nunda bekleyen gazeteciler dışarı çı- kanlara "Ne sebeble verildi bu yemek" diye sorduklarında "Sâdece sohbet" diye cevap verildi. Hele Basın Yayın Umum Müdürü Altemur Kılıç eski meslekdaşlarına pek manalı bakıyor ve "Yani her yemek ille bir şey için mi verilir” demek istiyordu. Kılıç bir gazeteci ustalığıyla, — arkadaşlarına durumu izah etti ve yemeğin herhan- gi bir gayesi olmadığını sadece soh- bet edilerek hoşca vakit geçirmek için verildiğine inandırdı! Ne var ki gazeteciler seçimin ya- kın olduğunu ve Beyfendinin İstan- bul üzerinde ne kadar titizlikle dur- duğunu iyi biliyorlardı. Hatta biliyor- lardı ki zurum milletvekillerinden biri, Tarım Bakanı Nedim Ökmene seçmenlerinden bir grupla birlikte gittiğinde, Meclisin Mart ayı ortasın- da olağan üstü bir toplantı yapması- nın, beklendiğini ağzından kaçırmış ve seçmenlerine tatilden istifade ede- rek Erzuruma bu yüzden gelemedi- ğini söylemişti. Kaldı ki Başbakan İstanbula gel- meden bir gün evvel yapılan Kabine toplantısında da aynı mevzu konu- şulmuş ve Dış yardımlardan ümit ke- sileli beri piyasayı hiç değilse biraz ferahlatacak bazı tedbirlerin alınma- sı uygun bulunmuştu. Nitekim birkaç gün sonra, gazetelerin manşetlerini süsleyen ve gümrükte bekleyen malla- rın bir defaya mahsus olmak üzere çekilebileceğini bildiren haberler bu rivayetin sıhhatini teyid etti. Piyasa- ya bol mal arzedilecek ve vitrinlerde ateş pahası da olsa aranılanlar bulu- nabilecekti. Menderesin İstanbulda oldukça u- zun müddet kalacağı anlaşılıyordu. Menderesle beraber Gedikin de İstan- bulda bulunacağını kestirmek zor de- ğildi. Zira son günlerde İstanbul vali- sinin "“Fazla masraf oluyor" gerekçe- siyle bıraktığı yeşil şahane Cadillac müthiş İç İşleri bakanına tahsis edil- mişti.. Pazar günü Başbakan Menderes Sayın Cumhurbaşkanı Bayarı karşı- lamak üzere Park Otelden çıktı. Gü- nün diğer saatlerini hususi dairesinde bazı kimseleri kabulle geçirdi. Bun- ların arasında İktidarın pek çok ya- kınlarından Tercüman gazetesi sahibi ve maden işleriyle uğraşan Cemal Hünal da vardı. Hünal, Beyfendiyle birbuçuk saate yakın bir zaman ko- nuştu. Fenerbahçenin kongresi olması ve seçımlere katılmasına rağmen Mede- ye başkan seçilmiştir- uzun müddet Beyfendımn yanında kaldı. Bu defaki konuşmalar İstan- AKİS, 9 MART 1960 Medeni Berk Akıl yoldaşı bulun imarı üzerine olmadı. Namık Gedik ise kısa fasılalarla birkaç de- fa Başbakanla hususi dairesinde yal- nız ka Beyfendiye etrafındakiler işlerin iyi gittiğini söylüyorlardı. Beyfendi de işlerin iyi gidişinden memnundu. Eğer işlerin iyi gittiği Menderese birkaç defa daha söylenirse Beyfen- dinin seçime kati olarak karar ver- mesi beklenirdi. Hele müthiş İç İşleri Bakanının getirdiği haberlerden Men- deres pek memnundu. İstanbul teşki- latı seçime hazır vaziyetteydi. imdi sıra tamirdey- di. Istanbul fethedildikten sonra İz- mire geçmek ve İzmir kalesinden! dö- külen taşları yerlerine yerleştirmek lâzımdı. Bunu İzmir İl teşkilâtına bil- dirmek lazımdı. İzmir D.P. İl Merke- zine Beyfendinin Güney illerinden