HAVACILIK Kazalar Korkunç bilânço Geride bıraktığımız haftanın sonla- rında, cuma günü, saatlerin 11'i gösterdiği sırada Yeşilköy Hava Ala- nından Ankaraya müteveccihen T.H. Y. na ait F-27 tipinde bir uçak kalk- tı. Uçak havalandıktan sonra, gözle- rini etraflarında gezdiren yolcular gülümsemekten kendilerini alamadı- lar. Kırk kişilik uçakta sâdece beş yolcu vardı! Halbuki önceleri ayni uçakta yer bulmak bile bir mesele olurdu. Dakikalar ilerleyip uçak tam yolunu aldığı sırada, kabin memuru elinde pasta servisiyle göründü. Beş kişilik yolcu kalabalığına pastalar, sandviçler, limonatalar ikram edildi. Doğrusu, yolculara rağbet pek faz- laydı. Yolcular, bu değişikliğin sebe- bini bulmağa çalıştılar. Anlaşılan, T. H.Y. teşkilâtı, son günlerde rağbeti hayli azalan uçak yolculuğunu daha câzip hale sokup, eski müşteri mik- tarını korumak için gayret sarfedi- yordu. Hikâye, evelki il sonların» da bir gün başladı. O gün, yâni cu- martesi günü canilerin 1849'u gös- terdiği sırada Lefkoşadan normal se- ferini yapmakta olan T.H.Y. na ait F-27 tipindeki TAY uçağı, Adana Hava Alanından kalktığında herşey normaldi. Çift motorla homurtusundan başka ses duyulmuyordu. Ortalık biraz ön- ce kararmıştı. Uçağın 25 yolcusunun çeşit çeşit isleri vardı. Bir an önce Ankarada olmak için uçak yalcilığu yapmayı uygun görmüşler Saatlerin 20'ye yaklaştığı sırada, yağmur bulutları arasından Ankara- nın ışıkları seçilmeye başladı. Birkaç dakika sonra Esenboğada olunacak- tı. Yolculardan bazıları, iniş hazırlık- larına bile başladılar. Fakat tam bu sırada, 28 kişinin kaderini tâyin ede- cek olan arıza vukubuldu ve sonun- da da oyununu oynadı. Esenboğaya iniş için mesaj verilmiş, müsaade a- lınmıştı. Pilot Kemal Tatarer, iniş hazırlıklarına girişmişti. Bir anda u- çağın sol motorunun çalışmadığı dik katini çekti. Yanındaki yedek pilotla birlikte son dakikada husule gelen bu şanssızlığı obertaraf etmek için çabalamaya başladı. Fakat onların, stop eden sol motorla meşgul olma- ları uçağın sevk ve idaresinin aksa- masına yol açtı. Tam o sırada Karan- lıktepeden geçiliyordu. Karanlıktepe, Esenboğa etrafındaki en yüksek te- pelerden birisidir. Birden şiddetli bir tarraka duyuldu. Olan olmuştu. TAY uçağı, 25 yolcusu ve 4 mürettebatiy- le birlikte oKaranlıktepeye çarpmış, paramparça olmuştu. Yağmur ince ince yağıyordu. Ertesi sabah uçağın düştüğü ye- rin bulunması ve bir anda etraftan duyulması, kaza mahallinin doluver- mesine sebep oldu. Yardım için yakın köylerden koşuşanlar, ölülerle karşı- laşıp hiçbir şey yapamamış olmanın acısı manzarayı tesbit için ellerinden geleni yapıyorlardı. o Saatlerin 10'a yaklaştığı sırada Ankara Savcısı ve Emniyet Müdürünün de bulunduğu heyet tarafından son tahkikat yapıl- dı ve ölülerin kaldırılması işine baş- landı. Bir ara Ulaştırma Bakanı Or- han Mersinli de kaza mahalline ge- lerek, ilgililerden son durum hakkın- da malümat aldı. Fakat, artık yapı- lacak birşey yoktu. Uçağın 4 kişilik mürettebatı ve 25 kişilik yolcusundan tek kurtulan, Kalafatoğluydu. Uçak mürettebatın- dan Kaptan Pilot Kemal Tatarer, Kaptan Pilot Mazlum Demren, Pilot Cevdet Dinçer ve Kabin Memuru Er- doğan Özsoy, kaybedilen havacıları- mız arasına vazife şehidi olarak ka- tıldılar. Yolcular arasında, Kıbrıstan gelmekte olan 12 de turist bulunu- yordu. Ölenlerin bir kısmı, geride bı raktığımız hafta sah günü, hazin bir törenle Hacıbayram Camiinden kal- dırıldı. Bir kısmı da T.H.Y. na ait bir uçakla İstanbula nakledildi. Uçağın düşüş sebepleri tahkik e- dilmektedir. İşte, bitirdiğimiz hafta içinde u- çak yolculuğuna rağbet edilmeyişi- nin sebebi bu acı olaydır. Eski bir feryat Kadın Gazetesi, polemik yapma- dan ve kendi dâvaları çerçevesi içinde onbeş yıldır yayınlanan bir dergi olarak bazı görüşler acısın- dan, ismi olan fakat cismi bulun- mayan bir dergi sanılabilir. Katı dolaylarında örneklerine rastlanan, yalnız abone servisi ile çalışma usulünü (ouygu- layan Kadın Gazetesi, yurdun her köşesindeki aboneleriyle (o dâvasını savunmaktadır. Cumhuriyetin ilânından sonra Atatürk devrimleri arasında ve o yüce varlığın desteği ile tesi gözönünde tutulursa, savunan derginin çektiği sıkıntı ve onu onbeş yıldır ara vermeden yayınlayanların fedakârlığı ölçüle- bilir. Şahsımdan bahsolunurken — işa- ret edilen tarihçeye gelince: "A. P. Kadıköy İlce-Başkanı, eski bir D. P. li olan Oruz" ifadesi kulla- nılmaktadır. Buna bir ilâve daha yapılması gerekir: İffet Halim O- ruz, kadınlara siyasi hak verildi- ginden itibaren C. H. F. mensubu idi. 1950 seçimlerine (o girilmeden kadın devrimleri dâvasını geri plânda bırakan C. H. P. den ayrıl- mıştır. Böylece 1953 yılına kadar bağımsız kaldım. Memleketimizde, İngiltere tarihinde okuduğumuz gi- bi, bağımsızların rol oynamadığını ve dâvama yararlı olamadığımı görerek D. P. nin bazı tasfiyeler yaptığı sırada bu partiye girdim. Bilindiği gibi, orada da kadınlık dâvası üzerindeki savunmam beni geri plânda bıraktı. Anlaşılıyor ki ben, Atatürk devrimleri içinde bir ömür harcadığım kadın devrimi ça- lışmalarımla inhiraflı yürüyenlerin arasında barınamıyorum. Acı haki- kat budur ama, ben usanmadan mücadeleme devam edeceğim. Fer- yadımın eski bir feryat olduğunu asıklarım. İffet Halim Onu Kadın Gazetesi Sahibi AKİS, 2 EKİM 1961