YURTTA OLUP BİTENLER D.P. İstanbul İl Merkezinde bir toplantı "İstanbul kazanılmalıdır!" D.P. Mesut tebessüm.. çen haftanın ortalarında bir gün, .P. İstanbul İl Merkezi binasının salonlarından birinde iki adam, du- varda asılı muhteşem fotoğrafa me- sut tebessümlerle bakıyor ve adeta tablonun önünden ayrılmak istemi- yorlardı. Fotoğraf Başbakan Mende- resin, Adana seyahatinde nutkunu dinliyenleri gösteriyordu ve C.H.P. li- lerin Güleki omuzları üzerine alarak alandan ayrılmasından evvel çekil- mişti. Kalabalık müthişti. D.P. İs- tanbul İl Merkezi tarafından bir hayli meblâğ ödenerek alınmış olan fotoğraf, salonun duvarını bir baş- tan, diğer başa kadar kaplamaktaydı. Mesut tebessümlü iki adamdan da- ha kısa boylu, dik yakalı gömleklisi mesut tebessümü dahi dudaklarında- ki Sumi e ze ibaret olan uzun boylus "Bu | resmi daha evvel de görmüş- tüm" dedi ve salonun ru doğru yürüdü. İki li Başbakan Mende- resle, e iş İç İşleri Baka- nı Nam Gedikten başkası değildi. Beyfendi ve İç İşleri Bakanı o erkenden Park Oteldeki dairelerinden AKİS, 9 MART 1960 çıkmışlar ve D.P. İl Merkezinin bir sigorta şirketinden ucuza kiralanan Tünel civarındaki binasına imar sa- halarını bile (gezmeden gelmişlerdi. Merkezde henüz kimse yoktu. Kendi- lerini sadece Basın sekreteriyle, e- mektar hademe karşılamıştı. Son günlerde muhteşem karşılamalara a- lışan Beyfendi bu ilgisizliğe bir hayli sinirlenmişti. Ama Allahtan duvarda- ki muhteşem tablo imdada yetişmiş ve İstanbul Demokratlarını kurtar- mıştı. Menderes yüzündeki mesut tebessümüyle salonda geziniyordu. Üzerinde kahverengi çok şık bir el- bise ve bu elbiseye son derece yakışan bordo renkli pahalı bir kravat vardı. Bu sırada Basın Sekreteri harıl harıl İl Idare kurulu azalarını arıyor ve Beyfendinin Merkezi ziyarete geldiği- ni bildiriyordu. Başbakan ve İç İşleri Bakanı bir müddet pencereden İstiklal caddesini seyrettiler daha sonra içeri- deki Başkanlık ve idare heyeti o- dasına geçtiler. Haberi alan İl İdare kurulu azaları telâşla gelmeğe başla- mışlardı. İl İdare Kurulu azalarından ilk gelen ateşli demokratlardan Meh- met Kuran oldu. Kurandan biraz son- ra Beyfendinin İl Merkezine gittiğini öğrenen Samet Ağaoğlu ve Emin Ka- lafat asansörden indiler. Beş-on daki- ka sonra başta Mükerrem Sarolun dünürü Şükran Tanca olduğu halde bütün heyet Merkeze akın etti. “İstanbul kazanılmalıdır.” yi salonunun lüks ve rahat koltuklarına yerleşen (| İstanbullu demokratlar, Beyfendinin ve İç İşleri Bakanının iştirakiyle müzakerelere başladılar. Başbakanın merak ettiği İstanbuldaki V.C. çalışmalarıydı. Ön- ce kendisine izahat verildi. Nurlu is- tikbalin hayranları, Demokrat ikti- darın icraatının meftunları her gün akın akın V.C. ye iltihak etmekteydi- ler. Bu gidişle İstanbulda bir e C.H.P. liye raslamak mümkün olm yacaktı. İl İdare kurulu çalışıyor ve elhamdülillah semeresini de görüyor- du. Beyfendi, o söylenenleri osükünetle dinledi. Yüzündeki mesut tebessüm kaybolmuştu. İzahat bittikten sonra çalışmaların neticesinde kaç ocak a- çıldığını ve kaydolunan aza sayısı- açılan ocak sayısının 130 olduğunu daha bir çoklarının da açılmak üzere bulunduğunu söylediler. Doğrusu V.C. ocağı açmak öyle uşaktan görüldüğü gibi kolay olmuyordu. Bir defa mas- 11