rafı çoktu Zira bir şahıs ikinci veya üçüncü ye kaydolununca fiatı artmaktaydı. Menderes, verilen bilgiden memnun olmadı, İki milyonluk koca İstanbul şehrınde 130 ocak, devede kulaktı. Üstelik Muhalefet İstanbulda çok faz la çalışıyordu. Bu bakımdan D.P. teş- kilâtının harekete getirilmesi ve İs- tanbulun muhakkak kazanılması lâ- zımdı. - Saat 12 de toplantı bittiğinde, D.P. İstanbul İl İdare kurulu azaları bir hayli terlemışlerdı kilât bu kadar titiz görmemişlerdi. İktida- rın başına ne olmuştu? Alt kademe- lerle bu derece meşgul olması neden ileri geliyordu? İl İdare kurulu aza- ları da anlamışlardı ki mesele ciddi- dir ve Beyfendi ciddi olarak endişe duymaktadır. eyfendi bu yüzdendir ki iki ideal arkadaşını İl İdare kurulunun çalış- malarıyla meşgul olmak üzere vazi- felendirdi. Samet Ağaoğlu ve Emin Kalafat İstanbul — teşkilâtının çalış- malarına nezaret edecekler ve İstan- bulu seçime hazırlıyacaklardı. Bey- fendinin iki ideal arkadaşı işe ciddi- yetle sarıldılar. Hele tahkikat öner- gelerinin müzakeresinden sonra bir hayli rahatlayan ve kendisine meşga- le arayan Ağaoğlu kollarını süratle sıvadı. Yeniden izahat aldı. Bazı şey- ler sordu. Durumu gözden geçirdi. Ağaoğlu işe o kadar kendini kaptır- dı ki saat 13 e doğru İl Merkezinden ayrılırken ateşli demokrat havanın soğuk olmasına rağmen paltosunu al- mayı bile unuttu. Kapıdan çıkarken paltosuz olduğunun farkına vardı ve uzun araştırmalardan sonra paltoyu bıraktığı yerde bularak sırtına geçir- di. Saat 15 de İstanbul İl İdare kurulu Kalafat, Ağaoğlunun ve Dr. Gedikin 1ştırakıyle tekrar toplanırken Mende- res Park Oteldeki ikinci Başbakan- lık binasında yalnız çalışıyordu. Bey- fendi bir karar arifesindeydi Kararı vermeden önce kendisini bu 1şe hazır- lıyordu. Karar: Seçimlerin öne alın- masıydı. Hedef olanlar.. Park Oteldeki hususi dairesinde Men— deresi düşündüren mesele büyü şehirlerde seçimin nasıl kazanılacagı meselesiydi. Küçük — ve milletvekili adedi az olan şehirlerde seçim nasılsa alınacak! alınmasa bile iktidarın el değiştirmesinde büyük rol oynamıya- caktı. Ama meselâ Bir İstanbul, Bir Adana, Bir Ankara, Bir İzmir böyle değildi. Buralarda seçimin muhakkak kazanılması gerekiyordu. — Beyfendi Adana ve Ankarada partisinin kuv- vetini biliyordu. C.H.P. kalesi halini AKİS, 9 MART 1960 Mümtaz Tarhan Gençleri idare edecek alan bu iki şehirde seçim kazanmak Amerikadan yardım almaktan çok daha zordu. Ama ne olursa olsun çık- mıyan candan ümit kesilmezdi. D.P. bu şehirlerde de kazanmak için çalış- malıydı. İktidar borazanı Zafer ve Havadis gazetelerinin manşetlerini iki gündür süsleyen görülmemiş kal- kınma hamlelerimizin Ankara vilâyeti hudutlarını aşmaması bunun için değil miydi? Ankarada havagazı olmayan tek ev kalmıyacaktı. Sonra Ankaralı- lar birkaç sene içerisinde ev sahibi olacaklar ve şehirde evsiz kimse kal- mıyacaktı. Bütün bunlar nedendi? Bütün bu gayretler niyeydi? Ankara seçmeni artık bu defa D.P. ye rey vermeli, D.P. iktidarı -Başbakan se- çimleri kazanacağına