27 Ocak 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

27 Ocak 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"Comet-i" Üü ile bırlıkte Hür Dün- iyi yolcu uçaklarından biri, sız yapımı "Caravelle" in, parçaları üç kilometre kareye yayılan devâsâ kalıntısını gördüler. Çift tepkili mo- torlu ve değeri 2 milyon dolara yak- laşan 74 kişilik "Caravelle" in peri- şan kuyruğunda SAS harfleri vardı. Böylece, Fransızların haklı olarak iftihar ettikleri ve 1959 un mayısı- nın başında sefere konan "Caravel- le", ilk kazasını, hem de jet çağı- nın en büyük faciasını kaydederek yapıyordu. "Caravelle", Sarpbel te- pesinin zirvesinden 500 metre kadar geride düzlüğe her 3 tekerleği ile şiddetle vurmuş ve iki sıçrama yap- mıştı. İki sıçramadan sonra kanat- ları ve alt takımları parçalana par- çalana takriben 200 metre tatlı bir meyilde sürüklenmiş ve zirvenin di- ğer tarafındaki uçurumdan aşağıya, n içine yuvarlanmıştı. in karaya bindirmesiyle dışarıdaki ve içerideki hava basıncının değişik olmasından duyulmuş, daha sonra da jet yakıtı depoları seri halinde infilâk ederek et- rafı aleve ve kızıl bir aydınlığa boğ- muştu. — Karacaörenliler, — başlarını iki tarafa sallıyarak, "Verilmiş sa- dakamız varmış, Allah bizi korudu" diyorlardı. Et, kemik, kan ve parfüm dise, Londra faciasından sonra, ütün memlekette derin tepkiler yarattı ve Üürperti ile takip edildi. Menderes, İnönü ile giriştiği talih- siz söz düellosundanberi — yanından hiç ayırmadığı Burhan Belge ve Se— bati Ataman ile geceyarısına doğr Esenboğa Hava Alanına geldi. "0002" plâka numaralı siyah "Cadillac" ap- rona girerek Şeref Salonunun önün- de durdu. Başbakan son derece üz- gündü ve yüz ifadesi karışıktı. mobilinden inmedi. Daha önce gelen Ulaştırma Bakanı nün odasında izahat alıyorlardı. Baş- bakanın geldiğini duyunca, koşar adımlarla aşağıya indiler. Gedik du- rumu kısaca anlattı ve son derece hürmetkârane, "Ruhsat — verirseniz kaza yerine gitmek istiyorum, Bey- fendi" dedi. Yüksek müsaadenin ve- rildiğini belirten bir baş işaretinden sonra Gedik, Erginle ayrıldı. Mende- res de arkalarından gitti. Feci kaza mahalline vardığında gene otomobi- linden çıkmadı. Yürekler parçalayı- cı manzarayı gördüğü zaman, acı hatıraları canlanan bir burkuntusuyla irkildi ve Kabin tazyiki — sebebiyle paramparça olan cesedler çırılçıp- laktı. Hemen hemen hepsinin başla- rı, kol ve bacakları kopuktu. Ta- nınmaz haldeydiler. Enkaz hâlâ, bir AKİS, 27 OCAK 1960 nargile gibi tutuyordu Et, beyin ve kemik parçaları kan bulaşığı ça- murlu şömine gorunmuştu Civarı ke- şif bir pahalı parfüm kokusu kapla- mıştı. Menderes fazla dayanamadı, 60 saniye kadar kaldıktan sonra hemen Ankaraya döndü. Hafta sonunda İs- tanbula giderken ise uçağa binme meyi tercih etti ve otomobille kara yolunu tuttu. En uğursuz 24 saat Fecı kazanın bılançosu 35 yolcu, 7 mürettebat olmak üzere 42 ölü- dür. 42 kurbandan üçü Turktur. Bun- lardan karı-koca 2 Ermeni vatan- daşımız -kuyruk kısmında oturmak- taydılar- bilahere, kaldırıldıkları Nu- mune Hastahanesinde gözlerini ha- yata yummuşlardır. Sigorta, yolcu- ların herbirine 25 bin, mürettebata nın malıdır. Sermayesinin yarısı hü- kümetlerce ödenmiştir. Elinizde tut- tuğunuz