sonra Egeye geleceği ve İzmire uğ- rayarak birkaç gün kalacağı, hazır- lıklı olunması bildirildi. Geriye pürüz olarak bir tek D.P. grubu kalmaktadır. D.P. milletve- killerinden pek çoğu seçimlerin Ööne alınmasını istememekteydi. Bunun se- bebi oldukça basitti. Seçim bölgeleri- man zaman ugrayan D.P. li mil- letvekıllerı seçmenin durumunu bili- yorlardı. Biliyorlardı ki seçmen ar- tık bazı şeylere inanmamakta ve ya- kasına yapışan iktisadi — sıkıntıdan kendisini kurtaramamaktadır. İktida- rın başlarının etrafı toz pembe gör- meleri, seçimin muhakkak kazanıla— cağına inanmaları ve gru "Li- der meftunları"nın liderlerini destek- lemeleri bir şey ifade etmemektedir. OLUP BİTENLER C.H.P. Milletin nabzı H.P. nin Ankarada, Kızılaydaki çalımlı Genel Merkezinde, bu haf- tanın başından itibaren mütecessis olmayan gözlere dahi batacak dere- cede bir fevkalâdelik vardı. Giren ve çıkanların birkaç misli kalabalıklaş- ması, içerideki hummalı faaliyet, te- lâş ve heyecan, Genel Merkezi âdeta, umumi seçimlerin yakın — arifesinin havasına bürümüştü. Elinizde tuttuğunuz nüshanın bas- kıya verildiği sıralarda, Genel Merke- zin davetine icabet eden C.H.P. nin 67 İl Başkanı gizli toplantılarına de- vam ediyordu. Genel Merkezin üçün- cü katındaki Merkez İdare Kurulu- nun toplantılarını yaptığı ve tadilatla YURTTA genişletilmiş (L) şeklindeki büyük salonu dolduranlar arasında, riyaset makamını ışgal eden Genel Başkan dımcıları, Merkez İdare Kurulu üye- leri, C.H.P. Meclis Grubu Başkan Ve- killeri ve İdare Heyeti de bulunuyor- lardı. Perşembe gününe kadar deva- mı beklenen fasılasız çalışmaların a- na konusu hiç saklanmıyordu; mün- hasıran ve tahsisen yaklaşmış olan genel seçimlerdi. Bir küçük Kurultay mahiyetindeki İl Başkanları toplantı- sında usulen yapılan bir yoklama ve Genel Başkanın açılış konuşmasından sonra derhal sadede geçildi Merkez İdare Kurulunun İl Baş- kanlarından öğrenmek istediği bazı hususlar vardı. Daha önce hazırla- nan ve takriben 30 suali ihtiva eden bir sirküler, teksir ettirilerek İl Baş- kanlarına dağıtılmıştı.. Umumi mü- zâkerelere paralel olarak Merkez 1İ- dare Kurulu azaları kendi araların- da paylaştırdıkları İl Başkanları ile ayrıca teker teker temas ediyorlar, onlardan genel seçimler karşısında vilâyetlerinin durumu —hakkındaki takriben 30 sualin cevaplarını sinek- ten yağ çıkarırcasına temine çalışı- yorlardı. 67 İl Başkanının intibaların- dan, bütün milletin nabzını yoklama- ğa gayret sarfediyorlardı. Böylece, 3 günlük müzâkereler neticesinde, C. H.P. yurd çapındaki dev teşkilâtının talep, düşünce ve niyetleri 67 İl Baş- kanının ağzından Genel Merkeze du- yurulmuş olacaktı. Genel Merkezin direktif ve ilhamları da aynı kanal- dan teşkilâta aksettirilecekti. İ kanları, bu haftanın sonlarında, nel seçimlere hazırlanın!" talimatını tekrar almış vaziyette, kendilerinden daha emin, cesur ve iman tazelemiş olarak vazıfelerı başına — dönecekler- di. İl Başkanları toplantısında, gene genel seçimlerle ilgili olarak propa- ganda masraflarının finansmanı prob- 15