az da olsa hâlâ inanmaktadır- başşehirde kendisini yalnız hissetmemeliydi. Ne var ki Beyfendi İstanbulda se- çimlerin kazanılmasını bu iki şehir- den de ehemmiyetli buluyordu. Bir kere İstanbulda D.P. geride bıraktı- ğımız seçimleri almıştı. Gerçi fark öyle büyük bir rakam değildi ama hiç değilse seçım kazanılmıştı Öyleyse İstanbulun üzerine eğilmek lâzımdı. İmar nurlu istikbal, yükselecek ma- mureler tekerlemeleri bir seçimi ka- zandırmak için kâfi — şeyler değildi. Beyfendi C.H.P. nin İstanbulda na- sıl çeliştiğini görüyordu. Hele tatil- den istifade ederek 100 kadar millet- vekilinin İstanbula geleceği ve halk- la temas edeceği haberi Menderesin keyfini adamakıllı kaçırmıştı. YURTTA OLUP BİTENLER Tehir edilen seyahat... İâte bu sebeptendir ki geçen haftanın rtasında Gaziantepli demokratlar fena halde üzüldüler ve sinirlendiler Günlerdir hazırlanmakta ve Başbaka- nın karşılanması için lâzım olan her şey yapılmaktaydı. Köylere haber mi salınmamıştı? Civar vilâyetlerden ge- tirilecek halk kitleleri için — tertibat mı alınmamıştı? Hattâ sokaklara tak lar kurulmuş, kasaplara o gün kesi- lecek kurbanlardan — mezbaha resmi alınmıyacağı bile bildirilmişti. Antep Menderesi karşılamağa hazırdı. Ne var ki Beyfendi seyahatini — tehire mecburdu. Bir seçim kararı arifesin- de İstanbul gibi ehemmiyetli bir şeh- rin D.P. ile alâkalı işlerini bitirmeden D.P. nin kazanma şansı pek az olan Gaziantebe gitmeğe -karşılamalardan olmasına seyahat Ramazan dolayısıyla! edildi Eee, doğrusu mübarek rama- ayında sefere çıkılıp oruç kazaya bırakılm zdı. Menderes, D.P. İl Merkezine bir ke- re daha uğramadı. Ama geçen hafta içinde hemen her gün yapılan çalış- malarla yakından alâkadar oldu ve Agaogluyla Kalafattan malümat al- Hakıkaten İstanbul D.P. - teşkilâ- tında büyük bir faaliyet başlamıştı. İl Merkezlinde ilk gün Başbakanın iş- tirakiyle — yapılan toplantı öğleden sonra yapılanı takip etti. İl İdare ku- rulu üyeleri evlerine — yorgun argın henüz dönmüşlerdi ki bu defa Beyfen- di tarafından Park Otelde yemeğe çağırıldıkları haberini aldılar. Parti Merkezinin şık otomobili İstanbul İl İdare Kurulu üyelerini teker teker topladı. Başbakan Menderes yemekte pek neşeliydi. İl İdare Kurulu azalarına iltifat etti. Saat 24 e kadar devam eden yemekte Başbakanın neşesini bozacak tek hadise olmadı. Esasen olması da beklenemezdi, zira basın mensupları yemeğe davet edilme- mişti. Ertesi gün D.P. İl Merkezi gene şenlendi. Menderesin müthiş İç İşle- ri Bakanı Namık Gedik, Kalafat ve Ağaoğlu parti merkezine geldiler. İl İdare Kuruluyla toplantı yeniden baş- ladı. İktidarın üç büyüğü, toplantının başından sonuna kadar hazır bulun- dular. Sadece bir ara Gedik, ön ta- raftaki odada D.P. kadınlar kolu azalarıyla bir sohbet toplantısı yap- tı. D.P. li şirin hanımlar Sofia Lo- renin yapamadığını becerdiler ve müthiş İç İşleri Bakanını tebessüm ettirmeğe muvaffak oldular. Gedikin tebessüm ettiği mevzuu — seçimlerin İstanbulda ve Türkiyede gene D.P. tarafından kazanılacağı idi. 13