon tıklım tıklım dol- muştu. İçeri giremiyenler, Pala Pa- şanın konuşmasını hoporlörden tâkip ettiler. Eski D.P. liler üzüntülüydü- ler. Bunun sebebini soran bir basın BOSİEMDRE bir Kütahyalı: — Kütahyalı D.P. liler Mendere- si teslim ettikleri için üzgünler. Ken- dilerini suçlu hissediyorlar" dedi. Sonra, kırdığı potun farkına var- mış gibi aceleyle kalabalığın arasına katılıp gözden kayboldu Kütahyalılar gene şâşaayla uğurladılar. Buradan Afyo- na gidilecekti. Yeni politikacının key fi yerine gelmişti. Az da olsa, gördü- gü ilgi kendisini mütehassis ediyor- du. İlgiyle beraber Pala Paşanın ko- nuşmalarında da değişiklik (o haşladı. Şimdi daha cesur, daha atak, daha iktidar çantada keklikmiş gibi konu- şuyordu. Devenin âkibeti m yaklaştıkça yol kavşakla- ında, asfalta yalan köylerde en grup A.P. liler tarafından A.P. AKİS, 2 EKİM 1961