nüshanın baskıya verildiği ana kadar, feci kazanın sebebi res- men açıklanmamıştı. İsveç ve Dani- marka Sivil Havacılık — Teşkilâtları müfettişleri, SAS mütehassısları ve Türklerden — müteşekkil 21 kişilik tahkik heyetinin incelemeleri hayli uzayacağa — benzemektedir. Ancak tahkik heyeti, feci kazanın Esenboğa Hava Alanının hatasından veya yer teçhizatından ileri gelmediğini açık- lamıştır. Ayrıca, Esenboğayı mesu- liyetten kurtarmak gayreti içinde olan muteber Zaferin ilk gün A.A. dan alarak alelacele bir solukta be- lirttiği gibi "Caravelle" in havada alev aldığı da doğru değildir. Netice- de, çoğu zaman olduğu gibi, feci ka- zanın bütün mesuliyetinin müteveffa başpilota yıkılacağı, bu — haftanın başında muhakkak gibiydi. Zira en çok, başpilotun Esenboğa Hava A- lanını gördükten sonra Zzamansız ve lüzumundan fazla irtifa düştüğü, va- ziyeti kavradıktan sonra yükselme- ğe çalışırken karaya bindirdiği ihti- mali üzerinde durulmaktadır. in akibetinden tam 18 sonra, — Adanadaki NATO'nun mu, — Amerikanın mı, yoksa Türkiyenin mi malı olduğu halk efkârınca hâlâ meçhul lncırlık Hava Üssüne inecek bir "T4-M" t pi uçağın düşmesiyle, havacılık tarı— himizin en uğursuz 24 saati kayde- diliyordu. Torosların Adanaya 75 kilometre — mesafedeki, irtifaı 3.100 metre olan Tumsu tepesine çarpan Amerikan Deniz Kuvvetlerine bağlı 4 pervaneli nakliye uçağındaki 16 Amerikalının da hiçbiri kurtulama- "Caravelle" saat 45 dakika dı. 1,5 metre kalınlığındaki buz ve sıfırın altında 16 derecelik hararet, kara kurtarma ekibinin kaza ma- halline ancak üç gün sonra varabil- mesine sebep oldu. Düello hakkında #smet İnönünün harikulade mü- ri ortaya koyuş tarzı, ince nükte- leri, cesareti ve açık kalpliliği yal- nız beni değil, bütün yakınlarımı ve hemen hemen tanıdığım her- kesi teshir etmiş bulunuyor. Böy- le bir evlât — yetiştirdiğinden do- layı ne mutlu Türk milletine. Saip Alagöz - Samsın ütün hayatımca İnönünün, Ata- B türkün ölümü dolayısıyla ya- yınladığı beyannamenin bir insan kalemınden çıkıp çıkmadıgmı me- yanyana getırıldıgıne hep hayret etmişim Şimdi İnönünün Mu- halefet lıderı olarak Adnan Men- deresle yaptıgı tartışmayı okuyor enın sırrına en büyük devlet adamı olarak bi linirdi. Meğer aynı zamanda ya şıyan en büyük muharriri imiş de.. Hayri Ankara enönü — Menderes düellosunu en, Imukemmel şekilde AKİS okuyu- cuları takip ettiler. Konuşmaların metinlerini günügününe gazeteler- de okuduk, bunların nasıl hazır- landığının — tafsilatını da AKİS'ten öğrendik. Sizi sadece mükemmel istihbaratınızdan dolayı değil, ay- nı zamanda batılı gazeteciliğin bü- tün inceliklerine vâkıf olduğunuzu, meselâ konuşmaların — muhtevasını tekrarlamamak ve okuyucuya hiç bilinmeyen haberleri vermek sure- tiyle ispat ettiğinizden hararetle tebrik ederim. Bir defa daha anlaşıldı ki AKİS Türkiye- nin en mükemmel mecmuasıdır. Nureddin Tüm - İstanbul . V. C. hakkında Cızıp Sümer adındaki vatandaşla yaptığınız mülakattan — dolayı sizi tebrik ederim. Radyoda oku- nan listelerdeki vatandaşların hep- si D. P. ye Cazip Sümerin sebep- leri gibi sebepler dolayısiyle ka- tılıyorlarsa, hakikaten yaşadı D. P. ami Safyari - İstanbul 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: